English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ Ö ] / Önemli birşey değil

Önemli birşey değil traduction Français

150 traduction parallèle
Önemli birşey değil.
Rien du tout.
Önemli birşey değil, hanımefendi.
Ce sont de simples vétilles, je vous l'assure.
Hiçbirşey, önemli birşey değil.
Pour rien, rien du tout.
Boş ver. Önemli birşey değil.
Non, ça n'a pas d'importance.
Önemli birşey değil.
Rien de bien sérieux.
hayır canım önemli birşey değil Harry Dayton yapacağım dergi kapağı için biraz gergin.
Harry Dayton s'inquiète pour la couverture de son magazine.
Sizi temin ederim Bayan Garrison, önemli birşey değil. Yanımda yürü, yanımda.
Je vous garantis que c'est sans gravité, Mme Garrison.
Birisini çağıracağım ama senin için sorun olabilir ama önemli birşey değil.
Sinon, je vais appeler quelqu'un! Et ça fera un scandale! Je vous en prie, sortez!
Önemli birşey değil, üzerime konulmuş bir ödül var.
Rien d'important... Ma tête est mise à prix.. C'est tout.
Önemli birşey değil.
Pourquoi? - Pour rien.
Önemli birşey değil.
C'est pas grave.
Önemli birşey değil. Şimdiden itibaren erkekler de kurdele takacak.
Maintenant, les hommes vont en porter aussi.
Çok önemli birşey değil.
C'est juste...
- Önemli birşey değil.
Ce n'est rien.
Önemli birşey değil.
C'est la moindre des choses.
- Önemli birşey değil, Brownie.
- C'est rien, Brownie.
Önemli birşey değil.
C'est pas difficile.
Önemli birşey değil, teşekkürler.
OK, merci.
Önemli birşey değil.
Oh, rien d'important.
Fakat önemli birşey değil.
Mais c'est pas grave.
Önemli birşey değil.
Rien de bien important.
Önemli birşey değil.
Rien de particulier.
- Önemli birşey değil. - Hasar kontrolü, eğer...
- Juste de la paperasse.
Önemli birşey değil.
Rien de spécial, à mon avis.
- Hayır, Çok heyecanlanma. - Önemli birşey değil.
Non, c'est rien.
Önemli birşey değil.
Pas de quoi en faire un plat.
- Herkez ilk işinden istifa eder, Eric. Önemli birşey değil.
On a tous laissé tomber notre premier boulot.
Başım ağrıyor. Önemli birşey değil.
Mal à la tête, rien de grave.
Önemli birşey değil.
Peu importe.
Önemli birşey değil.
Pour rien.
Önemli birşey değil.
Rien d'important.
Önemli birşey değil.
- Rien de grave.
Liu Wang, Hanaya'ya vurmuş olman çok önemli birşey değil!
Liu Wang, que tu l'aies frappé, c'est pas si grave.
- Hayır, yok birşey, önemli değil
- Rien.
- Önemli değil, birşey söylemek yani. - Trenimi kaçırıp seninkine bineceğim.
Peu importe que vous ne parliez pas.
Ama kimin verdiği önemli değil. Yeter ki hiçbir zaman ikinci sınıf birşey takma.
Peu importe qui les donne... tant que tu ne portes pas de bijoux de second ordre.
Önemli birşey değil.
Peu importe. Rendez-le moi.
Önemli değil. Bu gerekli birşey.
Ça ira et c'est nécessaire.
Önemli birşey değil.
C'est pas grave, remarque.
Kim olduğu önemli değil. Ben bir şey alırım, sende de birşey kalır.
J'ai quelque chose, vous gardez quelque chose.
Bu abartı birşey değil, hiç önemli değil.
Aucune importance, ce n'est pas grave.
Bu abartı birşey değil, hiç önemli değil.
- Aucune importance, ce n'est pas grave.
Önemli değil. Birşey mi oldu?
Vous avez eu un problème?
Önemli birşey değil.
Rien de grave.
Eğer dondurma yeseydim, Ve böyle birşey söylemedim... Normal insanlar gibi kaseye koyarım, Masanın üzerinde... Beni kaybetmekle suçladığın önemli bir çekin üzerinde değil.
Si je mange de la glace, ce que je conteste, c'est dans un bol, pas sur la table, où elle se colle â un chèque qu'on m'accuse après d'avoir perdu!
- Ah, Gerçekten önemli olan birşey değil.
- Rien d'important. Rien d'important.
- Önemli değil. - Dinle. Ah, Hank tehtit etti mi ya da herhangi birşey...
Ecoute, si Hank a été impoli...
Önemli birşey değil.
Ce n'est rien.
Önemli birşey değil.
Ca va.
- O kadar önemli birşey değil.
- Ce n'est pas si terrible.
Önemli birşey değil! Duyduklarım yüzük,
J'ai entendu parler d'un anneau, d'un Seigneur et de la fin du monde.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]