Şimdi gitmem gerekiyor traduction Français
146 traduction parallèle
Şimdi gitmem gerekiyor, ve üzülmeni istemiyorum.
Je vais partir. Ne sois pas triste.
Şimdi gitmem gerekiyor.
Je dois y aller.
- Şimdi gitmem gerekiyor.
- Je dois vous laisser.
Şimdi gitmem gerekiyor, Ray.
Faut que je raccroche, Ray.
Şimdi gitmem gerekiyor. Seninle Texas'ta görüşürüz.
Je dois y aller maintenant, mais je te verrai au Texas.
Şimdi gitmem gerekiyor.
Je dois partir.
Bak şimdi gitmem gerekiyor.
Ecoute, il faut que j'y aille.
Şimdi gitmem gerekiyor.
Bon allez, il faut que j'y aille
Tamam, şimdi gitmem gerekiyor.
Bon, j'y vais.
Bunu doğru söyledim, değil mi? Evet. Gerçekten söyleyebildim,... şimdi gitmem gerekiyor.
C'est un combat pour garder la tête hors de l'eau, intacte...
Şimdi gitmem gerekiyor.
Je dois partir, maintenant.
Hiçbir şey, şimdi gitmem gerekiyor.
C'était pas important. Je vais prendre congé.
"Benim şimdi gitmem gerekiyor, çünkü büyükannem yanıyor ve..."
"Je dois y aller, parce que ma grand-mère a pris feu et..."
Şimdi gitmem gerekiyor. Yarın önemli bir gün.
Bon, je me lève tôt, demain.
Şimdi gitmem gerekiyor, iş arkadaşım bekliyor.
Je suis désolé, mon collègue m'attend.
Benim şimdi gitmem gerekiyor.
Je dois partir maintenant.
Benim şimdi gitmem gerekiyor.
Maintenant, je dois partir.
Benim şimdi gitmem gerekiyor.
Je devrais peut-être partir maintenant.
Yani şimdi gitmem gerekiyor, çünkü benim de öyle düşündüğümü sanmalı.
Donc je dois y aller pour qu'il pense que ça ne me gêne pas de le voir.
Benim şimdi gitmem gerekiyor, tamam mı?
Je dois y aller maintenant, d'accord?
Şimdi hemen eve gitmem gerekiyor çünkü kocamın böbrek sıkıntıları yeniden baş gösterdi ve onu tek başına bırakamıyorum.
Il faut que je file. Mon mari a encore mal aux reins. Je ne peux pas le laisser seul.
Tarih dersini aldığına göre şimdi müzeye gitmem gerekiyor.
Aprês cette leçon d'histoire, je vais au musée.
Gitmem gerekiyor şimdi.
Je dois partir.
Gitmem gerekiyor.Kocanıza da açıkladım bu söylediklerimi. Onu şimdi görebilirsiniz.
J'ai tout expliqué à votre mari, il est au courant.
Hemen şimdi hastaneye gitmem gerekiyor.
Je dois y aller.
Şimdi, izninizle. Besin odasına gitmem gerekiyor. Senyör Rangel'e ait eşyaları toplamam gerekiyor.
Excusez-moi, je dois aller à l'atelier pour réunir les affaires de M. Rangel qui reviennent à son fils.
Tamam, şimdi bak, gitmem gerekiyor.
Bon, écoutez, je dois y aller.
Şimdi gitmem gerekiyor.
Je dois vraiment partir.
şimdi yaz okuluna gitmem gerekiyor.
Je dois me taper la session d'été.
Ama şimdi önce işe, sonra derse gitmem gerekiyor.
Mais je dois aller au rravail.
Şimdi, eğer ikiniz de beni affettiyseniz oy vermeye gitmem gerekiyor.
Maintenant excusez-moi, je dois aller voter.
Tüh be! Şimdi hatırladım da, benim gitmem gerekiyor.
Zut, ça me revient!
Şimdi eve gitmem gerekiyor.
