Bir kadın mı traduction Portugais
6,037 traduction parallèle
Yani McCombs'u bıçaklayan bir kadın mıydı?
Então, uma mulher esfaqueou o McCombs.
Sizin gibi, savaş yarası olan savaçışçıyı korkutan şey yarım akıllı bir kadın mı?
Um bravo combatente de guerra, e tudo aquilo que é necessário para o assustar é uma mulher com meio cérebro.
Ölü bir kadın mı?
Uma mulher morta?
65 yaşında bir adamla olan 30 yaşında bir kadın mı?
Uma mulher de 30 anos com um homem de 65?
İşin aslı ben bir kadın değilim ama ellerim sizin özel kısımlarımızdan esirgemem çocuklar.
Não sou exatamente uma mulher, mas eu posso pôr as minhas mãos nas partes que vocês procuram.
Evet, ben de bir kadınım. Hatta daha da fazlasıyım.
Sou uma dama e ainda mais.
Sokakta yürüyen herhangi bir kadın gibi olacağım.
Fico a parecer-me com qualquer outra senhora caminhando pela rua.
Böyle güzel yüzü olan bir kadını asla unutmazdım.
Nunca esqueço uma cara bonita.
Normal bir kadın gibi aşk hayatımın olmasını istiyorum.
Uma hipótese para amar como uma mulher normal.
Ben bir iş kadını değilim, politikacıyım. Ve bir politikacı farkındadır ki tutarlı bir kimliği olmayan devlet işlemeyen bir devlettir, çökecek bir devlettir ve çökmüş bir devlet dünya için bir tehlikedir.
Eu não sou empresária, sou política, e uma política reconhece que um estado sem identidade coesa é um estado que não pode funcionar, um estado que falhará, e um estado falhado é um perigo para o mundo.
5 yıldızlı otellerin barlarına kadın tavlamak için gitmek gibi bir alışkanlığın mı var?
Tens o hábito de ir sozinho, a bares de hotéis de 5 estrelas para conheceres mulheres?
Bir kadının beni beyazlardan kurtarmasına ihtiyacım yok.
Não preciso que uma mulher me salve do homem branco.
Ben senin söylediklerini tam anlamıyla söyleyemem. Ben bir kadınım.
Não posso dizer o mesmo que tu.
Ta ki buraya geri gelip de ortağımın, bütün vaktini ölü bir kadının hastanesi için para toplamaya harcadığını görene kadar.
Até voltar e descobrir que o meu sócio passou o tempo que estive fora a angariar fundos para o hospital de uma mulher morta.
O kampanyanın bir anlamı varsa yarım milyon kadın da aynı şeyi düşünüyor.
Meio milhão de mulheres pensam que sim, se aquele comício serviu de indicação.
Her erkek, kadın ve çocuk sokaklarımızda yeniden güvenle yürüyesiye kadar rahata ermeyeceğimin sözünü resmi bir şekilde sizlere veriyorum.
Dou-vos a minha palavra de honra em como não descansarei até que cada homem, mulher e criança possa voltar a andar em segurança nas nossas ruas.
BU kadının kim olduğu dair bir fikrin var mı?
Fazes alguma ideia de quem ela era?
Duygusal yaşlı bir kadınım işte.
Sou uma velha sentimental.
Duygusal olarak narin bir kadının kendisini tehlikeye sokmasına yardım etmişsin.
Ajudou uma mulher emocionalmente frágil a colocar-se em perigo.
Umarım bir kadını öpmek konusunda ne kadar şanslı olduğunun farkındasındır.
Espero que te apercebas da sorte que tiveste por teres conseguido beijar uma mulher.
Tatlım, zaten bir kadın doğum uzmanım olduğunu biliyorsun değil mi?
Querido, sabes que já tenho um ginecologista, certo?
Zeki, sadık, kaslı ama ben onun aklını dağıtabilmek için kullandığı bir kadınım, dürüst olursam aynı zamanda muhtemelen ondan uzak durmam gerektiği anlamına gelen eşsiz özelliklere sahipti.
Mas eu fui a mulher da recuperação, para ser honesta, e ele também era... único, de uma forma que significa que eu provavelmente devia ficar afastada. - Único? - Confia em mim.
Cami sen zeki bir kadınsın. Düşüncesini kolay ifade edebilen ve özgüvenli birisin. Sanırım kendin için en iyisinin ne olduğunu bulabilirsin.
Às vezes pergunto-me porque deixo pessoas como o Klaus entrarem na minha vida.
Hayır, sadece senin alışık olmadığın türden bir kadınım.
Não, só não sou do tipo de mulher a que está acostumado.
Çünkü o kıskanç bir Rus kadını, ve aynı zamanda benim eski kız arkadaşım.
Porque ela uma russa ciumenta e é minha ex-namorada.
Şu ana kadarki çelişkili ifadelere dayanarak, kurbanın boynundaki kırmızı lekelerin bir kadın tarafından yapılmış tırnak izleri ile tutarlı olduğu sonucuna varan uzmanımıza danışmaya zorunlu hissettim.
