Yürüyüşe çıkmıştım traduction Français
91 traduction parallèle
Yürüyüşe çıkmıştım, ama sanırım yağmur yağacak... - o yüzden şemsiyemi almam gerekiyor. - Tabii ki efendim.
J'étais sortie, mais il va pleuvoir... mon parapluie, je vous prie.
Oh, evet. Cumartesi, uzun bir yürüyüşe çıkmıştım.
En effet, je suis allée me promener.
Yürüyüşe çıkmıştım.
- J'étais sorti me promener.
Yürüyüşe çıkmıştım Gratzie.
Je prends une marche, Gratzie.
Yürüyüşe çıkmıştım.
Je suis sortie pour marcher un peu.
- Geçen gece yürüyüşe çıkmıştım.
- Je suis sorti hier soir.
ben bir gezideyim, yürüyüşe çıkmıştım fakat fırtınada yolumu kaybettim.
Je voyage à pied, je me suis perdu dans l'orage
Yürüyüşe çıkmıştım!
alors je marche, quoi!
Yürüyüşe çıkmıştım ama saklanmak zorunda kaldım.
Je voulais me promener, mais j'ai dû me réfugier quelque part.
Yürüyüşe çıkmıştım.
Je faisais un tour.
Biraz düşünmek için yürüyüşe çıkmıştım.
Je me promène et je pense.
Öylesine bir uğradım. Yürüyüşe çıkmıştım.
Non, je me suis arrêté en passant.
Yürüyüşe çıkmıştım.
Je me promène...
Bir gün ormanda yürüyüşe çıkmıştım.
J'étais allé me promener dans le bois.
Bir buzuldaydık.Ben bir yürüyüşe çıkmıştım.
On était sur un glacier. Je fais une randonnée.
Yürüyüşe çıkmıştım.
Je voulais marcher.
Ormanda yürüyüşe çıkmıştım döndüğümde, aradan bir gün geçtiğini söylediler.
Je suis allée me promener dans les bois, et à mon retour, on m'a dit que j'avais disparu toute une journée.
Yürüyüşe çıkmıştım. Sakinleşene kadar mı dediniz?
"Qu'elle se calme"?
Yürüyüşe çıkmıştım.
Je suis allé faire une promenade.
Duymadım. Yürüyüşe çıkmıştım.
Je ne l'ai pas reçu.
- Yürüyüşe çıkmıştım.
- Je me promène.
Bakın ben sadece yürüyüşe çıkmıştım.
Je me baladais.
Yürüyüşe çıkmıştım, ve annemi görmeye gidiyorum.
Je rentre de ma promenade et je vais voir Maman.
Kısa bir yürüyüşe çıkmıştım,
Je fais une promenade.
Yemekten önce yürüyüşe çıkmıştım.
Je... me promenais juste a pied avant le dîner.
Yürüyüşe çıkmıştım.
Je me balade.
Yürüyüşe çıkmıştım.
Je suis allée me promener.
Bir yürüyüşe çıkmıştım sadece.
Eh bien, je faisais juste une promenade.
Yürüyüşe çıkmıştım.
Je me baladais.
Yürüyüşe çıkmıştım ve döndüğümde, yoktu.
Je suis sortie faire un tour. Quand je suis revenue, elle avait disparue.
Biraz yürüyüşe çıkmıştım.
- J'ai fait un tour.
Yürüyüşe çıkmıştım, evet, yürüyüş.
Je me balade, voilà tout.
Kocam ve ben tartıştık. Yürüyüşe çıkmıştım.
Je me suis disputée avec mon mari et je suis partie faire un tour.
Yürüyüşe çıkmıştım, Norbit, yürüyüşe çıkmıştım.
Je suis juste sorti marcher un peu, Norbit.
Biliyorum, artık polis değilim. Yürüyüşe çıkmıştım ve onu çetesiyle bir banka girerken gördüm.
Oui je sais que je suis plus policier, mais je me promenais la comme heu comme civil et pis je l'ai vu rentrer dans une banque avec son gang!
Hiç, yürüyüşe çıkmıştım da.
Pour rien, mais je faisais une balade.
Yürüyüşe çıkmıştım.
Je me promenais.
Sadece yürüyüşe çıkmıştım ama...
J'étais parti me balader et...
Biraz yürüyüşe çıkmıştım.
Oui. Je me promenais.
Yürüyüşe çıkmıştım.
Je me suis promené.
Ben biraz yürüyüşe çıkmıştım.
- Je suis allée faire un tour.
Yürüyüşe çıkmıştım, ayağım takıldı ve başımı kaldırıma çarptım.
J'ai trébuché. Ma tête a heurté le trottoir.
- Yürüyüşe çıkmıştım.
Je suis sortie.
- O gece neredeydin? - Yürüyüşe çıkmıştım.
- Où étiez-vous cette nuit là?
Öğrenci arkadaşlarla yürüyüşe çıkmıştık hatırladığım kadarıyla, çok mutluydum.
Je me promenais avec d'autres étudiants, j'étais très heureux.
Karımı öldürmenden önceki pazar, Teri ve ben Venice'te deniz kenarında yürüyüşe çıkmıştık.
Le dimanche avant que tu tues ma femme, Teri et moi sommes allés à Venice Beach.
Bu çok komik. Yürüyüşe çıkmıştık ve Billie beni yine senin yanına getirdi.
On passait et Billie m'a entraînée dans ton escalier.
Sanırım biz... daha önce beraber yürüyüşe çıkmıştık...
Je crois que... Nous sommes allés nous promener.
Yürüyüşe çıkmıştım.
J'étais sorti me promener.
Bu sabah yürüyüşe çıkmıştık. Çok şirin bir kilise gördük hemen ana "piatziola" nın yanında. Meydan mı ne, her neyse adı.
On se promenait ce matin et on a vu une adorable église près de la "piatziola" principale, comme ils disent.
Yürüyüşe mi çıkmıştın? Hadi birlikte bir iki adım atalım.
Tu es sorti prendre l'air?
yürüyorum 69
yürüyüşe 21
yürüyelim 51
yürüyor 36
yürüyerek 26
yürüyemiyorum 22
yürüyün 829
yürüyeceğim 44
yürüyordum 18
yürüyelim mi 17
yürüyüşe 21
yürüyelim 51
yürüyor 36
yürüyerek 26
yürüyemiyorum 22
yürüyün 829
yürüyeceğim 44
yürüyordum 18
yürüyelim mi 17