Bir şeyler yanlış traduction Portugais
1,032 traduction parallèle
Bazen böyle uzun yargılamalarda, 200 günden fazla süren bir şeyler yanlış gider.
Às vezes, no decorrer de um julgamento longo, como aquele que durou mais de 200 dias, algo corria mal.
Buna inanamıyorum. Bir şeyler yanlış.
Não acredito que algo esteja errado.
Alex gibi birisi bizi terk etmeyi seçiyorsa, bu dünyada bir şeyler yanlış demektir.
Quando um homem como o Alex decide deixar-nos, algo está errado neste mundo.
Bir şeyler yanlış gidiyor.
Há algo que não está bem.
Bir şeyler yanlış burada, Yevgeni.
Há algo errado, Yevgeni.
Bir şeyler yanlış. Durmuyoruz.
Passa-se alguma coisa.
Bir şeyler yanlış gidiyor.
Há alguma coisa de errado.
Burada bir şeyler yanlış.
Algo está errado.
Bu doğru değil. Burada bir şeyler yanlış.
Isto não está certo.
Yani, bir şeyler yanlış mı gitti?
Tu achas, tu pensas Que algo correu mal?
Bir şeyler yanlış giderse, ölecektir.
Se algo falhar, morrerá.
Bir şeyler yanlış, bunu hissediyorum.
Algo está errado, eu sinto-o.
Baba, Wong Fei-hong niye bizi döven adamla birlikte? Bir şeyler yanlış.
É o Mestre Wong com ele?
Bir şeyler yanlış.
Passa-se algo.
Böyle bir sihir mümkün olsa bile yanlış giden bir şeyler var.
Mesmo que tal magia fosse possivel... há algo de errado no sentido da ordem.
- Gerçekten yanlış bir şeyler yaptık.
- Enganámo-nos mesmo.
Bu evlerden birinde yanlış bir şeyler yapılıyor olmasına inanmak zor.
Custa a crer que escondam alguma coisa de mal.
Bütün filolar çarpışıyor efendim ama yanlış bir şeyler var.
Todos os esquadrões em combate, sir. Mas alguma coisa está errada.
Söylediğim gibi, burada yanlış giden bir şeyler var, Starbuck.
Estou-te a dizer, há qualquer coisa errada neste lugar.
Yanlış bir şeyler mi var?
Passa-se algo?
Bu muhtelif ve çeşitli suçları işlerken, hiç bir an olsun uygunsuzluk duygusu hissetmediniz mi, yanlış bir şeyler yaptığınızın farkına varmadınız mı, kanunsuz bir iş yaptığınızı idrak ettiğiniz,... manen bir korku duyduğunuz bir an olmadı mı?
Nunca sentiu, em algum momento, algum senso de impropriedade, algum reconhecimento de comportamento impróprio, alguma compreensão de comportamento ilegal, alguma preocupação moral na execução destes vários e vários actos criminosos?
Şimdi, dosyada yanlış olan bir şeyler var.
Agora eles "extraviaram" o processo.
- Hayır, burada yanlış giden bir şeyler var.
Não, há alguma coisa que não encaixa.
Sadece, vücudumuzun, yanlış bir şeyler olduğunu bize anlatma şeklidir.
É só uma forma do corpo dizer-nos que algo está errado.
Sigara veya içki içen bir adamla ilgili yanlış bazı şeyler var!
Há algo muito ruim naqueles que não bebem e nem fumam!
Bilmiyorum. Bazen düşünüyorum da onda yanlış olan bir şeyler var.
Sei lá... às vezes convenço-me de que há algo de errado com ele.
Şayet ben ayrıldıktan sonra yanlış giden bir şeyler olursa, unutma ki iznini hemen iptal edebiliriz
Vou-me embora...
Birilerinden bir şeyler istemenin yanlış olan bir tarafı yok.
Custa-te sempre tanto ter de pedir alguma coisa a alguem.
Yarın saldırıya geçmeye niyeti olmayan bir arkadaş, yanlış şeyler yapabilir. Haklısınız efendim.
Um tipo pode ficar um pouco confuso se não fosse a ideia de ir atacar amanhã!
O evde yanlış giden bir şeyler var, Hastings.
Existe algo de errado naquela casa, Hastings.
Ben yanlış düşüncenin bir parçasıyım, belki doğru şeyler yapabiliriz.
Eu esperava que essa ideia errada fosse a correcta.
- Yanlış bir şeyler var.
- Algo está errado.
Yanlış bir şeyler olduğunda bana söyleyeceğini biliyorum.
Sei que quando se passa algo de errado, me contas.
