Ben orada değildim traduction Portugais
154 traduction parallèle
Tanıklık eden sendin. Ben orada değildim.
Você testemunhou, não eu.
- Ben orada değildim.
- Não estava lá.
Bana ihtiyacı vardı ve ben orada değildim diye düşünmekten kendimi alamıyorum.
Não paro de pensar que ele precisava de mim e falhei.
Ben orada değildim.
Eu não estava lá.
Ben orada değildim!
Eu não estava lá.
Hatırlıyorum ama, ben orada değildim.
Sim, lembro-me. Mas não estava lá.
"Kızımın ölümüyle sonuçlanan olay... "... sırasında ben orada değildim. " Orada olsaydım...
Não presenciei os fatos que causaram a morte de minha filha.
- Bakın Bay Barker, ben orada değildim.
Por volta dessa hora. Mas a que outra hora podia ter vindo...?
Ben orada değildim.
Eu näo estava lá.
Bir keresinde bana ihtiyacı olmuştu. Ancak ben orada değildim.
Precisou de mim uma vez e eu não estava lá.
Evi yok edip ortadan kaybolmuş. Öyle diyorsan öyledir. Ben orada değildim.
Os tornados se formam quando há frentes tormentosas, mas resulta que aquele dia em Kansas não havia nenhum.
Ben orada değildim! O ben değildim!
Eu não estive lá!
Ben orada değildim.
Não estava ali dentro.
Ben orada değildim, ya siz?
Eu não estava lá. O senhor estava?
Ben orada değildim, ama hepimizin, X-302'den önceki modelle olan tecrübenizden haberimiz var.
Não estive presente, mas todos sabemos bem da sua experiência com o antecessor do X-302.
Bak, olay sırasında ben orada değildim. Yani pek fazla bilgim yok.
Olhe, eu não estava lá quando isso aconteceu.
Onu kocam attı, ben orada değildim!
O meu marido levou-a quando eu não estava là!
- Ben orada değildim.
- Eu não estava lá.
Sanki ben orada değildim.
eu lá estar ou não tinha sido a mesma coisa.
Ben orada değildim, yani beni bir şeyle suçlayamazlar yani ellerinde hiçbir şey yok, doğru mu?
Eu não estive lá, por isso eles não me podem ligar a nada por isso não têm nada, certo?
- Ben orada değildim.
Eu não estava lá.
- Evet. Ama, yine söylüyorum, bu olduğunda ben orada değildim.
Sim, mas eu não estava lá quando isso aconteceu.
Kanımı suç mahallinde buldular ve ben orada değildim.
Eles encontraram sangue meu na cena do crime e eu nem estive lá.
Dinle. O tanık kimdi bilmiyorum ama beni görmedi, çünkü ben orada değildim.
Não sei quem era esta testemunha, mas não me viu, porque eu nunca lá estive.
Ben orada değildim.Sende her şeyi gördün.
Eu não estava lá, e tu viste isso.
- Ben orada değildim.
Eu o deixei. Que asneirada!
Ateş ulusu halkıma saldırdığında ben orada değildim
Eu não estava lá quando a Nação do Fogo atacou o meu povo.
Öyleyse ben orada değildim. Olduğumu ispat edemezsiniz.
Então eu não estava lá e você não pode provar que eu estava.
- Hayır, ben orada değildim.
- Não, não estava lá.
Ve ben orada değildim.
E eu não estava lá.
Ve onun hakkında düşünüp duruyorum suyun içinde çırpınıyordu ve ben orada değildim.
E eu continuo pensando nele... dentro da água, lutando e eu não estava lá.
Ben şahsen orada değildim.
Não fui lá pessoalmente.
George'da ben de orada değildim.
George não estava lá, e eu também não.
- Apollo ben orada değildim.
- Apolo, eu não estava lá.
- Ben orada bile değildim.
- Nem sequer estava lá, meu.
Ben orada bile değildim.
Eu nem sequer lá estava.
Ben orada bile değildim!
Eu nem estava lá!
Luigi'nin Balık Pazarının orada durup Giacanni kardeşleri öldüren ben değildim.
Eu nunca poderia estar em frente ao Mercado de Peixes do Luigi abrindo buracos nos irmãos Giacanni.
Dur orada, ben şanslı değildim.
Calma lá, eu não tive sorte.
Ben orada olduğum için değil, çünkü değildim. Ama bu kendine özgü bir tip için iyi bir tanıtım olduğundan.
Não que eu estivesse presente, mas por ser uma maneira ímpar de apresentar um tipo ímpar.
- Ben orada bile değildim.
- Eu nem sequer estive lá!
- Ben orada bile değildim!
- Eu nem sequer lá estava.
Sorun şu ki, ben orada bile değildim.
A verdade é que eu nem lá estava.
Ben orada değildim.
Não estava lá.
Bilmiyorum, orada değildim ben!
Não sei. Eu não estava aqui!
Ben o zaman orada değildim, fakat. Ben, şey, duydum sadece.
Eu ainda não estava lá, mas eu consegui descobrir isso.
yani, orada değildim.. ben aa...
E-eu não estava lá. Eu...
Orada savaşan tek kişi ben değildim.
É muito. Eu não lutei sozinho.
Ben anneyim, onu korumak için orada olmam gerekirdi ve ben değildim.
Eu era a mãe, eu deveria estar lá pra protegê-lo e não estava.
Ben orada değildim! Duydun mu?
- Ouviste?
Herkes sevdi. Ben hariç herkes çünkü, ne yazık ki orada değildim.
Toda a gente menos eu... porque, infelizmente, não estava lá.
ben oradaydım 70
ben orada olacağım 23
orada değildim 51
değildim 75
ben öldüm 53
ben oldum 16
ben öleceğim 28
ben ölüyorum 52
ben onu seviyorum 16
ben onun 17
ben orada olacağım 23
orada değildim 51
değildim 75
ben öldüm 53
ben oldum 16
ben öleceğim 28
ben ölüyorum 52
ben onu seviyorum 16
ben onun 17
ben ona 29
ben olsam 77
ben özür dilerim 55
ben onu 25
ben öyleyim 27
ben öderim 70
ben olsaydım 38
ben öyle düşünmüyorum 172
ben onun karısıyım 17
ben öyle değilim 30
ben olsam 77
ben özür dilerim 55
ben onu 25
ben öyleyim 27
ben öderim 70
ben olsaydım 38
ben öyle düşünmüyorum 172
ben onun karısıyım 17
ben öyle değilim 30