Çok geç kaldık traduction Français
391 traduction parallèle
Çok geç kaldık. Arkadan çıkıyorum.
C'est trop tard pour moi.
- Belki çok geç kaldık.
Nous allons arriver trop tard!
- Zaten çok geç kaldık.
- Non, nous sommes en retard!
Siktir, çok geç kaldık!
Nous sommes en retard?
Komite toplantısı için çok geç kaldık. - Biz bağışlayın, Sayın Sekreter.
Nous allons être en retard à notre réunion.
Belki de çok geç kaldık.
"Un pédalo..." Il est peut-être trop tard.
I-ıh. Çok geç kaldık
Trop tard!
- Çok geç kaldık.
- Trop tard.
Sandığımızdan çok geç kaldık
" ll est plus tard que tu ne penses
Acele et. Çok geç kaldık.
Dépêche-toi, on est en retard.
Çok geç kaldık.
Il est trop tard.
Açıkçası çok geç kaldık.
Manifestement, on est arrivés trop tard.
Hepsini sen öldürdün. Çok geç kaldık ama en azından seni öldürdük!
On dira au tribunal qu'on passait par hasard et qu'on t'a puni pour ton crime.
Lütfen, çok geç kaldık.
Vous n'avez pas vu le panneau?
- Yanılmıyorsam bile muhtemelen çok geç kaldık.
- Même si c'est le cas, c'est trop tard.
Çok geç kaldık, hayatım.
C'est trop tard, Chéri.
Çok geç kaldık.
On arrive trop tard.
Sonra ona anlatmak için çok geç kaldık.
Ensuite, je n'ai plus pu le lui dire.
Buraya bak. Üçüncü cinayeti engellemek için çok geç kaldık. Fakat ya dördüncü?
On ne peut empêcher le 3ème meurtre, celui de Shirley Beckwith... mais le 4ème...
Çok geç kaldık.
On est vraiment en retard.
Hayır, çok geç kaldık.
Nous sommes en retard.
Çok geç kaldık.
On est déjà trés en retard.
Kahretsin! Çok geç kaldık.
Merde, trop tard!
Tanrım, çok geç kaldık.
Mon Dieu, on arrive trop tard.
Yarayı temizleyelim. Çok geç kaldık, herkes varmıştır.
- Un peu de désinfectant, et nous pourrons tous partir.
Trajediyi önlemek için çok geç kaldık. Adaletin bir an önce yerini bulmasını istiyorum.
Comme nous n'avons pas pu empêcher cette tragédie, je voudrais au moins que justice soit faite.
Şimdiden çok geç kaldık çünkü vahşi ormandan ayrılalı aylar oldu.
Nous sommes désavantagés... par le fait qu'il a quitté la jungle depuis plusieurs mois.
Çok geç kaldık. Soğumaya başladı. Üzgünüm, bu benim talimatlarımla çatışıyor.
La peur est le véritable ennemi, le seul ennemi.
Oh, çok geç kaldık.
Oh, bon, c'est trop tard.
Çok geç kaldık.
Trop tard.
- Korkarım Honaluluya gidecek gemiye çok geç kaldık.
- Et on est trop tard pour le bateau.
- Çok mu geç kaldık? O kızla evlendiniz mi?
Vous avez épousé la fille?
Zaten geç kaldım. Aile meseleniz yüzünden pazar yemeğimi daha çok geciktiremem. Çıkın dışarı.
Je ne raterai pas mon repas du dimanche pour une dispute de famille.
Çok geç kaldılar.Onları atlattık.
Trop tard. On les a eus. Viens.
Korkarım çok geç kaldık.
J'ai peur que nous arrivions trop tard.
Çok temiz kaldık, ama artık çok geç.
- Je ne crois pas. Trop tard pour s'amocher.
İç benliğin, bu piyesi oynamakla bir hata yaptığını sana devamlı söylerken, artık vazgeçmek için çok geç kaldığını... Bu işten sıyrılamayacak kadar bulaştığını bilirsin.
Tu te répètes inconsciemment que tu as fait une erreur mais tu sais qu'il est trop tard pour changer d'avis.
Korkarım çok geç kaldın, sensiz başladık.
Vous étiez en retard, nous avons dû commencer sans vous.
- Çok mu geç kaldık?
- C'est trop tard?
Çok geç kaldık ama acele edemeyiz.
On est en retard.
Çok geç kaldık.
On a pris beaucoup de retard.
Bu çok kötü... Geç kaldık... Doğum gecikti, bebek ters dönmüş...
Ça se passe mal... le bébé est en retard et il est tout contorsionné.
Ya hep çok erken geldik.. ya da hep geç kaldık..
On est arrivés trop tard, ou trop tôt.
Çok yavaş. - Kızlar, neden bu kadar geç kaldınız? - Geç kaldın.
baissez les épaules, tout en souplesse.
- Geç kaldım çok kızdı ve bir gövde gösterisi yaptı!
- J'étais en retard... il était furieux. Il a fait son cirque.
Yapabilirsin. Benim adımı kötüye çıkarabilirsin, İş arkadaşlarımı dolduruşa getirebilirsin ama artık çok geç kaldın.
Alerte qui tu veux, dénonce-moi, mets-moi à dos tous mes collaborateurs - trop tard!
- Acaba çok mu geç kaldık?
- Je me demande s'il est trop tard.
Onu kurtarmak için çok geç mi kaldık?
C'est trop tard pour la sauver?
- Biz çok geç kaldık. Çok mu geç?
Trop tard?
- Çok geç kaldık.
On est en retard.
Çok geç kaldık, Frank.
Il est horriblement tard.
çok geç 640
çok geç değil 68
çok geç kalma 19
çok geç kaldım 55
çok geç oldu 179
çok geç artık 28
çok geç olmadan 54
çok geç kaldın 48
çok geç olacak 23
çok geç kaldınız 24
çok geç değil 68
çok geç kalma 19
çok geç kaldım 55
çok geç oldu 179
çok geç artık 28
çok geç olmadan 54
çok geç kaldın 48
çok geç olacak 23
çok geç kaldınız 24
çok geciktim 21
çok geçmeden 34
geç kaldık 134
çok güzelsin 532
çok güzelsiniz 65
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok geçmeden 34
geç kaldık 134
çok güzelsin 532
çok güzelsiniz 65
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok güzel görünüyor 60
çok güzel bir gün 43
çok güzel bir kadın 44
çok güzel bir şey 32
çok güzel olur 30
çok güzel görünüyorsunuz 21
çok güzel oldu 36
çok güzel bir gece 22
çok güzel bir yer 50
çok güzel kokuyor 49
çok güzel bir gün 43
çok güzel bir kadın 44
çok güzel bir şey 32
çok güzel olur 30
çok güzel görünüyorsunuz 21
çok güzel oldu 36
çok güzel bir gece 22
çok güzel bir yer 50
çok güzel kokuyor 49