Hemşire yanlış bir şeyler yapmış olabilir.
A parteira deve ter feito algo errado.
Yanlış giden bir şeyler var.
Tem algo errado.
Çok yanlış bir şeyler var.
Há algo muito estranho.
Bilmiyorum ki Tanrı yaptığım bir şeyden ötürü... bir şeyler yapmam için yönlendiriyor mu beni, ama... senin hayatın önünde eriyip gitmen gösteriyor ki sen damgalanmışsın bir kere... ve ben yanlış davranışlarımdan dolayı cezalandırılıyorum.
Não sei se é Deus que se quer vingar de mim por algo que fiz, mas o facto de te alheares da vida não deixa dúvidas de que foste marcado e que o céu me está a castigar por todos os meus pecados.
Bir şeyler yanlış gidiyor olmalı!
- Algo deve estar mal.
Tüm hayatım boyunca, kendimde yanlış bir şeyler olduğunu düşündüm.
Toda a minha vida... senti que havia algo de errado comigo.
Alex beni yanlış anlama ama, babanın ölümünde garip bir şeyler hissediyorum.
Alex, não me leves a mal, mas há algo estranho na morte do teu pai.
"Korkum şu ki eğer şüphelerim, yanlış bir insanın kulağına giderse korkunç şeyler olabilir."
"Receio que se a pessoa errada souber da minha suspeição, " as consequências sejam terríveis.
- Bir şeyler çok yanlış gidiyor, ama...
Há algo de errado. Há algo de muito, muito errado.
Yanlış bir şeyler yapmış olmalıyım.
É como se eu tivesse feito algo de mal, estás a ver?
Hoşuma gitmiyor Kaptan. Yanlış giden bir şeyler var.
Sim, não me agrada nada, há algo que não bate certo.
Yanlış mı görüyorum, yoksu şu bebekle bu ayı arasında bir şeyler mi var?
É impressão minha ou houve uma certa atracção entre ti e a caloira? Seu tarado!
Yanlış bir şeyler var!
- Passa-se ali qualqÇuer coisa! - Abram a porta!
Korkudan titremiyorsan Yanlış bir şeyler olmalı
E se não estiverem a tremer Passa-se algo de errado
Hayır, yanlış bir şeyler var.
Não, algo está mal.
Sonra yanlış bir şeyler oldu.
Depois qualquer coisa correu mal.
Bu istasyonda yanlış bir şeyler dönüyorsa, burası en güvenli yer.
- Não. Algo de muito errado se passa, e este é lugar mais seguro em toda a estação.
- Burada yanlış giden bir şeyler var.
- Há algo de errado aqui.
bir şeyler içelim mi 27
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yemek ister misin 35
bir şeyler oluyor 92
bir şeyler yap 245
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yemek ister misin 35
bir şeyler oluyor 92
bir şeyler yap 245
bir şeyler yapalım 16
bir şeyler dönüyor 27
bir şeyler içmek ister misin 26
bir şeyler söylesene 16
bir şeyler iç 32
bir şeyler yemelisin 30
bir şeyler 51
bir şeyler oldu 26
bir şeyler yapsana 20
bir şeyler düşüneceğim 19
bir şeyler dönüyor 27
bir şeyler içmek ister misin 26
bir şeyler söylesene 16
bir şeyler iç 32
bir şeyler yemelisin 30
bir şeyler 51
bir şeyler oldu 26
bir şeyler yapsana 20
bir şeyler düşüneceğim 19
bir şeyler yapmalıyız 131
bir şeyler yapmamız lazım 17
bir şeyler ye 49
bir şeyler yapmalısınız 16
bir şeyler yapmalıyım 35
bir şeyler olmalı 28
bir şeyler yapmalısın 55
yanlış 511
yanlıştı 16
yanlışlıkla oldu 20
bir şeyler yapmamız lazım 17
bir şeyler ye 49
bir şeyler yapmalısınız 16
bir şeyler yapmalıyım 35
bir şeyler olmalı 28
bir şeyler yapmalısın 55
yanlış 511
yanlıştı 16
yanlışlıkla oldu 20
yanlış anladın 80
yanlış anlama 85
yanlış numara 72
yanlış yaptım 18
yanlış oda 23
yanlış yapıyorsun 36
yanlış düşünüyorsun 23
yanlış olan ne 69
yanlış anlamışsın 22
yanlış cevap 43
yanlış anlama 85
yanlış numara 72
yanlış yaptım 18
yanlış oda 23
yanlış yapıyorsun 36
yanlış düşünüyorsun 23
yanlış olan ne 69
yanlış anlamışsın 22
yanlış cevap 43