Bir kez olsun traduction Portugais
1,386 traduction parallèle
Ne yani? Bir kez olsun sevişmeme hakkım yok mu?
Não posso não fazer sexo de vez em quando?
Kendinden başka birine hayatında bir kez olsun önem verebilirdin.
Podias pensar nos outros, uma vez na vida!
Yaşamında bir kez olsun ona değer veren birine rastlamak.
De uma pessoa que se preocupasse com ele.
Bir kez olsun kuzu pirzolayı falan deneyemez misin?
Não podes provar a costela de vitela?
Beni düşünün bir kez olsun?
E se pensassem em mim, por uma vez?
Bir kez olsun ilginç biri gelseydi çok eğlenceli olurdu.
Seria mais divertido se viesse alguém mais interessante, para variar.
Neden bir kez olsun itiraf etmiyorsun?
Por que você não incomoda você mesmo pra variar?
Bir kez olsun bir bardan yürüyerek çıkmak isterim.
Para variar, gostava de sair de um bar a andar.
Hayatında bir kez olsun düşünsene!
- Pobre diabo! Pense, por uma vez na vida.
Bir kez olsun başarılı olmak istedim!
So queria uma hipotese para ser bem sucedido!
Ya sen onu bir kez olsun gördün mü?
Viste-o pelo menos uma única vez?
En azından Michael bir kez olsun mutlu.
Mas ao menos o Michael é feliz uma vez. O quê?
Bir kez olsun benim için bir şey yap.
Faça uma coisa por mim. Por uma vez na vida...
Hayatında bir kez olsun mantıklı ol!
Por uma vez na tua vida, sê razoável.
Bir kez olsun bana hak ver.
Ao menos uma vez, podias ficar do meu lado!
Bir kez olsun bu konu hakkında sakince konuşmaya ne dersin?
Que tal falarmos sobre isto quanto te acalmares um pouco?
John ümit edelim de bir kez olsun yanılıyor ol.
E, John, esperemos que desta vez estejas enganado.
Ama bir kez olsun parasız ve beceriksiz olmayan ünlü biriyle yemeğe çıkıyorum.
Mas gostava de jantar com um famoso de livre vontade.
Seni tanıdığım beş yıldır bana bir kez olsun hediye almadın.
Abre mas é a saca, por favor.
Tüm hayatım boyunca burada yaşadım ve bir kez olsun size rastlamadım.
Vivi aqui a minha vida toda e nunca o encontrei.
Sonra senin ve benim yollarımız ayrılacak... ve her ikiniz de bir kez olsun Montecito'nun kapısından içeri adım atmayacak, doğru mu?
Depois cada um vai para seu lado... e nenhum torna a aparecer... às portas do Montecito, certo?
Bir kez olsun, eleştiri duymadan yapmak istemiş.
Queria fazê-lo uma vez sem que ela o criticasse.
Onu bunca yıIdır tanırım. Bir kez olsun bana bakmadı.
Conheço-o há tantos anos, e nunca tentou seduzir-me.
Biliyor musun? Bir kez olsun sana söylediğim şeyi hak ediyorum.
Sabes, só desta vez, mereço ouvir um bom "Eu avisei-te".
Bir kez olsun nasıl olduğumu sorsun.
E se ela me perguntasse que tal eu estou?
Elliot, bir kez olsun üzerimizde battaniye olmadan sevişirsek mutlu olurum.
Sabes, Elliot, ficaria feliz só por fazer sexo por cima dos cobertores, por uma vez.
Sakıncası yoksa bir kez olsun pazar günü domuzlar gibi kendi pisliğimde oturmak istemiyorum.
Não quero ficar sentado como um porco na minha própria porcaria, por um domingo, se ninguém se importar.
Hayatımda bir kez olsun en güzel porselenleri kullanalım.
Vamos usar a porcelana muito boa.
Bir kez olsun Noel yemeğinde birimin ölüm haberini almasak.
