Bayan doyle traduction Portugais
81 traduction parallèle
- Bay ve Bayan Doyle ile tanışın.
- Apresento-te o Sr. e a Sra. Doyle.
Doktor, bu Tom'un annesi, ağabeyi ve Bayan Doyle.
Doutor, estes são a mãe e o irmão do Tom, e a Menina Doyle.
- Alo Bayan Doyle?
- Sim, Menina Doyle?
- "Bayan Doyle, işte oğlunuz, kahraman."
- "Sra. Doyle, apresento-lhe o seu filho."
- Bayan Doyle.
- Mrs Doyle.
Bayan Doyle'un İngiliz avukatlarına çalışıyorum.
Trabalho para os advogados ingleses de Mrs Doyle.
Bayan Doyle'u neden öldüreyim?
Por que havia de matar Mrs Doyle?
Ama yıllar önce olmuş bir şey için bayan Doyle'u neden öldüreyim?
Mas por que havia de matar Mrs Doyle por uma coisa que aconteceu há anos?
Zavallı bayan Doyle.
Pobre Madame Doyle.
Bayan Doyle'u en son ne zaman gördünüz?
Quando viu Mrs Doyle com vida pela última vez?
Ben, bayan Doyle'un İngiliz avukatlarını temsil ediyorum.
Represento os advogados ingleses de Mrs Doyle.
Bayan Doyle'u, Louise Bourget'i ve madame Otterbourne'u kimin öldürdüğünü biliyorum.
Agora sei, sem sombra de dúvida, quem matou Madame Doyle, Louise Bourget e Madame Otterbourne.
Doktor, bu Tom'un annesi, erkek kardeşi ve Bayan Doyle.
Doutor, a mãe do Tom, o irmão dele e Miss Doyle.
Burada Bayan Doyle'nin senin için nesi var biliyor musun?
Viu o que Miss Doyle tem aqui?
Bayan Doyle çok sarı görünüyor.
Mrs. Doyle está muito amarela.
Bayan Doyle'un töreni saat 4'te.
O velório de Mrs. Doyle é às quatro.
Evet, Bayan Doyle'u hazırlamalıyım.
Tenho de tratar de Mrs. Doyle.
- Ölülerinizi gömün, bayan. - Bayan Doyle mu gönderdi sizi?
Enterre os seus mortos, Mademoiselle.
Bayan Doyle'a haber veren oldu mu?
- Alguém disse à Frau Doyle?
Yani gece yarısı Bayan Doyle hayatta ve iyiydi? - Evet.
À meia-noite, a Madame Doyle estava viva e de boa saúde.
- O zaman Bayan Doyle'u saat on ikiyi yirmi geçeden önce de vurmuş olamaz.
E não podia ter morto a Sra. Doyle antes, à meia-noite e vinte?
- Bir şey daha var, bayan. Bu yolculuktan önce Bayan Doyle'la karşılaşmış mıydınız?
Mais uma coisa, Mademoiselle, já tinha visto a Madame Doyle antes?
Aileniz Bayan Doyle'un babasının finans işleri nedeniyle, ekonomik açıdan zarara uğradı mı?
A sua família sofreu a nível financeiro com os negócios do pai da Madame Doyle?
- Başka yok, ama bir ses duymuş. Bayan Doyle'un kamarasında dolaşan biri varmış.
Alguém a andar pelo camarote da Madame Doyle.
Derin bir uykudaydım. Zavallı Bayan Doyle'un şu anda olduğu gibi.
Eu estava morta para o mundo como a Madame Doyle está neste momento.
Bay Pennington, Bayan Doyle'un ölmesini isteyebilecek biri var mıydı?
Diga-me, Monsieur Pennington, sabe de alguém que quisesse ver a Madame Doyle morta?
Hatırlarsınız, Bayan Doyle Hathor tapınağında ölümden kıl payı kurtuldu.
Talvez se recorde de que a Madame Doyle escapou à morte por pouco, no templo de Hathor.
Rahmetli Bayan Doyle'un değerli inci kolyesinin kaybolduğunu öğrendik.
Soubemos que um valioso colar de pérolas, da falecida Sra. Doyle, desapareceu.
Bayan Doyle'un kamarasında bulacağımızı hiç sanmıyorum.
Duvido que o encontremos no camarote da Sra. Doyle.
- Bayan Doyle'un hizmetlisi öldürüldü.
- A criada da Madame Doyle foi assassinada. - A Louise?
- Dün gece Bayan Doyle'un kamarasına giren veya çıkan birini.
O quê? Alguém a entrar ou a sair do camarote de Madame Doyle ontem à noite.