Alors, je vais le récupérer et rentrer chez moi.
- Şimdi benim oraya gitmem gerekiyor.
- Je vais y aller.
Uçak ile sadece birkaç saat- - Ve şimdi bu işi yapmıyorum. Montana'ya gitmem gerekiyor.
Là je rentre dans le Montana, dans mon ranch.
Bak, geri geleceğim, ama şimdi eve gitmem gerekiyor, Gia.
Êcoute, je vais revenir, mais je dois rentrer chez moi, Gia.
- Ne zaman konuşacağız? - Şimdi ajansa gitmem gerekiyor.
Ecoute, je dois filer à l'agence.
Sanırım şimdi gitmem gerekiyor.
Bon, je file.
- Gitmem gerekiyor. - Şimdi mi? Oysa saat daha...
Ca va être l'éclate.
Şimdi bi yere gitmem gerekiyor.
Mais pour l'instant, je dois aller quelque part.
Şimdi mahkemeye gitmem gerekiyor.
Ling veut que je sois là.
Şimdi gitmem mi gerekiyor?
Suis-je sensé m'en aller?
Şimdi de doktora mı gitmem gerekiyor?
Faut aller voir le docteur maintenant?
Şimdi bir toplantıya gitmem gerekiyor.
Je dois aller à un rendez vous maintenant.
- Şimdi, kusura bakma Atherton. Gitmem gerekiyor.
- Désolée, mais je dois me sauver.
Şimdi Jupiter'e çöp toplamaya yardım etmeye gitmem gerekiyor.
Je vais ramasser des canettes sur Jupiter.
- Tuvalete gitmem gerekiyor. - Şimdi mi?
Je vais aux toilettes.
Şimdi gitmem gerekiyor. - Nereye gidiyorsun, oğlum?
Je dois partir.
Şimdi tek çıkış var... Veer Patap in'in hüviyetini getirmek için... Hindistan'a gitmem gerekiyor.
Il faut que j'aille en Inde... retrouver l'identité de Veer PrataP Singh.
Şimdi gitmem gerekiyor..
Je dois y aller maintenant...
Şimdi mahkemeye gitmem ve hiç yalan söylememem gerekiyor.
Maintenant je dois aller au tribunal et ne pas dire de mensonges.
şimdi gitmem lazım 34
şimdi gitmem gerek 42
gitmem gerekiyor 305
gerekiyor 29
şimdi 13440
simdi 145
şimdi ne yapıyorsun 94
şimdi anladım 177
şimdi mi 706
şimdi değil 438
şimdi gitmem gerek 42
gitmem gerekiyor 305
gerekiyor 29
şimdi 13440
simdi 145
şimdi ne yapıyorsun 94
şimdi anladım 177
şimdi mi 706
şimdi değil 438
şimdilik 467
şimdi oldu 108
şimdi ne istiyorsun 34
şimdiden 33
şimdi neredesin 37
şimdi gidiyorum 125
şimdi ne yapıyor 40
şimdi dinlen 19
şimdi nereye gidiyorsun 60
şimdi nereye gideceksin 21
şimdi oldu 108
şimdi ne istiyorsun 34
şimdiden 33
şimdi neredesin 37
şimdi gidiyorum 125
şimdi ne yapıyor 40
şimdi dinlen 19
şimdi nereye gidiyorsun 60
şimdi nereye gideceksin 21
şimdi de bu 52
şimdi ne yapayım 18
şimdi anlıyorum 178
şimdi gitmeliyim 115
şimdi ne oluyor 28
şimdi ise 87
şimdi ne olacak 465
şimdi olmaz 798
şimdiyse 77
şimdi hatırladım 246
şimdi ne yapayım 18
şimdi anlıyorum 178
şimdi gitmeliyim 115
şimdi ne oluyor 28
şimdi ise 87
şimdi ne olacak 465
şimdi olmaz 798
şimdiyse 77
şimdi hatırladım 246