Ben gençken traduction Portugais
210 traduction parallèle
Ben gençken bu kadar çabuk gelmezdi ama sanırım içerik aynı.
Vêm mais depressa do que antes, mas por dentro são iguais.
Hatırlıyorum da, ben gençken, ünlü bir yazar vardı ne zaman geldiğimi görse, arka kapıdan kaçardı.
Lembro que quando eu era mais jovem, havia um célebre escritor... que apanhava o caminho de volta quando me via a chegar.
Ben gençken, hemşirelerin güzel olduğu yönünde bir düşünce vardı.
Quando eu era jovem, havia a idéia de que enfermeiras eram bonitas.
- Ben gençken, salondu.
Quando eu era novo, íamos para a sala.
Ben gençken, hep derdim ki "İnsanlarla vaktimi öldürmek yerine yalnız kalırsam daha mutlu olurum."
Quando era jovem estava sempre a dizer : Se puder estar sozinho em vez de estar a perder tempo com pessoas... serei mais feliz.
ben gençken bunlardan daha büyük İşler yapmıştım doğrusu.
Talvez se tivesse visto como era em frente quando eu era mais novo, não estaria em apuros.
Bay Dodd, ben gençken, kasabanın budalası fil dişlerinin piyano tuşlarından çıktığını söylerdi ama o sizinle boy ölçüşemez.
Sr. Dodd, quando era miúda, um tolo dizia que as presas de elefante vinham das teclas de pianos, mas ele nada tinha contra si.
Her şey İmola'nın yüzünden oldu. Ben gençken İmola otuzlarındaydı.
Imola tinha 30 anos quando eu era um guri.
Ben gençken California'ya gitmek istiyordum ama olmadı işte.
Quando eu era novo rumei à Califórnia, mas... Sabem como é.
Ben gençken yorgun ve perişandım.
- Quando eu era joven, estava cansado.
Büyücü Fall, Casterbridge'in öte yakasında. Ben gençken hünerlerini izlerdim.
O mágico Fall, do outro lado de Casterbridge, ele costumava ter jeito quando eu era miúdo.
Evet, ben gençken yabancı isimler daha yaygındı.
Sim. Já foram moda nomes estrangeiros :
Ah! Ben gençken yapmış olmalıyım.
Certamente quando era mais novo.
Eğer kurtların büyük olduğunu düşünüyorsanız onları bir de ben gençken görecektiniz!
Se acham os lobos grandes agora, deviam ver quando eu era pequeno!
Ben gençken, şirin bir dereydi.
Quando eu era jovem, era um bonito riacho.
Ben gençken benimle ilgili tüm kararları ailem verdi.
Quando era nova, os meus pais tomavam todas as minhas decisões
Kelly, ben gençken davet edilmediğim birçok parti oldu.
Kelly, eu não fui convidado para muitas festas.
Ben gençken, millet senden bahsederdi. Senin bildiğin şeylerden bahsederlerdi.
Quando eu era jovem... costumávamos falar de você, como "fazia" coisas...
"Ben gençken, ailem hakliydi."
Quando eu era jovem, os meus pais estavam certos.
Fakat annen ve ben gençken, insanlara yardım etmeye çalışırdık.
Mas, quando eu e a tua mãe éramos mais novos, tentámos ajudar pessoas. Isso não é uma coisa má.
Ben gençken... beyaz adam geldi ve halkımın topraklarını istedi.
Quando era jovem, os caras pálidas vieram e queriam a terra do meu povo.
Ben gençken insanlar daha anlayışlıydı!
Quando era mais jovem, as pessoas se entendiam melhor!
Bir zamanlar Gordon Caddesinde bir kız tanıyordum... bu uzun zaman önceydi, ben gençken.
Conheci uma rapariga que lá morava. Foi há muito tempo, era eu jovem.
Ben gençken, oyuncaklar çok dayanıklı yapılırdı.
Quando era novo, os brinquedos duravam.
Ben gençken bir zamanlar, sadece Klingon İmparatorluğundan bahsetmek dünyaları titretirdi.
Quando era um jovem, a simples menção de um império klingon fazia mundos tremer.
Ben gençken, dükkan hırsızlığı sorunu yaşıyordum.
Quando era mais nova, tinha um problema com o roubo.
