English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ B ] / Bir saat sonra

Bir saat sonra traduction Portugais

2,724 traduction parallèle
Bir saat sonra kulüpte olun.
No clube, daqui a uma hora.
Kalıp oyunun tadını çıkarabilmek isterdim ama bir saat sonra uçağım kalkıyor.
E por muito que gostasse de ficar por cá para ver como isto corre, tenho de apanhar um avião dentro de uma hora.
Bir saat sonra kızın yerini sana telefonda söyleyeceğim.
E dentro de uma hora, informo-o da localização da miúda.
NSC Andromeda bir saat sonra, Brooklyn Tersanesinin rıhtımına yanaşmış olacak.
Ele está no NSC Andromeda, que atraca no porto de Brooklyn daqui a uma hora.
Evet, şu an bir saat sonra gözlem yerindeki randevusu için yoldadır.
Sim, e ela está a caminho de cá para o grande encontro, daqui a uma hora no terraço panorâmico.
Ba'al'ı başkalarının önünde tehdit edip, bir saat sonra onu öldürmek mi? - Seni bu kadar kızdıracak ne yaptı?
O que te fez esse gajo para te irritar tanto?
Alfa konumunda buluşalım. Bir saat sonra.
Local Alpha, uma hora.
Bakıcı bir saat sonra gidecek.
A ama está de saída.
Bir saat sonra burası polis kaynayacak.
Daqui por uma hora, isto vai ficar apinhado de polícias.
Onları götüreyim, toparlansınlar. Bir saat sonra da görüşürüz.
Levo-as, elas fazem as malas e encontramo-nos daqui a uma hora.
Bir saat sonra kalkıyor.
Parte dentro de uma hora.
Bir saat sonra orada görüşürüz.
Não está segura sozinha. Vou ao seu encontro dentro de uma hora.
Bir saat sonra seninle irtibata geçeceğim, Steve.
Entrarei em contacto dentro de uma hora, Steve.
Şarapçıya gidiyorum. Bir saat sonra cafede buluşalım mı?
Vou à tal loja de velharias, encontro-te aqui dentro de uma hora?
Bir saat sonra gelin. Henüz açık değiliz.
Volte daqui a uma hora, ainda não abrimos.
Ama isterseniz bir saat sonra gelebilirsiniz.
Mas se quiser, pode voltar dentro de uma hora?
Bir saat sonra orada buluşalım.
Vai lá ter daqui a uma hora.
Arka tarafa gelip benimle bir saat sonra buluş.
Vêm para trás e deixa-me entrar daqui a uma hora.
Ama şimdi yemek istiyorum, bir saat sonra değil!
Mas quero comer agora, não daqui a uma hora.
Bir saat sonra valiyle kanepe yiyor olacağım.
Nessa altura, já estarei a comer as entradas com o Governador.
Tamam, internet, bir saat sonra kapanacak... kapıdan içeri girdiğin an ihtiyacın olan her şeye bakmak isteyeceksin.
Tudo bem, então, a internet será desligada na próxima hora, então enquanto chegas até à porta... querrás buscar todo lo que necesites buscar.
Şimdi de, mavi bu arama bir saat sonra senin ofis telefonuna geldi.
Agora, o azul... É a chamada que chegou mais tarde ao teu escritório.
Bir saat sonra mı?
Obrigado. Dentro de uma hora.
Bir saat sonra morgda buluşalım.
Estaremos na morgue dentro de uma hora.
Partiyi konuşmak için bir saat sonra yemek şirketiyle görüşeceğim.
Vou encontrar-me com o fornecedor daqui a 1h para tratar da festa.
Asıl sorun bunun son kez olmayışı, bir saat sonra devam ediyor.
O problema é que não dura. Em meia hora, já saiu.
Aibileen, briç oyunu bir saat sonra.
Aibileen, o clube de brídege começa daqui a uma hora.
Bu ise yarım saat sonra çekilen fotoğraf ve aniden tam olarak aynı yerde bir bahis kuponu var.
Esta foi tirada meia hora depois e, de repente, há um cupão de aposta no chão exactamente no mesmo sítio.
