English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ D ] / Dikkatli bak

Dikkatli bak traduction Portugais

326 traduction parallèle
- Dikkatli bak evlat.
- Abra os olhos, filho.
Tanıştınız işte,... dikkatli bakın. - Bakmaya değer bir şey yok.
Bem, você os encontrou, dê uma boa olhadela.
Su yapıya dikkatli bakın.
Repare aqui nesta estrutura.
Şu andan itibaren daha dikkatli bakın.
- Aquele ouro será do que tiver a melhor vista.
Dikkatli bakın efendim, bu merakınıza ben de yüzümü hep açık tutacağım.
Olhe bem, senhor. Deixarei o meu rosto aberto... para a sua curiosidade.
Binbaşım, seçmeden önce dikkatli bakın.
Desculpe Sr. Capitão... Não é uma corrida, não? Dê lá uma olhadela antes de dizer :
- Dikkatli bak o zaman.
Passa ao lado dele. Observa-o bem.
- Dikkatli bak.
- 13. Ah sim? - 12.
Haydi, dikkatli bakın!
Vamos, se movam!
Bana dikkatli bak, Spock.
Olhe com atenção, Spock.
Bak Victor, dikkatli bak.
Olha atentamente, Victor.
Dikkatli bak Jubal.
Olha à volta, Jubal.
Çok dikkatli bak.
Olhe com atenção.
Dikkatli bakın.
Olhem para eles com atenção. - São...
Dikkatli bakın.
Olhem para ele com atenção.
Size geri verildi. Dikkatli bakın, bayım. Anahtarınızı arka... cebinizde bulacaksınız.
Encontrarás a chave no teu bolso.
Rinaldo, lütfen bak! Dikkatli bak!
Rinaldo, peço-te, olha, olha bem.
Ona dikkatli bak, El Şerif.
Agora, observe El Sharif.
Dikkatli bak.
Olha com cuidado.
Dikkatli bak.
Olha com atenção.
O zaman yalnız bisikletçinin dikkatli bakışlarından kaçmış olurdun.
Teria tido uma visão mais aproximada do misterioso ciclista solitário.
Durma, dikkatli bak!
Vá, olha bem!
Dikkatli bak, doktor.
Observe, Doutor.
Şimdi dikkatli bak, 007.
Agora, atenção, 007.
Çok dikkatli bakıyorsun.
Assim.
Evet, hayatım, dikkatli bak, çünkü ben kurtlarımı döküyorum.
Bem, querida, prepara-te, que estou a soltar o cabelo.
Dikkatli bak, Daniel, şu topa dikkatli bak!
Olhos! olhos! Vamos Daniel, olhos...
Şuna dikkatli bak, orospu çocuğu!
Olha para este sacana.
Bu resme dikkatli bak. Sonra da buna.
Ok, agora olha cuidadosamente para esta fotografia e agora esta.
- İyi bakın, dikkatli bakın.
- Olhe bem. Veja bem.
Dikkatli bak.
Estás a ver-me?
Sırlar kutuma dikkatli bakın!
Vejam a caixa do mistério.
Dikkatli bak, yanlarında çocukları da var.
Olhe com atenção, estão com os filhos.
- Daha dikkatli bak.
Reveja os papéis.
Sana emrediyorum. Tabutuma dikkatli bak.
Ordeno-te que olhes pela segurança do meu caixão.
Dikkatli bakın!
Se foge agora...
- Hey, bak, dikkatli olun.
- É melhor teres cuidado.
Bak, arkadaş seçerken dikkatli ol.
Atenção com a escolha dos amigos, sabes ao que me refiro.
Dikkatli bakın!
Olhem com cuidado!
Çavuş, ABD ordusunun en dikkatli şoförüne bakıyorsun.
Sargento, está olhando para o motorista mais cuidadoso do exército americano.
Bana bak, şimdiye kadar hep dikkatli oldum.
Ouça, tenho tido todo o cuidado até agora.
Dikkatli bakıyor musun?
Estás a procurar bem?
Kendine iyi bak ve dikkatli ol.
Tenha cuidado e seja prudente
Her neyse, bak seni uyarmaya geldim. Ünvan için yakaladığın bu fırsat konusunda çok dikkatli olmalısın.
Vim cá para te avisaru de que tens de ter muito cuidado com esta oportunidade.
Keyfine bak. Dikkatli ol.
Diverte-te... e cuida-te.
Hastalara bakıyorsunuz, çok dikkatli olun.
Estão a ver um homem doente. Tenha cuidado.
Bak ben dikkatli bir adamım, ve kuzenin dikkatsiz bir adamla iş yapmanı istemez, değil mi?
Oiçam, eu sou um homem cauteloso. E o seu primo não ia querer que fizesse negócio com um homem descuidado.
Evet, ama önceden ön konsol olan yere dikkatli bak işte.
A liberdade dos mares.
- Ablama iyi bak. - Dikkatli ol.
Toma conta da minha irmã.
Dikkatli bak.
Prestem atenção.
Kendine iyi bak. Dikkatli olun.
Fiquem bem.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]