Yürüyeceğim traduction Français
626 traduction parallèle
Ben yürüyeceğim.
Je rentre à pied. "
- Taksi? - Hayır, sağolun. Yürüyeceğim.
Merci, je préfère marcher.
Sadece dosdoğru yürüyeceğim.
Je connais personne à Alger... Je vais droit devant moi!
Yürüyeceğim.
J'irai à pied.
Hayır, şu tepeye kadar tek başıma yürüyeceğim.
Non, j'ai envie de marcher un peu. Jusqu'au sommet de cette colline.
Ama birkaç gün içinde yürüyeceğim.
Je vais bientôt marcher.
- Hayır, yürüyeceğim sanırım.
- Non, je rentre à pied.
Şimdi ben sanırım dışarı çıkıp biraz yürüyeceğim.
Eh bien maintenant, je vais me promener.
Hayır. Biraz yürüyeceğim.
Non, je sors.
Sakıncası yoksa çıkıp biraz yürüyeceğim.
Si vous le permettez, je vais aller faire un tour.
Sanırım biraz yürüyeceğim.
J'irai me promener.
Sanırım yürüyeceğim.
Je te remercie, je vais marcher.
Sakıncası yoksa sizinle yürüyeceğim.
Je vais marcher un peu avec vous, si vous voulez bien.
Her ihtimale karşı ben yarım mil kadar yürüyeceğim.
Je vais essayer de trouver quelque chose.
- Hayır, teşekkür ederim. Yürüyeceğim.
- Je vais marcher.
Ben çıkıp yürüyeceğim... yalnız.
Je vais me promener, seul.
- Hayır, yürüyeceğim. - Şerefsiz aynasız!
Sale ordure de flic!
Ben yürüyeceğim.
Je rentrerai à pied.
Yarın, seninle Roma'ya yürüyeceğim.
Demain, je marcherai à tes côtés vers Rome.
Sizin yolunuzdan yürüyeceğim.
- Je vous suivrai partout.
Huxley yürüdükçe ben de yürüyeceğim.
Je tiendrai aussi longtemps que tiendra Huxley.
Biraz yürüyeceğim.
Je vais faire un tour.
Hayır, bensiz gidin. Biraz yürüyeceğim.
Non, je vais marcher un peu.
- Peki. Sanırım yürüyeceğim.
- Je crois que je vais marcher.
Biraz yürüyeceğim.
Je vais aller faire un tour.
Seninle yürüyeceğim, seninle de.
Je pourrais me promener avec n'importe qui. Toi... ou toi.
15 : 00'te istasyona yürüyeceğim.
A 3 heures, je partirai pour la gare.
Sen git. Ben yürüyeceğim.
Allez chez Philippe en voiture.
- Yolda biraz yürüyeceğim.
- Marcher Ie long de Ia route.
Arkamı dönüp yürüyeceğim.
Je vais te tourner le dos et m'éloigner.
Yürüyeceğim dedim!
Je vais marcher.
- Ben yürüyemezsem, emeklerim! Ne olursa olsun o 700 km.yi yürüyeceğim!
- Même s'il faut ramper, je ferai les 700 bornes!
Ben yürüyeceğim! Sen de yürüyeceksin!
Moi, je marche!
Tren yok ki. - Yürüyeceğim!
- Je vais marcher.
- Hayır, yürüyeceğim.
- Non, je veux marcher.
Bayan Bertholt ile yürüyeceğim.
Je raccompagne madame.
Yürüyeceğim.
Je vais à pied.
Ben de seninle yürüyeceğim. Daha vakit erken.
Je t'accompagne, il est tôt.
Seninle beraber biraz yürüyeceğim.
Je vais vous accompagner.
İstasyona kadar yürüyeceğim.
Je vais marcher jusqu'à la gare.
- Çıkıp biraz yürüyeceğim.
- Juste faire un tour.
Yürüyeceğim. Rahatına bak.
Personnellement, je préfère marcher.
Ben eve kadar yürüyeceğim.
Moi, je rentre à pied.
Ben biraz yürüyeceğim.
Je vais faire un tour.
- Hayır, acelem var. Seninle yürüyeceğim.
- Je vous accompagne.
- Burke, Bayan Higgins'i eve götür. - Tamam efendim. - Ben yürüyeceğim.
Ramenez Mme Higgins.
Yürüyeceğim.
- Voilà. J'irai à pied.
Kafam bir sepete düşene dek başım dik yürüyeceğim.
Jusqu'à ce qu'on me la coupe.
- Biraz yürüyeceğim.
- Faire un tour.
Bekle, seninle yürüyeceğim.
Maîtresse, je suis venu vous remercier pour tout.
Evet, yürüyeceğim.
Oui, je vais à pied!
yürüyorum 69
yürüyüşe 21
yürüyelim 51
yürüyor 36
yürüyerek 26
yürüyemiyorum 22
yürüyün 829
yürüyordum 18
yürüyelim mi 17
yürüyüşe çıktım 16
yürüyüşe 21
yürüyelim 51
yürüyor 36
yürüyerek 26
yürüyemiyorum 22
yürüyün 829
yürüyordum 18
yürüyelim mi 17
yürüyüşe çıktım 16