Bir şey söylesene traduction Portugais
172 traduction parallèle
- Bir şey söylesene.
- Bem, diga algo, homem.
Hey, bir şey söylesene.
Diga alguma coisa.
Bana bir şey söylesene.
Diga-me algo.
- Yeni bir şey söylesene.
Diz qualquer coisa nova.
Hadi, bir şey söylesene!
Vá, diz algo!
Bir şey söylesene, ahmak!
Diz qualquer coisa, grande anormal!
Bir şey söylesene!
Diz qualquer coisa.
- Ona bir şey söylesene?
- Vê lá se falas com ela, sim?
Dilini mi yuttun? Bir şey söylesene!
Não fiqueis mudo, dizei alguma coisa.
Bana bilmediğim bir şey söylesene.
Obrigado. Conta-me coisas que eu não saiba.
Senin için anlamı olan bir şey söylesene.
Diz-me uma coisa na tua vida que tenha sentido.
Bir şey söylesene.
Diz qualquer coisa.
Bir şey söylesene.
Diz alguma coisa.
Bir şey söylesene!
Diz alguma coisa!
- Bir şey söylesene.
Diga qualquer coisa.
Bir şey söylesene.
Diz algo.
Bir şey söylesene.
Então, diz alguma coisa.
Bir şey söylesene.
Diz-me uma coisa, por favor.
Eğer o kadar iyiysen, bana benim hakkımda bir şey söylesene.
Se és assim tão bom, então diz alguma coisa a meu respeito.
Bir şey söylesene, Esther.
Como vais, Esther?
Ona bir şey söylesene Neil.
Diz alguma coisa, irmão. Rose, tenho a certeza que sabes tudo o que eu desejo.
Bir şey söylesene.
Diga-me uma coisa.
Bir şey söylesene, hadi!
Diz qualquer coisa.
Sen de bir şey söylesene!
Diz qualquer coisa.
Söylesene, Frank, dün gece yanlış bir şey yapmadım, değil mi?
Diga-me, Frank, fiz algo errado ontem?
Bir sey söylesene!
Diz qualquer coisa!
Baska bir sey söylesene.
Diz mais alguma coisa.
Söylesene değerli engereğim.. ... senin de şikayet ettiğin üzere sana bir şey anlatmadığım halde buraya geldiğini nasıl bildin?
Diz-me, minha... preciosa víbora... como soubeste que ele vinha cá... visto que, como me fizeste notar tão petulantemente, eu nunca te conto nada?
- Ne demek istediğimi iyi biliyorsun. Haydi, söylesene. O kadar imkansız bir şey değil, Ondan hoşlandığını biliyorum.
Não é impossível, sei que ela te agrada.
Hey, söylesene, Ponyboy, kahraman olmak nasıl bir şey?
Diz-me, Ponyboy. Como é ser um herói?
Söylesene, nasıI böyle bir şey oldu?
Como é que isto pôde acontecer, por amor de Deus?
Aşağılık bir iştir, böyle şey duyulmuş mudur... söylesene, duyulmuş mudur?
É um ato de extrema patifaria este que... estamos presenciando. Em consciência respondei! Não achais que é?
Söylesene, özürlü olmak nasıl bir şey?
Diz-me, que tal é ser deficiente?
Kahretsin, bir şey söylesene. Haydi!
- Vá, diz qualquer coisa, vamos!
Bir şey söylesene.
Ainda tens esperança?
Söylesene, bu sanal güverte duvarlarından çıkmamı sağlayacak bir şey bulundu mu? Sanal güverteden çıkmak mı?
Diga-me... encontraram um meio para me tirar deste mundo holográfico?
Bir şeyler söylesene. Herhangi bir şey.
Diga alguma coisa... qualquer coisa.
Söylesene, Musa. Sen bir şey yapmaya kalkınca..... başı derde giren neden sadece ben oluyorum?
Diz-me... por que será que, sempre que começas alguma coisa, sou eu quem acaba metido em sarilhos?
Çok kıyak. En son ne zaman bir şey senin hatan oldu söylesene?
Qual foi a última coisa cuja culpa foi sua?
Söylesene Crick, merak ettiğim bir şey var.
Sabes, estava-me a perguntar.
- Söylesene, kötü bir şey mi oldu?
- Por favor, sê honesto : há algo de errado?
Söylesene Brian, hatırladığın son kazada bunu tetikleyen sıradışı bir şey olmuş muydu?
Diz-me, Brian, o último acidente de que te lembras, aconteceu alguma coisa fora do normal que o possa ter provocado?
Bir şey mi asıldı? Söylesene asık surat.
Estás triste ou algo assim?
Dinle sana bir şey olursa benim ona bakacağımı söylesene. Tamam mı?
Escuta Escute, por que não se senta com ela e diz que se algo acontecer com você, eu cuidarei dela?
Söylesene baba, çocukken bir hazine kadar çok değer verdiğin bir şey bulsaydın nasıl hissederdin?
Diga-me, papai... se achasse uma coisa da sua infância que você guardava como um tesouro... como se sentiria?
Söylesene akıllılık edip bir şey denedin mi?
Fui, ao menos, esperto ao ponto de tentar algo?
Bir şey söyleyeceksen hemen söylesene.
Se tens alguma coisa a dizer, diz logo.
"Merhaba Hagrid. Söylesene. Son zamanlarda şatoda korkunç ve tüylü bir şey salıverdin mi?"
"Olá, Hagrid... tens andado a soltar uma coisa louca e peluda pelo castelo?"
Söylesene bir şey.
Diz alguma coisa.
yatak örtüsünü ıslatacaksın Raj her sabah tartışacak mıyız tartışmaya başlamadım Raj bu tarzın bu moralle nasıl çalışacağım ben moralin gelip gidiyor senin böyle konuşmandan dolayı bu doğal bir şey Priya söylesene nasıl böyle en ufak şeyden şikayet ediyorsun bu yanlış, ayakkabını burara bırakma birini düşürebilirsin
- Vai molhar os lençóis da cama, Raj Quantas discussões temos de manhã? Eu não comecei a discussão, Raj.
Nasıl bir şey öyleyse? Söylesene.
Diz-me.
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey oldu 106
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey oldu 106
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yedin mi 17