Öğleden sonra bir toplantımız var bir tane de sabah asıl gösteri ise yarın saat 03.00'te.
Temos uma reunião esta tarde, uma de manhã e o grande espectáculo, amanhã às 15h.
İki saat sonra bir randevum var.
E tenho um encontro dentro de duas horas!
Bakın, birkaç saat sonra şehirden ayrılacağım o yüzden çok az vaktim var. Gelip hızlıca bir bakayım dedim...
Vou viajar e como tinha um tempinho, pensei em vir e dar uma olhadela.
Önceki gün, çay demledi, sonra da ocağı bir saat yanar vaziyette bıraktı.
No outro dia, fez chá e deixou o fogão ligado uma hora.
Sanki, iyi yapılan bir işten sonra, saat hediye almak gibi.
É como ganhar um relógio quando se aposenta de um bom emprego.
Uçak bir saat sonra.
O nosso voo é daqui a uma hora.
Korkunç cesedin Güney San Francisco'daki bir otel odasında bulunmasından yalnızca 2 saat sonra ajanlarından birinin şu görüntüsüne bakın.
vejam um dos seus agentes apenas 2 horas depois do grotesco corpo ser encontrado num quarto de hotel no sul de São Francisco.
Yarım saat sonra McGuire'den bir askeri kargo uçağı kalkacak.
Para além desse, há apenas um transporte militar a sair de McGuire dentro de 30 minutos.
48 saat sonra bir uçak bileti ayırtılmış.
Marcou o voo de ida 48 horas depois.
Bir sonraki uçak yarım saat sonra yola çıkacak.
O próximo voo parte em meia hora.
12 saat sonra bu kimyasal zincirleme bir reaksiyon başlatacak ve mideni eritecek.
Em 12 horas, esse químico iniciará uma reacção em cadeia, que irá liquefazer o seu estômago.
Bana bir saat daha ver sonra seninim Böylece tüm borçlarımız ödenmiş olur!
A minha alma pertence a Deus, fiz essa trapaça há tempos.
sonra da saat 7 : 00! de bir gazeteciyle görüşeceksin Pastis'deki In Style.dergisindenmiş seni uyarmak isterim, kadın bayğı ağır.
E ás 7 vais-te encontrar com uma repórter da revista In Style no Pastis.
Bir saat beş dakika sonra.
Uma hora e cinco.
... tiyatrolarından, evlerinden, işyerlerinden, çıkıyorlar ve birkaç saat sonra, bir yerlerde sebepsiz yere ölüyorlar.
Do teatro, das suas casas, dos seus empregos, do pub, e aparecem mortos umas horas depois, num sítio onde não deviam de estar.
Hayır! ... altı saat sonra bir hastanede uyandım bana testislerimi almak zorunda kaldıklarını söylediler.
Em determinada altura, estava a ver o filme e seis horas mais tarde acordei num hospital, aonde me tinham extirpado os testículos.
Bir buçuk saat sonra ameliyatım var.
Opero daqui a hora e meia.
Birkaç saat sonra kendini böyle bir odada buldu.
Algum tempo depois, ele estava num quarto como este.
Hayvanat bahçesinin girişinde bir posta kutusu var ve yarın işten çıktıktan sonra oraya gitmeni ve tam saat 4.15'te bunu postalamanı istiyoruz.
Há uma caixa de correio à entrada do zoo. E gostaríamos que fosse lá amanhã depois do trabalho e metesse lá isto exactamente às 16 : 15.
İlk temastan iki saat sonra tanımlanamayan bir düşman hızlı ve askeri bir saldırıyla sahile vardı.
Duas horas após o primeiro contacto, um inimigo não identificado atingiu a nossa faixa costeira com um repentino e bélico ataque.
Bir saat sonra evime gel.
Em minha casa, daqui a uma hora.
Hayır, lenkom gibi gizleyici bir maddeye ihtiyacın var, bir saat sonra bile etkili.
Duram mais. Precisas de um com hidratante, como o Lancôme, senão fica gesso ao fim de uma hora. Não.
Yoksa bir saat sonra suratında bir plastik varmış gibi hissettiriyor.
Helena Rubinstein não é mau.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]