Dikkatli olmalıyım traduction Portugais
172 traduction parallèle
Ama dikkatli olmalıyım.
Mas tenho de ter cuidado.
Dikkatli olmalıyım.
Tenho que ter cuidado.
Çok dikkatli olmalıyım.
Tenho de ser muito cuidadoso.
İş ekmek parama gelince dikkatli olmalıyım.
Quando se trata do meu ganha-pão, sou cuidadoso.
Bugünlerde kimse benim sırlarıma inanmıyor, o yüzden dikkatli olmalıyım.
Mas hoje ninguém acredita nos meus segredos, por isso tenho que ser cuidadosa.
Çok dikkatli olmalıyım çünkü dört genç kıza eşlik ediyorum.
Tenho que ter cuidado, pois tomo conta de quatro moças adolescentes.
- Bu konuda dikkatli olmalıyım. - İyi olur Bay Edwards.
- É algo com o qual devo ter cuidado.
Dikkatli olmalıyım.
Devo ter cuidado.
Affedersin. Daha dikkatli olmalıyım.
... DescuIpa. Tenho de ter mais cuidado.
- Dikkatli olmalıyım.
- Tenho de ter cuidado.
Dikkatli olmalıyım.
Tem cuidado.
Çok daha dikkatli olmalıyım.
Tenho de ter muito cuidado.
Onun için yaptığım seçimlerde çok dikkatli olmalıyım.
Tenho de ser muito objectiva nas escolhas que faço para ele.
Mevkimde, dikkatli olmalıyım.
Tenho de ter cuidado...
Geri dönüş seyahatinde daha da dikkatli olmalıyım.
Terei de ser cuidadosa na viagem de regresso.
Çok dikkatli olmalıyım.
I've got a tomar Cuidado com isso.
Bu sefer çok dikkatli olmalıyım.
Tenho de ter muito cuidado com ela.
Ama diğerlerinin karşısında, kendimi belli etmemek için dikkatli olmalıyım.
Mas ante os demais, devo ter muito cuidado em não me revelar.
Muhtemelen, bu bir tuzak. Çok dikkatli olmalıyım.
{ \ fad ( 0,600 ) } Isto parece uma cilada, é melhor eu ter cautela.
O zaman çok dikkatli olmalıyım.
Então terei de ter cuidado.
Galiba duygularım hakkında biraz dikkatli olmalıyım, öyle mi?
Acho que devo ter muito cuidado com os meus sentimentos.
Yine de şirket hakkında daha dikkatli olmalıyım. Bunu dikkate alacağım.
Entretanto, teria mais cuidado com a companhia, no futuro.
Evet, daha dikkatli olmalıyım.
Sim, é só arranjar novos pés.
Artık sigara yerine yemek koyarken daha dikkatli olmalıyım.
Agora tenho que ter cuidado com os lanches por causa do tabaco.
Dikkatli olmalıyım.
Tenho de ter muito cuidado.
Sadece daha fazla dikkatli olmalıyım.
Apenas tenho que ser mais cuidadoso.
- Evet, daha dikkatli olmalıyım.
- Já sei, tenho de ter mais cuidado.
Çok isterdim ama dikkatli olmalıyım.
Sabes que gostava, mas tenho de ter cautela.
daha dikkatli olmalıyım.
Tenho de ser mais cautelosa.
O halde çok dikkatli olmalıyım.
Então terei que ter muito cuidado.
Sanırım kelimeleri yazarken biraz daha fazla dikkatli olmalıyım.
Acho que tenho que ter mais cuidado com as palavras.
Sadece daha dikkatli olmalıyım.
Só tenho que ter mais cuidado.
Sanırım, hiç olamdığım kadar dikkatli olmalıyım, değil mi?
Então, tenho de ser muito cuidadoso.
o zaman çok dikkatli olmalıyım.
Então terei de ter cuidado.
- Öyleyse niye dikkatli olmalıyım ki?
- Porque tenho de ter cuidado?
Dikkatli olmalıyım. Jimmy Altieri senin yerine hapı yuttu.
O Altieri levou com as culpas.
Belki de daha dikkatli olmalıyım. Şu an sana sinyal gönderiyor muyum?
Estou a mandar esses sinais agora?
Karşılığında aldığımız mallarda son derece dikkatli olmalıyız.
Temos de ter cuidado com os bens que aceitamos em troca.
Söz konusu bu çete olunca attığımız her adımda dikkatli olmalıyız, Şerif.
Temos que tomar cuidado com tudo, com este bando Xerife.
Şimdi kimin ne yaptığını konuşalım ve alacağımız karara göre... işe yeni baştan başlayalım. Görevler konusunda daha dikkatli olmalıyız, örneğin ateş.
Vamos discutir quem faz o quê e quando o decidirmos podemos começar de novo... e sermos cuidadosos com coisas como o fogo.
Aynı hataya düşmemek için, dikkatli olmalıyım.
Devo ter cuidado para não cometer o mesmo erro.
Sanırım, ikimiz de çok dikkatli olmalıyız. Bakarsın bir tanesi gece önümüze birden atlayıverir.
Então ambos devemos ter cuidado para que um não nos ataque uma destas noites.
Oraya vardığımızda dikkatli olmalıyız.
Mantenha os olhos abertos quando chegarmos lá.
'Gelen gemi sıkı karantinaya alınmak zorunda,'herhangi birinin ona yaklaşmasına izin vermeden önce dikkatli olmalıyız,'sadece bizim hayatımızı tehlikeye atma korkusu değil,'o uzay gemisindekilerin hayatını da.'
A nave, vai ter que ser colocada em quarentena rigorosa, cuidadosamente, antes que possamos deixar alguém aproximar-se, sob pena de nos colocar em risco, não apenas as nossas vidas, como também as vidas de quem estiver dentro daquela nave.
Çok dikkatli olmalıyız, zira yanılmıyorsam, mes amis, ( arkadaşlarım, )
Temos de ter muito cuidado.
Bu çok tehlikeli. Klanımızın güvenliği için çok dikkatli olmalıyız.
Se isto for o sério que basta, para ameaçar... a segurança do nosso clã, temos que agir cuidadosamente.
Bir sonraki hareketimizi planlarken çok dikkatli olmalıyız çünkü bizden beş adım önde.
Temos de ser muito cuidadosos a planear a nossa próxima jogada - ele já planeou cinco jogadas à frente.
Bir sonraki hareketimizi planlarken çok dikkatli olmalıyız çünkü bizden beş adım önde.
Temos de ser muito cuidadosos a planear a nossa próxima jogada porque ele já planeou as cinco jogadas seguintes.
Tam ona,'dikkatli ol, dikkatli olmalısın...''hamile kalmamalıyım'diyecektim ki boşaldı.
Ele agarrou nos meus ombros e inclinou-se para trás. Eu vim várias vezes.
Çok dikkatli olmalıyız çünkü konuşmamız lazım.
É melhor não arriscar... porque precisamos falar.
bu çok tehlikeli. klanımızın güvenliği için çok dikkatli olmalıyız.
Se isto for o sério que basta, para ameaçar... a segurança do nosso clã, temos que agir cuidadosamente.
dikkat 2385
dikkatli bak 33
dikkatli 76
dikkat et 3434
dikkatli ol 1949
dikkatlice 34
dikkat edin 949
dikkat ederim 20
dikkatinizi verin 17
dikkat etmedim 27
dikkatli bak 33
dikkatli 76
dikkat et 3434
dikkatli ol 1949
dikkatlice 34
dikkat edin 949
dikkat ederim 20
dikkatinizi verin 17
dikkat etmedim 27