Dado o testemunho conflituante apresentado até agora, contratei o nosso próprio perito, que chegou à mesma conclusão, as marcas vermelhas no pescoço da vítima são consistentes com marcas de unhas causadas por uma mulher.
Ben olgun bir kadınım.
Sou uma mulher adulta.
Dediğin gibi, zeki bir kadınım.
Como disse, sou excepcionalmente inteligente.
Daha önce tacizin yer değiştirdiğini gördüm ama bir erkeğin aynı anda iki kadını taciz etmesiyle karşılaşmamıştım.
Já vi a transferência em perseguição, mas nunca vi um homem a seguir duas mulheres ao mesmo tempo.
- Bir kadının şaka yaptığını hiç duymamıştım!
Nunca ouvi uma mulher fazer uma piada!
Elbette can sıkıcı bir hücre arkadaşı. Bir sonraki adım o nefretlik kadını ziyaret etmeyi kesmek olur.
E a minha consequente recusa em visitar-te, já que detesto coisas deprimentes.
Kendimi bir kadın için riske atmayacağım.
Não arrisco a minha vida por uma vagina.
Kadının söylediklerinin bir kelimesini bile anlayamayacağımı biliyorsun.
Sabe bem que não entendo patavina do que essa mulher diz.
Sizce bunu yapabilecek bir kadın var mı?
Quero dizer, você acha realmente que uma mulher poderia fazer algo assim?
Başladığımızda aklında bu yoktu biliyorum. Özgür bir kadınsın, onu da biliyorum ve gurur duyuyorum.
Sei que não é isto que tinhas em mente quando começamos, e sei que és uma mulher livre e orgulhosa disso.
Senden önce sizden çok kişi ile tanıştığını sanmıyorum ama Ruth içinden geçeni söyler ama iyi bir kadındır ve burada tutunmana yardım eder.
Duvido que ela tenha sequer conhecido algum antes de ti, mas... A Ruth diz o que lhe vem à cabeça, mas é boa rapariga e pode ajudar-te a seguir em frente.
Bir kadın karşılık verince nasıl oluyor bakayım?
Que tal nas que gostam de ripostar?
Eğer seninle içmeye gidip birazcık bile kafayı bulursam, sana asılacağım çünkü sen çok ateşli bir kadınsın.
Se sairmos e eu beber, vou tornar-me "aquele" homem, porque tu és muito quente.
Öncelikle anne fetişim olsaydı, baskın, psikopat bir kadınla takılırdım.
Primeiro que tudo, se tivesse algum fetiche numa mãe, estaria andar com algumas dominatrix psicopatas.
10 saatlik hayatım kaldı ve ihtiyacım olan son şey liberal vicdanlı garip bir kadının bir şeyleri değiştirmeye çalışması.
Tenho 10 horas restantes para respirar, e a última coisa que preciso é que alguma mulher estranha venha aqui com sua culpa liberal tentando mudar as coisas.
Bir kadının var mı, asık suratlı?
Procuro alguém que nos guie através do território índio. Tem alguma mulher consigo, resmungão?
Böyle yetişkin bir kadınım çıkaramazdı Ben £ 70 kız düşünmüyordu.
Achavas que uma miúda de 30Kg não podia carregar com uma mulher adulta.
Bugün bir ifade daha aldım. Saldırgan kabile reisi kadınımız.
Obtive outro testemunho, hoje, da nossa matriarca agressiva.
Bölgemin çok dışında, daha önce hiç tanışmadığım bir kadının durup dururken tutuklanması için benimle temasa geçtiğini mi söyleyeceğim Patterson'a?
Então, digo à Patterson que uma mulher que não conheço, fora do meu distrito, contactou-me para eu fazer a detenção?
Hamile bir kadını havaya uçuramazdım.
Não podia fazer explodir uma grávida.
Sıradan bir kadın olarak mı yoksa terapist olarak mı konuşuyorsun?
Estou a falar com a terapeuta ou com a mulher?
Sana bir kadının sevgisini nasıl kazanacağını öğretmek için buradayım. Onları kandırmak için değil. Ve sen dostum, daha iyisini yapmalısın.
Estou aqui para o ensinar a ganhar a afeição das mulheres, não enganá-las para isso, e você, amigo, tem de melhorar.
Ben güçlü ve çekici bir kadınım Ama asla bilemeyeceksin.
Sou uma mulher poderosa e atraente, cujo rabo deposita os cheques que a boca escreve. Mas nunca se sabe.
Tanıdığım bir kadın var.
Conheço uma mulher.
"Eskiden Grimm'dim ama artık değilim çünkü Juliette'e dönen bir Hexenbiest'le yattım çünkü kadının çocuğunu alıp anneme vermiştik" mi?
Que já não sou um Grimm porque dormi com uma Hexenbiest, a qual se tornou Juliette porque lhe tiramos a bebé dela e a entregamos para a minha mãe?
Haberin olsun Sara, ben sağlam iradeli bir kadınım.
As notícias voam, Sara, sou uma mulher com opiniões fortes.
bir kadın 232
bir kadın olarak 17
bir kadının 32
bir kadına 18
kadın mı 89
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105
mike 2004
bir kadın olarak 17
bir kadının 32
bir kadına 18
kadın mı 89
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105
mike 2004