Anladığını sanmıyorum traduction Portugais
621 traduction parallèle
- Beni anladığını sanmıyorum.
- Acho que não me entendeu.
Ne demek istediğimi anladığını sanmıyorum, öyle değil mi?
Não entendes o que estou a dizer, pois não?
- Bak, Kathy, anladığını sanmıyorum.
- Acho que não percebes, Kathy.
Sam'ın pek anladığını sanmıyorum.
Acho que ainda não entendeste o que se passa entre mim e o Sam.
Seni anladığını sanmıyorum.
Ele não a compreende.
Anladığını sanmıyorum.
Acho que não está a entender.
Ne demek istediğimizi bile anladığını sanmıyorum onun, değil mi, Jake?
Mas acho que ele nunca entendeu do que dizíamos, não é?
Ama şunu anladığını sanmıyorum... koloniler dini yaşamda kusursuz hale gelmiş rahibeler içindir.
- Mas não penso que ele entende... - que as colônias são apenas para irmãs apefeiçoadas na vida religiosa.
Anladığını sanmıyorum.
Não sei se estarás a entender.
Neler yaşadığımı tam olarak anladığını sanmıyorum.
Não acho que esteja a considerar bem tudo aquilo por que passei.
Tabi, benim anlattıklarımı anladığını sanmıyorum, öyle mi, evlat?
Claro, eu não espero que tu saibas o que eu quero dizer, pois não Boy?
Hayır, senin tam olarak anladığını sanmıyorum.
Não, acho que não entendeu bem.
Burada neler olduğunu tam olarak anladığını sanmıyorum.
Acho que ainda não compreendeste o que se passa aqui.
Anladığını sanmıyorum. Bu süitte bekleyemezsin.
Espere um minuto, acho que não está a perceber.
Farkında olduğunu sanmıyorum. Anladığını sanmıyorum.
- Acho que não a vês.
İngilizce anladığını sanmıyorum.
Acho que ele não percebe inglês.
Anladığını sanmıyorum Elinde hiç bir şey yok!
Não creio que compreendas
Bu sözü pek anladığını sanmıyorum, başçavuş.
Acho que não entendeu bem esta expressão, primeiro-sargento.
Beyaz Saray'ın haberi olmadan hiçbir şey yapılmıyordu. Ve FBI ya da savcıların bunu anladığını sanmıyorum.
Recebe a aprovação da Casa Branca... e nem o FBI nem os promotores percebem isso.
bunu anladığını sanmıyorum ama çevresindeki herkesi baskılama eğiliminde.
Acho que ele não percebe, mas tende a dominar todos à sua volta.
Mali işlerden anladığını sanmıyorum.
Não me parece que saiba de finanças.
- Serina anladığını sanmıyorum.
- Serina, não acho que... - Ordens do Adama.
Hiç kimsenin seni anladığını sanmıyorum.
Acho que ninguém te entende.
Starbuck, anladığını sanmıyorum.
- Não estás a compreender.
Karşı karşıya olduğumuz... nakit akışı ve donmuş mevduat durumunu anladığını sanmıyorum onun...
Acho que ela ignora a nossa liquidez face aos nossos bens congelados.
Louise, bu yolculuğun bir kadın için ne kadar zor olacağını anladığını sanmıyorum.
Louise, não tem do quão difícil é esta viajem para uma mulher.
Bu maçın amacını anladığını sanmıyorum.
Acho que não percebeu o objectivo do jogo, pois não?
Anladığını sanmıyorum.
- Acho que não entendem.
Ama sonra sakinleşiyordu ve ben ona açıklamaya çalışıyordum ama ne söylediğimi anladığını sanmıyorum.
Depois acalmava-se e eu tentava explicar-lhe outra vez, mas acho que ele não me entendia.
'Hayır, beni anladığını sanmıyorum!
- Não compreendeu!
- Anladığını sanmıyorum.
- Acho que ele não percebeu,
Anladığını sanmıyorum.
Não me parece que compreenda.
İçinde bulunduğun surunu tam olarak anladığını sanmıyorum, Stone.
Acho que não estás a compreender a tua situação.
Tam olarak anladığını sanmıyorum, Katherine.
Acho que não estás a perceber, Katherine.
Söylediklerinden bir şey anladığını sanmıyorum.
Acho que ele não percebeu uma palavra do que tu disseste.
Üç saattir seni dinliyoruz... aramızdan tek kişinin, anlattıklarının ne anlama geldiğini anladığını sanmıyorum.
Já estamos aqui há mais de 3 horas. Não sei se alguém daqui percebeu o que significa isto.
Her şeyin farkında olduğumu anladığını sanmıyorum.
Ei, pensas que não percebo o que se está a passar?
Billy... Billy, beni anladığını sanmıyorum.
Billy... pensei que tivesses entendido.
Beni anladığını sanmıyorum.
Não está a perceber.
Sahip olacağınız mevkinin önemini tam olarak anladığınızı sanmıyorum.
Charles, acho que não percebe a importância... da posição que ocupará no mundo.
Anladığınızı sanmıyorum, Peder. Kendisi bir şarkıcı.
Não entendeu, Padre, Ela é cantora.
Beni anladığınızı sanmıyorum.
Não sei se sabe o que eu queria dizer.
Hayır, anladığınızı sanmıyorum.
Acredito que não.
Mevkiimi tam olarak anladığınızı sanmıyorum.
Não creio que perceba qual é a minha posição.
Görevimin önemini anladığınızı sanmıyorum.
Não acredito que não entenda a importância da minha missão.
- Anladığınızı sanmıyorum, binbaşı.
Não creio que compreenda, Major.
Bunun ne ifade ettiğini anladığınızı sanmıyorum.
Acho que vocês não compreendem o que isto significa.
Çocukları anladığını hiç sanmıyorum.
Penso que não compreendes nada as crianças.
Anladığınızı sanmıyorum.
Não estão a perceber.
Anladığınızı sanmıyorum.
Acho que o senhor nao entendeu.
Burada kiminle konuştuğunuzu anladığınızı hiç sanmıyorum.
Creio que não sabe com quem está a falar.
sanmıyorum 1596
sanmıyorum efendim 16
anladım 3457
anladim 18
anladın mı 3957
anladin mi 16
anladın 107
anladın mı beni 67
anladınız mı 673
anladın mı şimdi 18
sanmıyorum efendim 16
anladım 3457
anladim 18
anladın mı 3957
anladin mi 16
anladın 107
anladın mı beni 67
anladınız mı 673
anladın mı şimdi 18