Bir ay traduction Portugais
18,701 traduction parallèle
"Annem bana hep derdi ki, eğer bebek doğmadan bir ay önce vajinanı Pam yemek spreyiyle ovarsan doğumdan sonra vajina sıkılaştırma ameliyatı olmana gerek kalmaz."
"A minha mãe sempre me disse " que se massajares a rata com óleo alimentar Pam em spray "um mês antes do bebé nascer, dispensarás o rejuvenescimento vaginal."
Okulun açılmasına sadece bir ay var.
Já só temos mais um mês antes da escola começar.
Bu önemli bir dava ve en azından bir ay sürecek. Medya teşhiri olmaması için bu süre boyunca devletin sağladığı gizli yerde bulunacaksınız.
Este é um caso capital e vai durar mais de um mês, e devido à exposição à imprensa, vão ter de ser sequestrados.
Bana bir ay boyunca ulaşamayacağınız için. Bir çanak dolusu tavsiye notu bıraktım.
Como não vão poder me contactar durante um mês, vou vos deixar um taça de conselhos com os meus cumprimentos.
Uzun bir ay olacak.
Vai ser um mês longo.
Ve ertesi gün geri gittin ve bir ayı gördün, öyle mi?
E no dia seguinte, voltaste e achas que viste um urso?
Her zaman yalnız, tıpkı bir ayı gibi.
Está sempre sozinha, como um urso.
On bir ay oldu.
- Já passaram 11 meses.
Bir ay evvel ondan ayrıldı.
Ela terminou com ele um mês depois.
Kendisinin sesi videoda bozuk ve bir ay önce ondan ayrıldığınızı söylemişsiniz.
Bem, a voz dele estava distorcida na gravação, e disse que terminou com ele um mês antes.
O başa geçtikten bir ay sonra Bronx'taki ekonomik konutlarını inşa etmek için on milyon dolarını alacaksın.
Um mês depois de ele assumir o cargo terá os seus 10 milhões para construir alojamento económico no Bronx.
Bu adam bir ay önceye kadar hapisteydi.
Este homem esteve na prisão até há um mês.
Yaklaşık bir ay sonra New York Dolls'dan önce sahneye çıkacaksınız.
Vão abrir para os New York Dolls daqui a menos de um mês.
Dört Temmuz bir ay önceydi.
Quatro de Julho foi há um mês atrás.
Geçen birkaç ayın ardından, bir cumartesi öğleden sonra Veronica bir duyuru yaptı :
E então, alguns meses depois, num sábado, após o almoço, ela fez um anúncio...
İki ay sonra belediye binasında yapılan düğün sade bir törenle, mutlu bir şekilde gerçekleştirildi.
O casamento, que se deu dois meses depois na Câmara, foi um momento feliz.
Özel muamele için kendine ayırdığı 12-13 yaşında bir oğlan.
Um rapaz de cerca de 12 ou 13 anos de idade que ele escolheria para as atenções especiais dele.
Ayın 21'inde bir dizi toplantı için New York'a gitmeliyim.
Tenho que ir a Nova Iorque, no dia 21, para algumas reuniões.
İnsanı sürüden ayıran bir şey.
Algo que te separa do comum dos mortais.
Üç Ay, Bir Hafta Önce
3 MESES E 1 SEMANA ANTES Hoje é um dia histórico.
Sağ ol Carlos. Alex, lütfen bir doktorun sosyal medyaya ayıracak zamanı olmadığını söyle bana.
Alex, diz-me que é natural um médico não ter tempo para essa parvoíce de mídia social.
Röntgen çektirebilmek için 6 ay beklediğiniz ama beş dakika içinde bir AR-15 alabildiğiniz ülke.
Bem-vindo à América, onde espera seis meses por um raio-X, mas podes comprar uma AR-15 em 5 minutos.
Bir sonraki görev süremin ilk senesinde yeni makine alımları için ayrıca 2 milyon dolar bütçe ayıracağım.
Um adicional de US $ 2 milhões para a compra de quatro máquinas no primeiro ano do meu próximo mandato.
Lütfedip bir gününü bana ayır, ben de sana kazanmak için bir fırsat vereyim.
Dá uma folga à "Mini Me" e dou-te uma oportunidade.
Bir dahaki sefere neden 20 ay sürdüğünü söyleyebilirsiniz.
Para a próxima podem dizer-me por que demorou vinte meses.
BİR AY ÖNCE
HÁ UM MÊS
9 ayın onun içinden yeni bir erkek çıkması için yeterli olduğunu söylemiştim. - Kes şunu, kes şunu.
Eu disse-te que bastavam nove meses para ele regressar um homem novo.
Bir grup ayıyla dans ediyor!
- Eu sei! Está a dançar com um bando de ursos gay.
Daha iki ay önce, kanatlı bir yarı tanrıça değil de barmen olduğum içindir.
Bom, isso talvez se deva que até há dois meses atrás eu ser uma empregada de mesa, e não nenhuma maldita semi-deusa alada.
Bir kaç ay önce karısı benim katımdaydı.
A mulher dele esteve no meu piso há uns meses.
