English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ A ] / Ay

Ay traduction Portugais

79,246 traduction parallèle
- Ay ne tatlısın ya.
É tão querido.
Vakit ayırdığınız için teşekkürler.
Obrigado pelo vosso tempo.
Ay çok geçmiş olsun. Ama bak... Çaresini buldum bile.
Bem, eu tenho a cura mesmo aqui.
Beş dakika ayır bari!
- Dá-me só cinco minutos.
Saatlerini bizim belgeleri incelemeye ayırdığı günler daha dün gibi.
Parece que ainda foi ontem que ela andava a rever documentos.
Bütün zamanını bize ayırdığın için çok memnunum ama Billy için sadece...
Agradeço que trabalhe só connosco. O Billy só precisa de uma consulta.
En aşağı 8-12 ay civarında da dava sürer.
Está a olhar para um litígio entre, pelo menos, oito a 12 meses.
Olimpik yüzücü, tam bir ay parçası.
Sim, eles ainda namoram.
Beni bir kez vurdun, benim ayıbım.
Dás-me um tiro duas vezes...
Yaşamının son bir kaç ayı tam bir sırdı... nereye gittiği, kimlerle konuştuğu.
Onde ele foi, com quem falou.
Ve benden başını gövdenden ayırmamı isterse bunu bir kez bile düşünmeden yaparım.
E se ela me pedir para arrancar-te a cabeça, faço-o sem pensar duas vezes.
Sen böyle karla kaplanmıştın ve ay ışığı tam senin üzerindeydi, gülümsemiştin.
Estavas cercada pela neve, estavas num raio de luar e sorriste.
Ölüm bizi ayırana kadar değil mi?
Até que a morte nos separe, certo?
Sen kaybolduktan iki ay sonra annen feci bir trafik kazası geçirdi.
Dois meses depois do teu desaparecimento, a tua mãe envolveu-se num acidente de carro.
Dört ay hastanede yattı.
Ela esteve no hospital durante 4 meses.
Ve benden başını gövdenden ayırmamı isterse bunu bir kez bile düşünmeden yaparım.
Maravilha. Vamos fazer um reconhecimento do motorista. O nome dele é Evren Margosian.
Dört ay hastanede yattı. Ondan sonra, asla eskisi gibi olmadı.
Kevin, fizeste um pedido?
Bijou'da ne oynadığına bakılmaksızın, ve erkenden orda olsan iyi olur, çünkü Riverdale'da yer ayırtmak yoktur.
Chega cedo, porque não há lugares marcados, em Riverdale.
İşte benim çok ahlaksız olmayan teklifim. Seninle bireysel bir çalışma yapmak istiyorum, sabahları vakit ayırabildiğin kadar, ve yeminle hepsi bu kadar olacak.
Então, eis a minha proposta não muito indecente : quero aulas privadas contigo, todas as manhãs que puderes.
Düşünmek için zaman lazımdı. Benim ne istediğimden annemin ne istediğini ayırmak için.
Precisava de tempo para processar, para separar o que a minha mãe quer do que eu quero.
Kendisine ulaşılamayacak ya da ailemiz tarafından geri getirilemeyecek bir yere ulaştığında beni arayacaktı. En fazla bir ay içinde.
Ele prometeu-me que ligava assim que estivesse onde os nossos pais não o pudessem ir buscar, um mês no máximo.
Bana da ayır biraz.
Não saias daqui.
Lütfen, bırak gideyim, sonra da istersen 6 ay, bir yıl ceza ver bana.
Deixa-me fazer isto e depois castiga-me durante seis meses, um ano.
Zaman ayırdığınız için teşekkürler Bayan Grundy.
Obrigada pelo seu tempo, Professora Grundy.
Son bir kaç ay bizim için zor geçti,
Estes meses foram difíceis para nós. Mas eu e a Alice...
Birkaç ay öncesinde, Jason oldukça tuhaf ve ağzı sıkı davranmaya başlamıştı.
Há uns meses, o Jason começou a ter um comportamento esquisito e dissimulado.
Ne ayıp.
É uma pena.
Bay Johnson... dokuz ay önce, Kanada'ya gittiniz... Niagara Şelaleri'ne. Sonra da bugün, Tokyo'dan tek yön bir biletle dönüyorsunuz.
Sr. Johnson, há nove meses atravessou para o Canadá a pé em Niagara Falls, e hoje regressa com um bilhete de ida a partir de Tóquio.
Öncelikle zaman ayırıp gönüllü olduğunuz için teşekkür ederim.
Primeiro, quero agradecer a todos por disponibilizarem o vosso tempo.
Ama çözdüğünde sermayenin yarısını altı ay içinde elde edebiliriz, bu da okulu en az bir yıl boyunca açık tutmaya yeter.
Mas quando souber, em seis meses recuperamos metade dos fundos, o suficiente para manter a escola aberta pelo menos um ano.
Buna ayıracak vaktim yok.
Não tenho tempo para isto.
Bu makine, zihni bedensel kısıtlamalarından ayırıyor..
Esta máquina desliga a mente das suas limitações corporais.
Uçakların çarptığı günden bir ay önce.
Um mês antes do dia anterior à chegada dos aviões.
Temmuz ayında 247.000 iş kaybı yaşanmış olmasına rağmen bu sayı geçtiğimiz aydaki iş kaybından yaklaşık 200.000 kadar daha az.
Apesar de termos perdido 247 mil empregos em julho, foram menos 200 mil dos que perdemos em junho, e muito menos...
Sadece iki ay.
Dois meses.
Büyük şehirleri duvarla kapattıklarında bir çok insanı topladılar. Daha sonra büyük dronlarla ana yerleşim bölgelerini ayırdılar. Böylece hayatta kalanların çoğu dağıldı.
Eles recolheram um monte de pessoas quando muraram as grandes cidades, e depois eles têm grandes drones terrestres que arrasam todos os maiores colonatos, por isso a maioria dos sobreviventes estão dispersos.
Vakit ayırdığın için teşekkürler.
Obrigado pelo teu tempo.
O sıçan bir ayıcık.
Ele é um ursinho de peluche.
Duydukları sesi ayırdık.
Então, somos capazes de isolar o som que eles estavam a ouvir.
Çeteler, her ay belirli sayıda insanı onlara teslim ettiği müddetçe kızılbereliler onlara karışmayacaktı.
Enquanto os senhores da guerra entregarem um determinado número de pessoas todos os meses, os Redhats não se metem com eles.
Efendim 3D fragman en az 4 ay alır.
Senhor o projecto em 3D vai demorar pelo menos 4 meses.
4 ay?
4 meses?
Al sana 5 ay...
Faça em 5.
... ölüm sizi ayırana kadar kabul ediyor musunuz?
Até que a morte os separe?
... yasal karın olarak, ölüm sizi ayırana kadar kabul ediyor musun?
Como sua esposa legalmente casada até que a morte os separe?
Ay Jimmy.
Jimmy.
Sen böyle karla kaplanmıştın ve ay ışığı tam senin üzerindeydi, gülümsemiştin.
Foste descoberto!
Ölüm bizi ayırana kadar değil mi?
Polícia nacional. Por ordem presidencial, exigimos a entrega do Kevin Jensen e dos que o ajudaram a escapar.
Sen kaybolduktan iki ay sonra annen feci bir trafik kazası geçirdi.
Eu amo-te, mamã. Quero uma bebida.
Üç ay önce istiyordun.
Há três meses, querias.
Ve salı günü, beşinci ayın yarısında, ilk tutuklama gerçekleşecek.
E, na terça-feira, a meio do quinto tempo, seria feita a primeira detenção.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]