Buradasin traduction Portugais
74 traduction parallèle
- Iyi ki buradasin. - Ne oldu hayatim?
- Ainda bem que vieste.
Hiçbir yerde yoksan buradasin.
Quando näo estivesse em mais lado nenhum.
Yok, neden su an buradasin demek istedim.
Não, aqui. Agora.
Yani neden buradasin?
Quer dizer, porque está aqui?
Bu yüzden mi buradasin?
Estás aqui por causa disso?
- O disarida sen buradasin.
- Problemas com seu automóvel, senhoras?
- Neden buradasin?
Nem sequer vives aqui.
BURADASIN
Apanhaste as imagens, Supie?
Buradasin iste!
Sessenta e dois! Aqui está você!
Iste buradasin!
Aí estás tu!
Demek buradasin.
Cá estás tu!
Demek buradasin.
Estás aqui.
Selam, banyo icin mi buradasin?
Queres tomar um banho?
O zaman neden buradasin?
Então porque é que está aqui?
İşte buradasin, seni lanet piç!
Lá vai voce, seu bastardo fudido!
- İste buradasin.
- Cá está. - Nina.
- Carmy, iste buradasin.
- Carmy, estás aqui.
- Daha sadece 4 yildir buradasin. - 60 diyelim.
Realmente devíamos ter espaçado mais as tuas vacinas.
Neden? Neden buradasin?
Estou, mas não é sobre sequestro.
Sadece gece yarisiyla sabah 6.00 arasi buradasin.
Estás cá entre a meia noite e as seis da manhã.
Neden buradasin?
Por que estás aqui?
Babami görmek için mi buradasin?
- Vieste ver o meu pai?
- Iste buradasin.
- Aqui estás tu.
Joan, demek buradasin.
Joan? Aí estás tu.
Sen sadece basini sallamak ve zaman zaman küçük hasarlar yaratmak için buradasin.
Apenas está aqui a balançar a cabeça e a causar um pequeno estrago de vez em quando.
Peki sen hasari incelemek için mi buradasin?
Então está aqui para examinar... O estrago?
- Ne zamandir buradasin?
Desde quando estás aqui?
Evliligini kurtarmak için buradasin, demin söyledin. simdi bunu Amy'ye söyle.
Estás aqui para salvar o teu casamento. Acabas de o dizer.
Neden buradasin?
Porque estás aqui?
İste buradasin!
Ela chegou.
Azazel ve Lilith'in yaptiklari sayesinde buradasin.
Tudo o que o Azazel e a Lilith fizeram só para te trazer aqui.
Ve simdi benimle buradasin
Dançaste comigo a noite toda.
Hallo! zaten duydum, sen buradasin.
Ouvi dizer que estavas por cá.
Önemli degil. simdi buradasin.
Preciso muito.
Ama artik buradasin.
Mas estás aqui agora.
Yikan.is için buradasin.
Lava-te tu. Estás aqui para trabalhar.
Johan Westlund, üç yildan beri buradasin.
Johan Westlund, Tens estado aqui há três anos.
- Sen kendine bak.Ne sikime buradasin?
Então? Que diabos és tu?
Neden buradasin?
O que estais cá a fazer ?
Tavsiye vermek için buradasin.
- Estais aqui para o aconselhar .
iste buradasin!
Aqui estás tu!
Demek buradasin.
Olha, cá estás tu.
Adamim. iste buradasin.
Cá está o meu rapaz.
Iste, buradasïn.
Pronto, aqui está...
Simdi buradasïn.
Agora, está aqui.
- Iyi eglenceler. - Iste buradasin.
Aí estão vocês.
Hey, buradasin demek.
- Ora, vejam só...
- Demek evliligini kurtarmak için buradasin.
Portanto estás aqui para salvar o teu casamento.
Neden buradasin, Cass?
Porque estás aqui, Cass?
Laura, iste buradasin. Bedeni burada. Akli baska yerde.
Presumo que, se há um peso ideal para servir bebidas, também deve haver um peso ideal para quem é arrogante.
iste buradasin, gördügüm kadariyla en sevdigim içecekle beraber.
Tinha esperança que voltasses para casa, que precisasses de mim, mas... Estava redondamente enganada.
buradasın 260
buradasınız 63
buradasın demek 41
buradayım 1669
burada 4271
burada ne yazıyor 27
burada ne işin var 798
burada ne arıyorsun 599
burada da 32
buradan 750
buradasınız 63
buradasın demek 41
buradayım 1669
burada 4271
burada ne yazıyor 27
burada ne işin var 798
burada ne arıyorsun 599
burada da 32
buradan 750
burada kimse yok 180
burada mısın 154
burada neler oluyor 706
burada ne yapıyorsun 1049
burada ne var 74
buradan gitmek istiyorum 41
burada ne işim var 33
buradaydı 142
buradan git 21
burada dur 141
burada mısın 154
burada neler oluyor 706
burada ne yapıyorsun 1049
burada ne var 74
buradan gitmek istiyorum 41
burada ne işim var 33
buradaydı 142
buradan git 21
burada dur 141