Yanmış ya da kömürleşmiş bir eşyaya denk gelirseniz onu ayırın.
Se encontrarem roupas queimadas ou chamuscadas, separem-nas.
İğrenç bir şubat ayıydı.
Esse foi um fevereiro nojento.
... ve her ay göndereceğimiz bir bülten yapıyoruz.
... e temos um folheto informativo que enviaremos mensalmente.
BİR AY SONRA
UM MÊS DEPOIS
- Bir sonraki ay için hazırlayalım mı?
- Pronta para o mês que vem?
Daha geçen ay kuzey bölgelerinde bir alışveriş merkezini havaya uçurmak için küçük kardeşini canlı bomba olarak kullandı.
No mês passado, usou o irmão mais novo como bombista suicida para explodir um centro comercial no norte.
Bugün doğan çocuklar nasıl bir şey olduğunu asla bilemezler. Kendilerine biraz zaman ayırıyorlar.
Quem nasce agora não vai saber o que é ou desfrutar de um momento...
Seni geçen ay uyardım, yaptığımız tüm planlarla Hijos Boricuas pırıl pırıl temiz bir operasyon gibi olmalı.
Avisei-te no mês passado, com todos os planos que temos em jogo, os Hijos Boricuas têm de funcionar como uma operação imaculada.
Pekala, ya bir şey buluruz ya da altı ay içinde onu asarlar.
Temos de conseguir algo, ou será enforcado em seis meses.
Ben de, istediğin bir ganimetse Olvido'da balıklara atman için seni parçalara ayırabilirim dedim.
Disse-lhe que se ele queria um troféu, eu podia cortá-lo em pedaços e ele podia pescá-los em Olvido.
Bir şey inşa etmek için çok fazla zaman ayırdım. Ancak vakfın kırıldığını bulmak için.
Levei tanto tempo a construir algo para agora descobrir que as fundações estavam rachadas.
Kendimi geri kalandan ayırmak hoşuma gidiyor standartları belirliyorum ve herkes gelip "Her on yılda bir büyük bir atlet gelir." diyor.
Gosto de me destacar dos outros, estou a definir o padrão, para quando vier alguém. Dizem haver um excelente atleta a cada dez anos.
Hiç ayık bir hafta sonumuz olacak mı?
Primeiro, teremos um fim de semana sóbrio?
Olimpiyat Oyunları'na sadece altı ay kaldı. Bunun şu anda olması hiç ideal bir durum değil.
Só faltam seis meses para os Jogos Olímpicos, não é uma situação ideal.
Önümüzdeki birkaç ay olabildiğince monoton ve acı verici olacak olsa da ve bu koşullar işlerin her zamanki gibi olamayacağını söyletse de o bir şampiyon ve eminim ki sağduyusu üstün gelecektir.
De certeza que, sendo o campeão que é, terá bom senso e que por mais monótono e doloroso que seja, nos próximos meses, as circunstâncias ditam que não pode ser como de costume.
6 ay, bir ev değil..
Seis meses.
Ay'ın başka bir çekimi daha...
Outra imagem da Lua foi...
Geçtiğimiz ay Malajat yakınlarında Taliban, Stinger füze sevkiyatı sırasında yollarını kesti. Sonrasında bu füzeler bir Taliban saldırısında kullanıldı.
Nos arredores de Malajat, no último mês, os Talibãs interceptaram um carregamento de mísseis Stinger, os quais usaram subsequentemente num ataque dos Talibãs.
Bir silah sevkiyatı ve geçen ay ortadan kaybolan bazı Stinger'larla ilgili.
Um carregamento de armas e alguns Stingers que desapareceram no mês passado.
Ağabeyinin zor bir işi vardı. Savaş alanında çalışmak dostla düşmanı birbirinden ayırmanın çok zor olduğu bir bölgede çalışmak. Yolunu şaşırabilirdi.
O seu irmão tinha um trabalho difícil, trabalhava numa zona de guerra, onde era difícil saber quem eram os aliados e os inimigos.
Harvesta'yı reddedenlerin ortadan kaybolma gibi bir alışkanlıkları var. Buna geçen ay Ekvator'da kaybolan 6 aktivist çiftçi de dahil.
Quem se opõe à Harvesta tem o hábito de desaparecer, incluindo seis famílias de agricultores activistas no Equador no último mês.
bir ay sonra 33
bir ay önce 34
bir ay içinde 20
bir ay mı 21
aynı 191
ayla 30
ayrıca 2351
ayako 31
ayanami 44
aynen öyle 1574
bir ay önce 34
bir ay içinde 20
bir ay mı 21
aynı 191
ayla 30
ayrıca 2351
ayako 31
ayanami 44
aynen öyle 1574
ayrıl 63
ayrılın 293
ayrılalım 66
aynısı 57
ayarla 21
ayrıldı 31
ayaklar 26
aynı senin gibi 61
ayrılıyorum 61
ayakta 17
ayrılın 293
ayrılalım 66
aynısı 57
ayarla 21
ayrıldı 31
ayaklar 26
aynı senin gibi 61
ayrılıyorum 61
ayakta 17