Ben gençken, her zaman, ilişki yapardım.
Quando era nova tinha sempre relações.
Ben gençken, bir savaşta yaralandığım bir zaman vardı...
Uma vez, quando era mais nova, feriram-me em combate.
Ben gençken haytanın tekiydim.
Quando era jovem, armava-me em esperto.
Ben gençken öldü gezegenimdeki bir savaşta.
Foi morta quando eu era jovem ainda numa guerra em meu planeta natal.
.. ben gençken çok iyi ve kendisini..
Eu era um bom quimico quando era jovem.
Ben gençken... köyüme saldırılmadan önce...
antes da minha aldeia ter sido atacada... costumava sair com rapazitos de Anfípolis.
Ama ben gençken kuzenlerime okul takımına giremez demişti.
Ao mesmo tempo, quando eu era pequeno, ele disse às minhas primas que eu nunca seria um atleta universitário.
Ben gençken fazla randevum olmadı.
Sabes, quando eu era mais jovem, não tinha muitos encontros.
Annenle ben gençken seyahate çıkmayı çok severdik. Ama yapamazdık.
Na juventude, eu e sua mãe... pensamos em viajar, mas não podíamos.
- Eskiden, ben daha gençken...
- Quando era bem mais novo...
Biliyorum, ben de gençken aynıydım.
Eu sei, eu era exatamente assim quando era jovem.
- Biz gençken, annen ve ben,.. .. gezmekten hoşlanırdık, ama asla yapamadık.
Em novo bem que queria viajar com a tua mãe...
Ben de babamı çok gençken kaybettim.
- Também perdi o meu pai muito jovem.
Gençken ben de böyleydim.
Também era assim quando era mais novo.
Ki eğer bu duruma gençken şahit olmuşsanız ben daha 19 yaşındaydım bu kafa karıştırıcı oluyor.
E ao sermos confrontados com esta situação, quando se é um jovem, eu tinha apenas 19 anos, é confuso.
Ben daha gençken, alkolüne oynardık.
Quando eu era novo, havia o álcool.
- Ben gençken...
- Quando eu era jovem...
Gençken ben de öyle düşünürdüm ama düşüncelerim değişti.
Eu também pensava assim, quando era novo, mas as coisas mudam.
Gençken arada sırada ben de içerdim.
Estão destruindo a cabeça.
Gençken ben de Bobby Sherman`a abayı yakmıştım.
Quando era miúda, tive uma paixoneta por Bobby Sherman.
Gençken ben de resim yapardım...
Sabes, quando era jovem, também pintava...
Yani ben... Gençken diğer çocuklar..
Quero dizer... eu!
Uzun yıllar önce, daha siz doğmadan, anneniz ben ve Lisa Teyze gençken, hepimiz Konak denen bir yerde yaşardık.
Há muitos, muitos anos, antes de vocês nascerem, a vossa mãe, eu e a tia Lisa éramos muito novos Vivíamos todos num sítio chamado "As Mansões".
Ben de arkadaşıma, gençken size ne kadar benzediğimi söylüyordum.
Dizia aqui à minha amiga como você é parecida comigo quando eu era nova.
Nerri ve ben gerçekten gençken, Nebari Merkezinden kaçıyorduk.
Nerri e eu fugimos de Nebari quando jovens. Não fugimos.
gençken 53
ben geldim 457
ben gidiyorum 1233
ben gelirim 46
ben geliyorum 81
ben gelemem 35
ben gittim 40
ben gidemem 24
ben gitmek istiyorum 24
ben gördüm 101
ben geldim 457
ben gidiyorum 1233
ben gelirim 46
ben geliyorum 81
ben gelemem 35
ben gittim 40
ben gidemem 24
ben gitmek istiyorum 24
ben gördüm 101
ben gayet iyiyim 35
ben gidip 27
ben gelmiyorum 98
ben giderim 253
ben gideyim 114
ben gitmek istemiyorum 31
ben görmedim 51
ben getirdim 23
ben gitmiyorum 138
ben gitsem iyi olacak 25
ben gidip 27
ben gelmiyorum 98
ben giderim 253
ben gideyim 114
ben gitmek istemiyorum 31
ben görmedim 51
ben getirdim 23
ben gitmiyorum 138
ben gitsem iyi olacak 25