Bir süreliğine traduction Portugais
3,656 traduction parallèle
Bizi böldüğünde yaptığımıza geri dönebilmemiz için acaba Randall'ı bir süreliğine unutabilir misin sence?
Achas que poderias esquecê-lo apenas o tempo suficiente para voltarmos ao que estávamos a fazer quando ele nos interrompeu?
Bildiği boş bir yer olursa... Orayı bir süreliğine evi gibi kullanabilir.
Se ele souber de alguma casa desabitada, pode pensar em instalar-se por uns tempos.
Ben rahatsızken yeğenim bir süreliğine yerimi dolduruyordu.
O meu sobrinho tem-me substituído enquanto tenho estado doente.
Biraz dinlenmek istersen ben bir süreliğine ona bakabilirim.
Queres descansar? Posso ficar um pouco com ele.
Sadece az bir süreliğine, bacaklarımı dinlendirmek için.
Só quero descansar um bocadinho.
Kısa bir süreliğine nerede olduğumu unutmuştum.
E por um momento esqueci-me onde estava.
Bir süreliğine, tam da istediğim gibi olmuştu.
E por uns tempos, foi como se eu sempre soube-se que iria ser assim.
Bir süreliğine Washington DC'ye gidiyorum.
Vou passar uns tempos a Washington DC.
sonunda bir süreliğine başka biri olmak için, kaçma şansım vardı.
Como se... finalmente tivesse uma hipótese de escapar, ser outra pessoa por um tempo.
Kısa bir süreliğine ben ve siz birlikte olacağız.
Vai ser apenas vocês e eu durante algum tempo.
Şirketimizi yeniden bir araya getirebilmek için kısa bir süreliğine ayrıldık ve kendi gösterilerimizle biraz kazanç sağlamak istiyoruz.
Estamos a caminho para reunir a companhia... deixamo-la por algum tempo, para fazer algum lucro com as nossas exibições.
Ah, evet, en azından, bir süreliğine.
Sim, sim, por uns tempos, pelo menos.
Bir süreliğine, Wards Adası'ndaki Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne nakledileceksin.
Irá para o Centro Psiquiátrico Forense de Wards, por um dado período de tempo.
- Evet, bir süreliğine.
Durante algum tempo, não.
Evet, bayım, bir süreliğine Hercule Poirot'yu bile son derecede ölümcül maskaralığınızla aldatmıştınız.
Oui, monsieur, por um tempo, até Hercule Poirot foi enganado pela sua charada tão mortal.
... Hindistan'ın meşhur AVM Dağı'nda çılgınlarca alışveriş yapmak için kısa bir süreliğine yolundan şaştı.
... pegou um desvio em uma farra de compras no mais famoso shopping de montanha na Índia.
Bir süreliğine kalmaya hoşgeldin.
Podes ficar um bocado se quiseres.
Bir süreliğine ona Janet diye hitap etmemizi istiyor.
Ela quer que a trate por Janet por uns tempos.
Aynen öyle, hatun bayağı hayranmış, bir süreliğine.
Sim, isso mesmo. Ela foi sua fã, durante algum tempo.
Janet ile Daniel'ın bir süreliğine uzaklaşma ihtimali üzerine konuştuk.
A Janet e eu estivemos a falar sobre a possibilidade de talvez o Daniel se ir embora por uns tempos.
Ben bir süreliğine gidiyorum, daha iyi ya da farklı olmak için. Hepsi bu.
Vou-me embora por uns tempos, para ficar melhor ou diferente.
Kısa bir süreliğine bir şeyler içip sohbet etmek ister misin?
Queres beber alguma coisa, conversar?
- Bir süreliğine onlara ihtiyacım olmayacak.
Não vou precisar durante algum tempo.
Bu macun çözülmeden önce, bir süreliğine bir adamı bile yapıştırabilir.
Esta pasta cola um homem durante algum tempo, antes de se dissolver.
Görünüşe göre bir süreliğine huzurumuz kaçacak.
Parece que não vamos ter paz durante um bom bocado.
Kısa bir süreliğine de olsa, benimle dövüşür müsün?
Mesmo que seja só um pouco, podia lutar comigo?
Lanet olsun, bir süreliğine gözümü ayırdım ve...
Raios, quando eu achava que estava tudo bem...
Bir karanlık ruh bana saldırdı ve bir süreliğine hafızamı kaybettim.
Fui atacada por um Espírito das Trevas, e perdi a minha memória durante um tempo.
Haydi ama, bırak geçeyim, sadece bir süreliğine.
Por favor, deixa-me entrar. Só um bocadinho.
Ama sanırım bir süreliğine insanlardan uzak duracağım.
Mas acho que já me cansei de humanos por algum tempo.
Onu sakinleştirmesi için bir ilaç verdim fakat bir süreliğine güzelce ona bakılması gerekiyor.
Dei um calmante, mas ele precisa ficar em observação por um tempo.
Oh, F.Y.I.--bir süreliğine pijama altını giydim.
Para que saibas. Usei as tuas calças de pijama.
Bir süreliğine üniversitedeki kaydımı dondurdum İşte hepsi bu
Eu só abandonei a faculdade por um tempo, isso é tudo.
Sadece bir süreliğine.
Apenas por agora.
Konuşabileceğim bir şey değil, bir süreliğine ortalıktan kaybolmam gerekiyor, kimsenin nerede olduğumu bilmemesi lazım.
Não posso falar disso. Tenho de desaparecer. - Ninguém pode saber.
Bu yüzden bir süreliğine hayır de. Hayır.
- Por enquanto, diz que "não".
Bir süreliğine muhtemelen suculuk yapacaksın.
No início, vais tratar da água.
Bir süreliğine ortadan kaybolabilir misin?
Achas que podes desaparecer durante uns tempos?
Bir süreliğine bu odadan çıkmalıyız.
Temos de sair desta sala agora.
Bir süreliğine kimse buraya gelmesin. Şşş!
Há um montão de tempo que ninguém passa por aqui.
Dinle Bir süreliğine mahalden ayrılacağım, Siz varmadan önce muhtemelen geri geleceğim.
Escuta, estou aqui para fugir, devo voltar antes de lá chegares.
Acaba bir süreliğine buralarda bir yerde uzanabilir miyim?
Achas que haverá algum lugar aqui onde me possa deitar por um bocado?
Bir süreliğine gözlerden uzak kalmış.
Está no radar há uns tempos.
Maxim bir süreliğine İtalya'daki bir sanat okuluna gitmemiş miydi?
O Maxim não andou numa escola de arte em Itália?
Bir süreliğine bu karanlık yerden uzaklaşırsın.
Sair deste lugar obscuro por um bocado.
Bir süreliğine buralardan gideceğim.
Vou ficar longe durante uns tempos.
Sadece bir süreliğine.
Só um bocado.
- Kısa bir süreliğine.
Por pouco tempo.
Korku geçene kadar, kısa süreliğine iktidardan az bir pay.
Um pouco de poder por um tempo, até que o medo tenha passado.
İşte bu kıyıda... Kablo TV'yi bir süreliğine kapatmalıyız bence.
Acho que devíamos cortar da TV por cabo durante algum tempo.
Bir süreliğine kendi evimize gitmeliyiz.
Por agora, temos de ir para casa.
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir sabah 32
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir sabah 32
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir sorun mu var 1028
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir saat sonra 47
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey oldu 106
bir saniye 1866
bir şey yok mu 17
bir sorun mu var 1028
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir saat sonra 47
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey oldu 106
bir saniye 1866
bir şey yok mu 17