Açıklayabilirim traduction Portugais
1,551 traduction parallèle
Açıklayabilirim!
Pode explicar?
Pekala, açıklayabilirim.
Certo, posso explicar. Mas não foi culpa minha.
- Açıklayabilirim.
Eu posso explicar.
Deli birisinin ne yaptığını başka nasıl açıklayabilirim?
Como poderia explicar o que um louco fez?
Açıklayabilirim.
- Eu posso explicar...
Sakin olun, her şeyi açıklayabilirim.
Calmem-se. Posso explicar-lhes Não os queríamos magoar.
- Nathan... Allison, açıklayabilirim.
Allison, eu posso explicar.
Sınavı tekrar etmeme rağmen notlarınızı nasıl açıklayabilirim?
Qual a melhor maneira de descrever as vossas notas?
Hayır, her şeyi açıklayabilirim.
Não, eu posso explicar tudo.
Öyle mi? Onu açıklayabilirim.
Sim, posso explicar-te isso.
Lily, açıklayabilirim...
Lily, eu posso explicar...
Bunu açıklayabilirim majesteleri.
Posso explicar isto, Sua Majestade.
Bunu açıklayabilirim.
Eu posso explicar.
Bunu açıklayabilirim. Balıklara yeni yem vermiştim.
Eu posso explicar isso.
Bree, açıklayabilirim.
Bree, posso explicar.
Efendim, açıklayabilirim.
Sir, eu posso explicar...
Uh, dinle, açıklayabilirim.
Não a devias ter visto já.
Şöyle açıklayabilirim size, bir yılanla bir sansar arasında bir yerdeyim.
Pare te dar um ponto de referência, sou algo entre uma cobra e um mangusto.
Açıklayabilirim.
Posso explicar.
Tamam, millet, her şeyi açıklayabilirim.
Ok, pessoal, eu posso explicar tudo...
- Lordum, lütfen, açıklayabilirim.
- Meu senhor, por favor, eu posso explicar.
Ne düşünüyorsan, açıklayabilirim.
O que quer que estejas a pensar, eu posso explicar.
Eğer öyleyse, travesti resimlerini açıklayabilirim.
É que posso explicar aquilo dos transexuais.
- Ona açıklayabilirim.
- Posso explicar-lhe.
- Bunu ona açıklayabilirim.
- Eu posso explicar-lhe.
Hayır. Açıklayabilirim.
Eu posso explicar.
Açıklayabilirim.
- Ele bateu-me.
Tamam bak açıklayabilirim...
- Escuta, posso explicar.
- Eğer Jonas ya da Bob bana onun nerede olduğunu söyleyebilirse, ona durumu açıklayabilirim. - Dediğim gibi, Jonas...
A não ser que o Jonas ou o Bob me digam onde ele está para lhe explicar...
- Bıraktım. açıklayabilirim...
E acabei.
Bak, açıklayabilirim.
Olha, posso explicar.
Bakın sanırım açıklayabilirim!
Bem, acho que posso explicar!
Açıklayabilirim, bebeğim.
Eu posso explicar, querida.
Sabah Sarah ile olanları açıklayabilirim.
Esquece, Chuck.
- Bu konuyu ben de çok düşündüm ve bu sorunun cevabını üç aşamada açıklayabilirim.
Bem, pensei muito nisso, e acho que posso responder à sua pergunta em três partes.
Evet söyledim ama açıklayabilirim.
- Sim. - Estava, mas posso explicar.
- Baba, açıklayabilirim.
Pai, eu posso explicar.
Miles : Bak Gabby, açıklayabilirim.
Olha, Gabby, eu posso explicar.
Açıklayabilirim.
- McClane!
Josh, adamım. A-Açıklayabilirim.
Josh, meu... eu posso explicar.
Açıklayabilirim!
Deixa-me explicar.
Bunu açıklayabilirim çünkü o kadını ben öldürmedim. Vaktinizi harcıyorsunuz.
Olhe, posso explicar porque não matei aquele mulher está a desperdiçar o seu tempo.
Bak her şeyi açıklayabilirim.
- Posso explicar tudo isso.
- Evet açıklayabilirim.
- Sim, posso.
Oo, ıı, açıklayabilirim.
Eu posso explicar.
Durun, içeride ne olduğunu açıklayabilirim.
Espere, posso explicar o que lá está.
Bu kapıya gelseydi onu tanımazdım mı diyorsun? Bu da mı tesadüf diyorsun? - Sakin ol Jack, açıklayabilirim.
Porque, Deus me ajude, eu livrei-te da prisão do Angleton, e se eu estava errado, Leo, e se eu estava errado, e tu mataste os cubanos, e tu traíste os húngaros, e se tu mataste Lili, Leo,
- Açıklayabilirim.
- Posso explicar.
- Peki, açıklayabilirim.
Muito bem, posso explicar.
Açıklayabilirim.
Eu posso explicar.
- Tamam, tamam açıklayabilirim.
Posso explicar.