Yorgun olmalısınız traduction Français
69 traduction parallèle
-... yorgun olmalısınız.
- et vous devez être épuisé.
Yorgun olmalısınız.
Vous devez être épuisés.
Ama çok yorgun olmalısınız. İkiniz de.
Vous devez être fatigués.
Bayan Anton, sanırım artık yatmalısınız. Yorgun olmalısınız.
Madame Anton, allez donc vous reposer.
Onca yoldan sonra yorgun olmalısınız.
Vous devez être las. Installez-vous près du feu.
- Yorgun olmalısınız.
Très bon! Tu dois être fatiguée.
Yorgun olmalısınız.
Vous devez être fatigués.
Yorgun olmalısınız, Prenses. Sizin için oda hazırladık.
Vous devez être fatiguée, Princesse.
Yorgun olmalısınız.
Vous devez être fatigué.
Bir önerim var. Yorgun olmalısınız ama- - - Cennet Bahçesi.
- Écoutez, vous devez être fatigués...
Hepiniz çok yorgun olmalısınız. Lakin şarkı söylemek dinlendiricidir.
Vous devez être épuisées mais le chant est un monde paisible.
Yorgun olmalısınız.
Vous êtes fatigué.
Çok yorgun olmalısınız. Zorlu bir yolculuk olmalı.
Vous n'êtes pas trop fatiguée?
- Siz de yorgun olmalısınız.
Vous devez etre fatigue.
Uzun yolculuktan dolayı yorgun olmalısınız.
Ce long voyage a dû vous fatiguer.
Uzun yolculuktan dolayı yorgun olmalısınız.
Merci d'être venue de si loin.
Yorgun olmalısınız.
Vous devez être épuisé.
Çok hoş. Yorgun olmalısınız.
- Spéciale veut dire formulaire.
Yorgun olmalısınız. Uzun bir yolculuktan geldiniz.
- Vous devez être fatigué du voyage.
Çocuklar oldukça yorgun olmalısınız.
Vous devez être crevés, non?
Bu itelemeden dolayı falan bayağı yorgun olmalısınız.
Tu dois être fatigué après avoir autant poussé et tout ça.
Yatmanızı öneririm. Yorgun olmalısınız.
Allez vous coucher, vous êtes fatiguée.
- Evet, yorgun olmalısınız.
- Oui, et vous paraissez fatiguée.
Çok yorgun olmalısınız. Gelin buraya oturup, biraz dinlenin.
Venez vous reposer un peu.
Çok yorgun olmalısınız.
Vous devez être si fatigués.
Şimdi, bu ilk gününüz biliyorum, ve yorgun olmalısınız... fakat, um... bu konuda ne yapacaksınız?
C'est votre premierjour et vous devez être fatigué... - Mais qu'allez-vous faire?
Çay içer misiniz, çok yorgun olmalısınız.
Voulez-vous du thé? Vous devez être très fatiguée.
Yorgun olmalısınız.
Vous devez être exténués.
Siz yorgun olmalısınız.
Vous devez être très fatiguée.
Uzun yoldan geldiniz. Yorgun olmalısınız.
Vous avez beaucoup voyagé, vous devez être fatigué.
Yorgun olmalısınız kendinizi iyi hissediyor musunuz?
- Comment vous sentez-vous?
- Yaptığınız uzun yolculuktan sonra yorgun olmalısınız.
Vous devez être très fatiguées après ce long voyage. Oui.
- Çok yorgun olmalısınız.
Vous devez être épuisés.
Siz benden yorgun olmalısınız, dedektif.
Et vous encore plus, inspecteur.
Hayır, çok yorgun olmalısınız. Bırakın onu ben yatırayım.
- Vous êtes épuisée, je vais le coucher.
Çok yorgun olmalısınız!
Vous devez être éreintés.
Tüm bu başınızdan geçenlerden sonra yorgun olmalısınız çocuklar.
Les gars, vous devez être épuisés après la journée que vous avez vécue.
Duyduklarıma bakılırsa, ikiniz epey yorgun olmalısınız.
J'ai cru comprendre que vous êtes très fatigués.
Oh, çok yorgun olmalısınız.
Vous devez être épuisée.
İkiniz de çok yorgun olmalısınız. Henry, istersen Jasper'la birlikte bavulları misafir odasına çıkarın.
Montez leurs bagages dans la chambre d'amis.
Uzun bir yolculuk yaptığınız için yorgun olmalısınız.
Vous devez être fatigué de votre voyage.
Yorgun ve aç olmalısınız.
Vous êtes fatigué, affamé.
Çok naziksiniz... ama rahatsız etmek istemiyoruz. Zaten yorgun da olmalısınız.
- Au moment même où nous tenons un triomphe!
İkiniz de yorgun olmalısınız.
Vous devez être épuisées!
Yorgun ve üşümüş olmalısınız Teğmen.
Vous devez avoir froid.
Hatırladığım kadarıyla, yürümeye başlar başlamaz tartışmaya başladığınızı hatırlıyorum. Yorgun olmalısın.
Vous avez commencé à vous quereller dès que vous avez su marcher.
Gökten geliş yolculuğunuzda yorgun düşmüş olmalısınız.
Vous devez être fatiguée.
- Çok yorgun olmalısınız.
- Pas de quoi.
Yorgun olmalısınız.
Vous devez être fatiguée. Asseyez-vous.
Yorgun olmalısın. Dinlenmen için seni yalnız bırakayım.
Vous devez être fatiguée.
Dün gece gerçekten çok yorgun olmalısın,... çünkü başını yastığa koyar koymaz ışık hızıyla uykuya daldın.
Tu devais être épuisée, hier soir. Tu t'es endormie dès que ta tête a touché l'oreiller.
yorgunum 408
yorgun 65
yorgun musun 109
yorgunsun 91
yorgunluk 18
yorgundum 29
yorgun değilim 53
yorgun görünüyorsun 124
yorgun olmalısın 55
yorgun görünüyorsunuz 20
yorgun 65
yorgun musun 109
yorgunsun 91
yorgunluk 18
yorgundum 29
yorgun değilim 53
yorgun görünüyorsun 124
yorgun olmalısın 55
yorgun görünüyorsunuz 20