Sayın bayım traduction Français
470 traduction parallèle
Sayın Bayım ; kızınızla ilgili olarak bir para meselesi hakkında sizinle konuşmak istiyorum.
Cher Monsieur, j'aimerais vous parler d'une question financière au sujet de votre fille. Peter Warne
Neden derseniz sayın bayım, siz mesela, benim yaşıma gelebilirsiniz, yengeç gibi gerisin geri yürüyebilirseniz.
Vous auriez mon âge... si vous marchiez à reculons...
Evet, sayın bayım. Kral gelecek mi bu şaheseri görmeye?
Le roi vient-il voir la pièce?
Sayın bayım, üniversitede sahneye çıktığınızı söylemiştiniz, değil mi?
Vous avez joué à l'Université?
Sayın bayım! Eğer Alman olsaydık, çoktan keskin nişancı ateşi altında kalmıştık.
Si nous étions l'ennemi, nous serions pris sous le feu.
Daha fazla mobilya var, sayın bayım.
Mais elle est plus appropriée, honorable officier.
"Sayın Bayım, 3000 yaşından büyüğüm bir yatak sahnesi görmek istiyorum."
"Cher Monsieur, J'ai plus de 3000 ans, et je voudrais voir une scène montrant deux personnes dans un lit."
Sayın bayım, stüdyo seyircinizin son parodiyi benim gibi tasvip etmemesine memnun oldum.
Cher monsieur, je suis ravi de voir que votre public trouve votre dernier sketch aussi révoltant que moi.
Ne yapıyorsunuz sayın bayım?
- Tu frimes autant avec ta femme?
Sayın bayım... Size... boşanmamızı veriyorum.
Cher monsieur... je prononce... notre divorce.
Sayın Başkan, bu Bay Jesson, babamın mühendisi ve nişanlım.
" Mr. le Président, voici Mr. Jesson - l'ingénieur de mon père - et mon fiancé.
Sayın Yargıç... Davanın yasal ayrıntılarını Bay Ramsey'e bırakıp size James Allen'ın bir insan olarak nasıl biri olduğunu aktaracağım.
Votre Honneur, je laisserai l'aspect juridique de l'affaire à M. Ramsey, et je présenterai l'histoire de James Allen en tant qu'être humain.
- Evet sayın yargıç, Bay Smith.
- Oui, Votre Honneur, M. Smith!
Sayın yargıç, Bay Smith'i ilk ben gördüm.
J'ai vu M. Smith la première.
- Bay Warriner, buraya gelir misiniz lütfen? - Tabii sayın yargıç.
M. Warriner, veuillez approcher.
Sayın yargıç, hayırsever biri olarak tanınan Bay Kirby... bu zavallı yoksul aile adına cezayı ödemeye hazır. Hayır, teşekkürler.
Votre Honneur, M. Kirby, qui est connu pour son œuvre charitable, désirerait payer l'amende de cette infortunée famille.
Belki Bay Anthony P. Kirby orada bulunuş nedenini kendi anlatabilir. - Sayın yargıç...
Mais peut-être M. Kirby lui-même peut-il me donner une explication?
Sayın yargıç, lütfen. Bay Kirby evim hakkında görüşmek için gelmişti.
Votre Honneur, M. Kirby est venu me voir pour acheter ma maison.
- Sayın Hâkim, Bay Arden, 21 yaşından büyük. - Şimdi olmaz, Bianca.
Votre Honneur, M. Arden est majeur.
Bay Kittredge henüz gelmedi, sayın rahip.
M. Kittredge n ´ est pas encore là.
Sayın Bay Edward Creighton'u sunarım.
M. Edward Creighton.
Sayın yargıç, bu dava bittiği zaman mahkeme Bay Cutler'la ilgili ikinci bir duruşma yapabilir. Ama Hükümetin Jack Stuart'la ilgili suçlaması devam edecek.
Une fois cette affaire terminée, la cour pourra faire un procès d'après les attaques de M. Cutler si elle le désire.
Dün gece sizin evde kalmanızı sağlayamadığımız için özür dilerim,... Ama Bayan Sutton'ın sınırlı sayıda misafir odası var. Sanıyorum ki odalardan biri de dün gece de Bay Kane'e tahsisi edildi.
Désolé qu'on n'ait pu vous garder à la maison, mais Mme Sutton a un nombre limité de chambres, et j'imagine que M. Kane passait avant.
- Hayır, sayın ekselansları. Hayır, Bay Czaka o gün gelmedi.
J'ai même dit à Albert que M. Czaka était peut-être malade.
- Sayın dinleyiciler... üzülerek bildiriyoruz ki, Bay O'Neil bu gece... şehir sakinlerine yapacağı konuşmayı iptal etmek zorunda kaldı.
- Mesdames et messieurs, nous avons le grand regret de vous informer que M, O ´ Neil ne participera pas au forum de citoyens de ce soir,
Sayın hakim, bay Nugent daha önce maceralarda bulundu fakat hiçbiri kendi hatası değildi.
Madame la Juge, M. Nugent a déjà été mêlé à des fredaines... mais jamais de sa propre faute.
Hadi, hoş geldiniz hepiniz! Sayın bayım, oyuncuların rahatı için gerekeni eksik etmeyin.
