Yanılıyorsunuz traduction Français
888 traduction parallèle
Yanılıyorsunuz.
- Vous vous trompez.
Yanılıyorsunuz, daha önce de söylemiştim!
Vous avez tort, je vous dis. Je vous l'ai dit, vous vous trompez.
Bence siz yanılıyorsunuz, Ravelli.
Je suis peut-être merveilleux, mais je crois que tu te trompes. Attendez.
Ama yanılıyorsunuz. Bakın, boş.
Vous vous trompez, tout est vide.
Hepiniz yanılıyorsunuz.
Eh bien, vous avez tort.
- Yanılıyorsunuz, Baron.
- Vous vous trompez.
Lütfen, yanılıyorsunuz, yüzünüze kapatmadım.
Je ne vous ai pas raccroché au nez.
Yanılıyorsunuz Teğmen Hassel.
Vous vous trompez.
- Yanılıyorsunuz.
C'est faux.
Bounty'yi 27,000 mil getirdim ve siz cennete geldik sanıyorsunuz yemek, müzik ve uykudan başka bir şey olmayan bir yere. Ama yanılıyorsunuz!
J'ai barré le Bounty sur 27000 milles... et si vous pensez arriver sur une île paradisiaque... une rhumerie tropicale où l'on se goberge et où l'on dort... vous faites erreur!
- Kesinlikle birinin konuştuğunu duydum. - Kesinlikle yanılıyorsunuz.
- J'ai bien entendu quelqu'un.
Şimdi yanılıyorsunuz.
Je sais que vous faites erreur.
Beyler, eğer böyle düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.
Si c'est ce que vous pensez, vous vous trompez!
- Yanılıyorsunuz. Onu ben öldürdüm.
C'est moi qui l'ai tué.
Bence yanılıyorsunuz. İsmim Susan Vance.
Je suis Susan Vance.
Yanılıyorsunuz.
- Aucune femme ne mérite ça. - Exact.
Bn. Kennedy hakkında yanılıyorsunuz.
Et vous méjugez Mme Kennedy.
Çok yanılıyorsunuz.
Vous vous trompez.
Sağa dönünce sağdaki ev. - Yanılıyorsunuz efendim.
C'est lui, et c'est cette maison.
Yanılıyorsunuz.
Mais vous vous trompez.
Ayrıca yanılıyorsunuz.
Et puis, vous avez tort!
Pekala, ama yanılıyorsunuz.
- D'accord, mais vous avez tort.
Yanılıyorsunuz azizim Gurkakoff.
- Vous avez tort!
Eğer battığımı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.
Mais je n'ai pas encore fait naufrage.
Bay Kane'inkinden farklı bir cevap vereceğimi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.
Je regrette, mais je pense comme M. Kane.
Üzgünüm yanılıyorsunuz.
Vous faites erreur.
Ama yanılıyorsunuz.
Vous vous trompez.
Yanılıyorsunuz, Bay Holland. Bir ölüm kalım meselesi değil.
Ce n'est pas une question de vie ou de mort.
Sonunda söyleyeceğiz... Yanılıyorsunuz, mösyö.
Nous chanterons... vous vous trompez.
Kelimelere dökmek zor. Ama yanılıyorsunuz.
C'est difficile à exprimer, mais vous avez tort.
- Yanılıyorsunuz.
- Vous avez tort.
Sanırım yanılıyorsunuz.
Vous faites erreur.
Dışarı çıkmasıyla ilgili yanılıyorsunuz.
Vous faites erreur... au sujet de la dame.
Yanılıyorsunuz.
Vous faites erreur!
Yanılıyorsunuz. Eminim insanlar sizi tanıdıkça seviyorlardır.
Je suis sûr que quand les gens vous connaissent, ils vous apprécient.
Yanılıyorsunuz.
Vous faites erreur.
Yine yanılıyorsunuz.
- Et vos nuits.
Nereye varacağınızı biliyorum, Şef... Ama yanılıyorsunuz. Bizim zaten paramız vardı.
- Je sais où vous voulez en venir commissaire Mais vous avez tout faut, vous n'y êtes pas,
Bay Wilson, bence yanılıyorsunuz.
Vous vous trompez,
Ama kitap hakkında yanılıyorsunuz. Hiç düşündüğünüz gibi değil.
Mais pour le livre, vous vous trompez.
Çok yanılıyorsunuz.
Si vous saviez...
Hanımefendi, şaka yaptığınızı sanıyorsanız, yanılıyorsunuz.
Fräulein, s'il s'agit d'une plaisanterie, elle ne me fait pas rire.
Yanılıyorsunuz bayım.
Vous vous trompez.
- Yanılıyorsunuz.
Non, ce sont des rebelles.
Yanılıyorsunuz, beyler.
Vous vous trompez.
Yanılıyorsunuz.
Vous vous trompez.
- Yanılıyorsunuz.
- Vous vous trompez.
- Bayan Terry buraya... - Korkarım yanılıyorsunuz.
- Mlle Terry...
Yanılıyorsunuz Doktor.
Non.
Beyler, buradaki dostum hakkında yanılıyorsunuz.
- Une tragédie, sans doute.
Yanılıyorsunuz, Bay Sackett.
Vous vous trompez.
yanılmışım 190
yanılıyorsun 708
yanıldım 24
yanılmıyorsam 96
yanılıyor 29
yanıldın 34
yanılmıyorum 35
yanılıyorlar 22
yanılıyor muyum 134
yanılıyor olabilirim 33
yanılıyorsun 708
yanıldım 24
yanılmıyorsam 96
yanılıyor 29
yanıldın 34
yanılmıyorum 35
yanılıyorlar 22
yanılıyor muyum 134
yanılıyor olabilirim 33