Sayın hakim traduction Français
1,177 traduction parallèle
Sayın Hakim, iddia makamı sadece bir şahit daha davet etmek istiyor.
Votre honneur, l'accusation aimerait appeler à la barre un dernier témoin.
- Teşekkürler Sayın Hakim.
- Merci votre honneur.
Itiraz Ediyorum Sayın Hakim
Objection!
Sayın hakim bu olaya sosyal bir amaç olarak yaklaşmak her ne kadar kişisel bir eylem olsa da mümkündür.
L'assimilation d'une raison sociale à un individu a fait jurisprudence.
Sayın hakim, Bay Brigante'nin heyecanını mazur görün.
Votre Honneur, comprenez l'agitation de M. Brigante.
Sayın hakim, sözünü ettiğiniz koşullar arasında yasadışı telefon dinleme ve şaibeli deliller de var.
Ces circonstances dont vous parlez, Votre Honneur, sont des écoutesillégales et des preuves falsifiées.
Sayın hakim saygılarımı sunarım hem geçmişte, hem de şimdi, saygıda kusur etmeyeyim.
Votre Honneur, avec tout le respect que je vous dois, aujourd'hui comme hier, et pour aller droit au but,
Sayın hakim, verdiğiniz hükmü iptal ettiği için Temyiz Mahkemesine teşekkür ederim.
Je veux remercier la cour d'appel d'avoir annulé votre décision.
Konu bu degil sayın hakim. Ödemeler konusunda bizi tamamıyla yanılttı.
Il nous a trompé en prétendant savoir faier face à ses obligations.
Sayın hakim, şimdiden 29000 dolarlık ödemeyi geciktirdi.
Mme Le Président, il nous doit actuellement 29 000 $ d'arriéré.
Evet sayın hakim.
Je le crois Mme le Président.
Bence faydası yok sayın hakim.
Je crois que nous n'y arriverons pas.
Teşekkürler. Çok teşekkürler sayın hakim.
Merci, Votre Honneur.
Sayın hakim, gerçek şu ki bu çok basit bir dava. Olaylara bakıp durumu her yönüyle görürsek çok basit.
En vérité, c ´ est une affaire toute simple... si on s ´ en tient á ses tenants et á ses aboutissants.
Sayın hakim... Sayın hakim, bana bir bakar mısınız?
Votre Honneur, regardey-moi.
Sayın hakim, yemin ederim... hayatım üzerine yemin ederim ki... Beethoven'ın o eserini ben çok daha iyi yönetirdim. Ciddiyim!
Je vous jure... sur ma tete... que j ´ aurais mieux dirigé cette symphonie de Beethoven.
Lütfen, lütfen sayın hakim.
Je vous en prie...
Lütfen sayın hakim, beni içeri kapatmayın.
Votre Honneur, ne me faites pas interner.
Teşekkürler sayın hakim.
Merci, Votre Honneur.
Sayın Hakim lütfen, yalnızca Cumartesi, haftada bir gün yeterli değil.
Votre Honneur, s'il vous pla ît. Le samedi? Ça fait un jour par semaine.
Sayın hakim, iki aydır güzel bir evim var. Yeni mobilyalar aldım ve çocuklar için uygun hale getirdim. Bunlar sizin sözleriniz.
Au cours des deux derniers mois, j'ai trouvé un logement, je l'ai meublé, j'en ai fait "un environnement adapté aux enfants".
Sayın Hakim Hellen Kramer başkanlığında.
L'honorable juge Hellen Kramer préside l'audience,
- Bilmiyoruz Sayın Hakim.
- On l'ignore,
İlgi, Sayın Hakim...
Mme la présidente...
- Evet, Sayın Hakim.
Oui, Mme la présidente.
Sayın Hakim, bence...
Votre honneur. Je...
- Sayın Hakim, bence çocuk... - Benim hastamı götürüyor!
Votre honneur, s'il vous plait...
Sayın hakim, suçun iğrenç hali gereği ve sanığın pişman olmaktan son derece uzak olması sebebiyle Vanessa Julia Lutz'un bir yetişkin olarak yargılanmasını istiyoruz.
Votre Honneur, étant donné l'inhumanité de ce crime et l'absence de remords de l'accusée, l'État demande que Vanessa Julia Lutz soit jugée comme adulte.
Sayın hakim, müvekkilim okuma yazması olmayan bir çocuktur.
Votre Honneur, ma cliente est une enfant illettrée.
Sayın hakim, şurası kesin ki müvekkilim dengesiz bir çocuktur.
Votre Honneur, ma cliente est une enfant instable.
Sayın hakim, o korkunç bir suçla yargılanıyor.
Votre Honneur, elle est coupable d'un horrible crime.
Teşekkürler, sayın hakim.
Merci, Votre Honneur.
Bir saniye. Sayın Hakim...
Mais, monsieur le président...
Sayın Hakim, şu ana kadar tek bir akıllı karar vermediniz.
M. le président, vous n'avez encore fait aucune décision intelligente. Je ne vois pas pourquoi ça changerait.
- Biliyorum Sayın Hakim.
- Je sais, M. le président.
Sayın Hakim...
M. le président...
Sayın Hakim, Baş Yargıç ve yardımcı yargıçlar...
M. le président et les magistrats assesseurs de la Cour Suprême.
Sayın Hakim'de davası olanlar yaklaşsın ve dinlesinler.
Que tous ceux qui ont à faire devant cette Cour. veuillent bien approcher et prêter attention.
- Evet, Sayın Hakim.
Oui, Mme le Juge.
Sayın Hakim, biz cinayetin orada işlenmiş olduğunu kabul ediyoruz.
Mme le Juge, nous déclarons qu'un meurtre a été commis.
Üzgünüm Sayın Hakim, ama bu çok fazla.
Désolée, Mme le Juge, mais il va trop loin.
İtiraz ediyorum, Sayın Hakim.
Objection, Mme le Juge.
- Yaklaşmak için izin istiyorum Sayın Hakim?
Permission d'approcher, Mme le Juge?
Bu kaset kanıt olarak kayıtlara geçsin Sayın Hakim.
La poursuite donne cette cassette vidéo de 1, 25 cm
- Hayır, Sayın Hakim.
- Non, Mme le Juge.
Evet, Sayın Hakim.
Oui, Mme le Juge.
- İtiraz ediyorum Sayın Hakim.
Objection, Mme le Juge.
Sayın Hakim, sadece son bir soru.
Mme le Juge, juste une dernière question.
İtiraz ediyorum Sayın Hakim.
La poursuite s'y oppose, Mme le Juge.
- Sayın Hakim, yaklaşabilir miyim?
- Puis-je approcher, Mme le Juge?
- Sayın Hakim.
- Mme le Juge.
sayın hâkim 72
hakim 44
hakim bey 57
hakime hanım 16
sayın 41
sayın yargıç 1202
sayın savcı 26
sayın müdürüm 19
sayın başkan 665
sayın bayan 20
hakim 44
hakim bey 57
hakime hanım 16
sayın 41
sayın yargıç 1202
sayın savcı 26
sayın müdürüm 19
sayın başkan 665
sayın bayan 20