Traitez bien ces comédiens.
Sayın Bay ve Bayan Smith : "
Chers M. Et Mme Smith... "
- Bay Amerika sayılmaz.
- Ce n'est pas M. Amérique.
Bay Lagana bazı işler çeviriyor. Bu pek sır sayılmaz.
C'est M. Lagana qui dirige tout, ce n'est pas un secret.
Bay Deveraux'nun bu ülkeye katkısına saygı duyuyorum sayın yargıç ama bu ona bu ülkenin kanunlarını çiğneme hakkı tanımaz.
Je reconnais le bien que M. Devereaux a fait à cet Etat. Mais cela ne lui donne pas le droit d'en bafouer les lois.
Haklısınız. Bay Delassalle pek de edebi biri sayılmaz.
- Vous avez raison, M. Delassalle n'est pas un littérateur.
Sevgili Bay Flannagan : Hayatımdaki erkeklerin..... sayısını merak ediyordunuz. İşte size listesi.
" Cher M. Flannagan, en réponse à votre question sur les hommes de ma vie, voici une liste détaillée...
Bay Bluette Sayın Avukat Guilloche, Parju, Bayan Chaville, Bayan Rose..... burada, Sayın Blair, Bay de Chaville Sayın Hakim, Sayın Belediye Başkanı...
M. Bluette, Me Guilloche, Parju, Mme de Chaville, Mlle Rose. Voyons, M. Blaireau, M.....
Sayın avukat sorgulamaya geçmeden önce, Bay Claude Dancer'ı tanıtabilir miyim?
Avant de passer aux récusations, puis-je me permettre de présenter M. Dancer?
Sayın yargıç! Bay Drummond için çiftliğimi koyuyorum.
Je propose ma ferme pour la caution de M. Drummond.
Sayın yargıç bütün kutsal şeyleri hor görerek savunmasını yaptığı için burda kalıp Bay Drummond'un alaylarına ve patavatsızlıklarına katlanmak istiyorum.
Votre Honneur, j'accepte de rester supporter les sarcasmes et l'irrespect de M. Drummond car il plaide en faveur de l'accusation par son mépris de tout ce qui est sacré.
Domuz gibi, sayın bayım, hepsi domuz gibi yaşıyor.
Ils vivent comme des Nègres.
Bay Talbot'un dediği gibi bir kız, oğlanın kendine sayılı olmasını sağlamalıdır.
Comme l'a dit M. Talbot, une fille doit se faire respecter.
Sayın hakim, savunma Bay Petersen ile ilgili dosyayı görebilir mi?
Votre Honneur, la défense peut-elle examiner le dossier de M. Petersen?
Bay Başkan, sayın delegeler ve benim seçkin İtalyan meslektaşım.
M. Chairman, fellow delegates... and my distinguished colleague from Italy.
Bay Ffolly Hardwicke'in 33 sayısına takıntısını bilirsin.
Vous vous rappellerez la préoccupation de M. Ffolly Hardwicke avec justement ce nombre : 33.
Sayın komutana Bay King'in onunla görüşeceğini söyleyebilirsiniz.
Vous pouvez dire à M. Le Commandant que M. Jacko King est prêt à le voir.
Dostlarımıza, Atlantik'te çok sayıda müttefik gemisini batırmakta kullandığımız toplu denizaltı saldırı taktiklerimizi göstereceğim. Bayıldığım bir görev değil gördüğün gibi.
Je dois leur montrer nos tactiques de meute pour rayer de la carte tant de navires Alliés dans l'Atlantique, une tâche que je n'aime pas voyez-vous.
"Sayın bay Striker, duyduğuma göre sizde gereğinden fazla at varmış."
" Cher M. Striker, j'ai appris que vous aviez des chevaux en trop.
Üç gün içinde, 200 milyon değerinde Hazine Bonosu Sayın Bay Septime aracılığı ile bize ulaştırılmazsa, kendisi meydanda vurulacak.
* "si 200 millions en bons du Tresor.. *".. ne nous sont pas transmis dans les 3 jours.. * ".. par l'honorable M. Septime,..
" Sayın Bay Hogson,
" M. Hogson,
Bay Morgan, 100'den geriye sayın.
Et maintenant, M. Morgan, comptez à rebours à partir de 100.
Sayın Bakan, size Bay Castagnier'yi tanıtmama izin verin.
M. Fourchaume, regardez.
Sayın bay sıçan... Elimdeki emre göre Chen Lee'nin mısır ezmesini yiyemezsin.
Monsieur le Rat, vous êtes sommé d'arrêter de manger la farine de maïs de Chen Lee.
Sayın Büyükelçi, Bay Hull birazdan sizi görecek.
M. Hull va vous recevoir.
bayım 4005
bayim 32
sayın 41
sayın hakim 274
sayın hâkim 72
sayın yargıç 1202
sayın savcı 26
sayın müdürüm 19
sayın başkan 665
sayın bayan 20
bayim 32
sayın 41
sayın hakim 274
sayın hâkim 72
sayın yargıç 1202
sayın savcı 26
sayın müdürüm 19
sayın başkan 665
sayın bayan 20