- Benzer bir fırsat da dönüşte Bayan Doyle'un öldürülmesi, büyük bir olasılıkla başkasına yükleneceği sırada çıktı karşınıza. Ancak katilin adını açıklamak üzere olan kadının sizin silahınızla öldürülmüş olması da... inkâr edilemeyecek bir gerçek.
- E teve uma oportunidade similar na viagem de regresso a casa, quando a morte dela seria atribuída quase de certeza a outra pessoa, não esquecendo o facto, irrefutável, de que a sua arma foi utilizada para disparar e matar
Yetkililerin, Bayan Doyle'un servetinin durumunu çok ayrıntılı inceleyeceğinden emin olabilirsiniz.
Posso assegurar que as autoridades farão uma investigação muito rigorosa ao estado do património de Madame Doyle.
Biraz da şansın yardımıyla, Bayan Doyle kontrolü ele alıncaya kadar durumu düzeltirim diye umuyordum.
Esperava que, com um pouco de sorte, pudesse ter tudo resolvido até á altura de ela assumir o controlo.
İncileri çaldığınızda Bayan Doyle yaşıyor muydu, ölü müydü?
A Madame Doyle estava viva ou morta quando roubou as pérolas?
Bayan Doyle, tırnaklarına her zaman Cardinal oje sürerdi. Koyu kırmızı bir renk.
A Madame Doyle sempre pintou as unhas de "Cardinal", um tom de vermelho escuro e profundo.
- Bayan Doyle? - Anne!
- Sra. Doyle?
- Bayan Doyle?
Sra. Doyle?
Oğlunuz Bay Calvin'le yumruklaşmış Bayan Doyle.
O seu filho andou à pancada com o Sr. Calvin.
Bayan Thorwald'un cesedini bulana kadar Doyle'u aramayacağız.
Só ligamos ao Doyle depois de descobrir o corpo da Sra. Thorwald.
Doyle. Evet Bay Doyle, bayan arkadaşlarınız şurada. Beni takip edin lütfen.
- A sua namorada está ali.
Bayan Simon Doyle.
Mrs Simon Doyle.
Bayan Bowers'a giderken pekala Madame Doyle'u öldürmüş olabilirsiniz.
Quando ia chamar Miss Bowers, podia ter aproveitado a ocasião para assassinar Madame Doyle.
Bayan Waight.
- Sra. Wright, Arthur Conan Doyle.
Kadın isteri krizi geçiriyordu. Bay Doyle onun kendisine zarar verebileceğini düşündü ve Bayan Robson da bütün gece onunla birlikte kaldı.
Ela estava histérica e o Doyle teve medo que ela fizesse algum disparate por isso a Miss Robson ficou com ela a noite toda.
Doyle, Bayan De Bellefort, Bayan Robson ve ben.
O Doyle, a Miss de Bellefort, a Miss Robson e eu.
Sonra Bayan De Bellefort bir tabanca çıkarıp Bay Doyle'u bacağından vurdu. Ben de Bay Ferguson'u çağırdım.
Depois, a Miss de Bellefort sacou de uma pistola e atingiu a perna do Sr. Doyle e eu chamei o Sr. Ferguson.
- Bayan Doyle'la tanışıyor muydunuz?
- Já conhecia a Madame Doyle?
Bayan De Bellefort'la, Bay Doyle arasında olay çıkacağını bilen yoktu.
Afinal, ninguém sabia que a Mademoiselle de Bellefort e o Monsieur Doyle iam ter uma discussão.
Doyle, Bayan De Bellefort'la görüşebilir miyim, diyor.
O Doyle pediu para ver a Mademoiselle de Bellefort.
Sizdiniz Bayan Robson. Bay Doyle ısrarı üzerine bütün gece yanından ayrılmamıştınız.
Mademoiselle Robson, que ficou com ela toda a noite por insistência dele.
doyle 129
bayan 4473
bayan daisy 50
bayanlar 870
bayanlar baylar 623
bayanlar ve baylar 1405
bayan smith 84
bayan o 169
bayan bennet 77
bayan lee 52
bayan 4473
bayan daisy 50
bayanlar 870
bayanlar baylar 623
bayanlar ve baylar 1405
bayan smith 84
bayan o 169
bayan bennet 77
bayan lee 52
bayanlar önden 23
bayan scott 58
bayan hunter 52
bayan johnson 73
bayan tate 49
bayan simpson 50
bayan harper 60
bayan davis 59
bayan hudson 105
bayan miller 70
bayan scott 58
bayan hunter 52
bayan johnson 73
bayan tate 49
bayan simpson 50
bayan harper 60
bayan davis 59
bayan hudson 105
bayan miller 70