Por uma vez, gostava de acabar um jantar de Natal sem que alguém morresse.
Bir kez olsun dürüst ol.
Sê honesto, por uma vez.
Mad Dog, yeni mallarla buralara gelir mutlaka bir kez olsun şu paketi düzgün getirin.
O Mad Dog passará por cá, amanhã, com o reabastecimento, e quero que, por uma vez, as contas batam certas.
Bay Burns, bana bir kez olsun aferin demedi tebrik etmedi, ağzından "bravo" lafı çıkmadı.
O Sr. Burns nunca me disse "Boa!" ou "Bom caminho!" ou "Assim é que é, miuda!" Não!
Neden bir kez olsun abinin sözünü dinlemiyorsun?
Porque não escutas o que o teu irmão mais velho te diz de vez em quando?
"Buna boyun eğebilirdim, sana bu kadar uzakken bile..." "... yeter ki, bana bakışını bir kez olsun yine görebileyim. "
Conformar-me-ia, mesmo que não " "pudesse ter-te muito próximo"... que os teus olhos, " "mais uma vez, me olhassem".
Bir kez olsun köpekbalığı gibi davran.
Sê um tubarão uma vez na vida!
Bir kez olsun
E quem pensa em mim
Bir kez olsun George, şu sefil hayatında erkek ol!
Ao menos uma vez, George, na tua vida miserável... sê um homem!
Bir kez olsun sadece bir kez bilerek doğru şeyi yapmayı isterdim.
Só queria por uma vez por uma vez proceder bem de propósito.
Bir kez olsun bir zeka parıltısı göster, seni çivi kafalı!
Bem, um bocadinho de inteligência, seu rebite!
Bir kez olsun dedikodular doğru çıktı.
Ao menos uma vez os boatos estavam certos.
bir kez olsun birbirimizi olduğumuz gibi kabul edelim.
pela primeira vez, permitamo-nos ser aquilo que somos.
- Bir kez olsun doğruyu söylemeye ne dersiniz senatör?
- Porque não dizer a verdade?
Bir kez olsun, haklıydın.
Escute, de facto, tinha razão, por uma vez.
- Bir kez olsun insan gibi davran.
Arrisca-se a ser fuzilado.
Ray, bir kez olsun, kendim için bir şey yapacağım.
Ray, estou pensando em mim para variar.
Hayatında bir kez olsun benim dediğimi yap.
O meu livro chega hoje às 15h00.
Bir kez daha yap, mümkün mertebe net olsun.
Mais uma vez, o mais claro possível.
biliyorum bu yeni bir şey biliyorum Raj bir kez olsun beni dinle istemiyorum
- Eu sei Esta é uma nova... - Eu sei, Raj...
Hiç bir işim istediğim gibi gitmedi, bir kez bile olsun.
Nada me saiu como queria, nenhuma só vez.
Beni bir kez kötü becerene, yazıklar olsun.
Se me fodem mal uma vez, é uma vergonha para eles.
Lanet olsun. Haydi tatlım, bir kez bakayım.
Vá lá, miúda, deixa-me só espreitar um pouquinho.
bir kez 117
bir kez daha 333
bir kez daha deneyelim 24
bir kez bile 18
bir kez daha söylüyorum 16
olsun 342
bir kız 192
bir kızım var 22
bir kere daha 137
bir kahve 26
bir kez daha 333
bir kez daha deneyelim 24
bir kez bile 18
bir kez daha söylüyorum 16
olsun 342
bir kız 192
bir kızım var 22
bir kere daha 137
bir kahve 26
bir kere 190
bir kız mı 24
bir katil 56
bir kitap 34
bir karar verdim 25
bir kız var 17
bir karar ver 16
bir kadın 232
bir kadın mı 37
bir kuş 32
bir kız mı 24
bir katil 56
bir kitap 34
bir karar verdim 25
bir kız var 17
bir karar ver 16
bir kadın 232
bir kadın mı 37
bir kuş 32