Düşünecegim traduction Portugais
1,679 traduction parallèle
Aksi takdirde hile yaptığını düşüneceğim.
Fecha os teus olhos.
Ne diyeceğim, bu konuyu düşüneceğim.
Digo-lhe o seguinte...
Tamam, düşüneceğim.
Está bem. Vou pensar nisso.
Tatlım, bunlar düşüneceğim... yarın babamın gemisindeyken!
Querida, deste-me muito sobre que pensar... amanhã, quando estivermos no barco do papá!
Bunu düşüneceğim.
Vou pensar nisso.
- Bunu düşüneceğim, Danny.
- Vou pensar nisso, Danny.
- Düşüneceğim.
- Vou pensar nisso.
Darnel ve Joy 60 dönüm arazileri... ve jet skileriyle ne yapcaklarını düşünürken, bende listemdeki vergi olayından, nasıl kurtulacağımı düşüneceğim.
Enquanto o Darnell e a Joy pensavam no que fazer com os 60 acres e um jet ski, eu pensava em como riscar o governo da lista.
Birincisi bu hastanede yatmayı düşüneceğim tek kadın, pediatrideki Jamie'dir.
- Primeiro, a única mulher neste hospital com quem eu, alguma vez, consideraria dormir seria com a Jamie da Pediatria.
Evet bana düşüneceğim şeylerden bahset.
- Pensa noutra coisa. - Dá-me alguma coisa em que pensar.
Nerede olduğumuzu bilmiyor. Bir şeyler düşüneceğim.
Ela não sabe onde estamos.
Bunu bir düşüneceğim.
Vou ter que pensar nisso.
Bunu bir düşüneceğim.
Vou pensar nisso.
- Bunu düşüneceğim.
- Vou pensar nisso.
Düşüneceğim.
Eu vou.
- Düşüneceğim.
- Estou pensando.
- Hayır, ben bir şeyler düşüneceğim.
- Não, hei-de resolver isto.
Okuyacağım ve adaletin ne olduğunu düşüneceğim.
"Eu quero estudar e perceber o significado de justiça"
Bir şeyler düşüneceğim.
Eu pensarei em algo.
Bunu düşüneceğim. Neden bana Vanessa May ile olan ilişkinden bahsetmiyorsun?
Mas agora, porque é que não me fala da sua relação com Vanessa?
Sperm bankasına bağışta bulunurken sen düşüneceğim.
Quando fizer a minha doação para o banco de esperma, vou estar a pensar em ti.
Bu kimlik için yetmez ama, bunları baş harfler olarak düşüneceğim.
Não é uma identificação, mas contento-me com umas iniciais.
Ben de burada dikilip doktorluğun özleyeceğim yanlarını düşüneceğim.
Eu fico aqui e penso nas coisas de que vou sentir falta de quando era médico.
Bunu düşüneceğim.
- Vou pensar nisso.
Her zaman şunu düşüneceğim :
Lembra-te sempre disto :
Sonra bir şeyler düşüneceğim.
E de uma maneira ou outra, vou descobrir.
Bunun hakkında düşüneceğim.
Vou pensar nisso.
Bunu düşüneceğim. - Peki.
- Deixe estar, eu trato disso.
Bunu düşüneceğim.
Vou pensar no assunto.
Bir şeyler düşüneceğim.
- Pensarei em alguma coisa.
K, yardım etmeye çalıştığın için sağol fakat eve gideceğim, biraz düşüneceğim ve eşimin kız kardeşine ihmal ettiği e-maillerimi söyleceğim.
K, obrigado por tentares ajudar, mas vou para casa pensar um pouco e dizer à irmã da minha mulher que ignore os meus e-mails.
O hâlde kaçırılmayla bir ilgin olduğunu düşüneceğim.
Então, só posso presumir que teve algo a ver com o rapto dele.
Düşüneceğim bir konu ver bana.
Me dê algo para pensar a respeito.
Evet, bir şeyler düşüneceğim.
Hei-de pensar em alguma coisa.
Bunu biraz düşüneceğim, Polly.
Vou pensar nisso, Polly.
Şelale fikrine bakalım başka fikirler düşüneceğim.
Vamos manter a cachoeira a funcionar, Eu tive outra idéia!
- Düşüneceğim.
- Pensarei nisso.
Eğer çok istediğine beni ikna edebilirsen, ben de seni ön tarafa almayı düşüneceğim.
Se me mostrares que o queres mesmo, eu trato de te trazer para aqui.
İlginç bir fikir. Teklifini düşüneceğim.
É uma ideia interessante...
Bir kolumu kesse, en son düşüneceğim şey para olur.
Se alguém me cortasse o braço, queria lá saber do pagamento.
Üzerinde biraz düşüneceğim.
Vou pensar melhor nisso.
Bu konuyu düşüneceğim ve fikrimi değiştirirsem, sana haber vereceğim.
Vou pensar no assunto e, se mudar de ideias, digo-te.
Senin için bir şeyler düşüneceğim, söz.
Eu arranjo qualquer coisa.
Üzerinde düşüneceğim.
Vou pensar nisso.
Bunu düşüneceğim.
Vou pensar sobre isso.
- Düşüneceğim.
Pensarei a respeito.
Şimdi paso bunun ne olduğunu düşüneceğim.
Vou passar o filme todo a pensar no que é.
Düşüneceğim.
Bem, eu vou pensar nisso.
Soruşturmamı tamamladığımda bunu düşüneceğim.
Bem, considerarei isso depois de terminar completamente a minha investigação.
Nick, bu hayatta yapmayı düşüneceğim en son şey.
- É a última coisa que admitiria fazer.
Şüphe yok ki, karımın gözlerimin önünde beni boynuzladığını düşüneceğim.
Não tenho dúvidas que irei criar um grande mal-entendido.
düşüneceğim 105
düşündüm 122
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünün 108
düşünmüyorum 81
düşünceler 16
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşündüm 122
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünün 108
düşünmüyorum 81
düşünceler 16
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünemiyorum 69
düşünceli 20
düşünme 63
düşünürüm 38
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmeliyim 39
düşünmem lazım 60
düşünüyorum ki 20
düşününce 41
düşünceli 20
düşünme 63
düşünürüm 38
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmeliyim 39
düşünmem lazım 60
düşünüyorum ki 20
düşününce 41
düşünüyordum 129
düşünüyor musun 27
düşünsenize 76
düşünsene 342
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35
düşünüyor musun 27
düşünsenize 76
düşünsene 342
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35