Evde değil mi traduction Portugais
322 traduction parallèle
- Evde değil mi?
- Saiu?
Evde değil mi?
Ele não está em casa?
Evde değil mi?
Está naquela casa, não está?
Karınız mı? Evde değil mi?
A sua mulher foi para fora?
Bay Case evde değil mi?
O Sr. Case não está?
Annen evde değil mi?
- A sua mãe não está?
- Ailen evde değil mi?
- Os teus pais não estão cá?
Evde değil mi?
Não está?
Seninki evde değil mi?
Ele não está em casa?
Roxanne evde değil mi?
A Roxanne não está?
Biz hiçbir zaman bir evde uzun süre kalmayacağız değil mi? kalacağız.
Terei um formoso lar para ti quando você volte.
Hava kötüyken evde olmadığımız için şanslıyız, değil mi?
Temos sorte de não estarmos na Inglaterra nesse mau tempo, não?
Evde bir tek o yaşamıyor, öyle değil mi?
Ela não é a única pessoa na casa, é?
O kadar korkak olmasaydın ben bir şeyler görebilirdim sende çoktan evde olurdun, değil mi?
Se não fosse esse teu receio de que eu visse alguma coisa... já terias chegado à muito tempo.
Bu evde böyle şeyler konuşulmaz, değil mi?
- Não se fala disso por aqui, não é?
Evde yemek yapmazdın değil mi?
Nao costumavas cozinhar em casa, pois não?
Öyle değil mi? Evde hiç yiyecek var mı?
E se o fizessem, alertariam a polícia e acabaria o jogo.
David evde mi? Değil mi?
Dave está em casa?
Yani akşam evde olacaksın, değil mi?
Então vais ficar em casa?
- Ama evde bizi bekliyor değil mi? - Evet, öyle sanıyorum.
- Mas ele espera-nos no chalé?
Bu gece evde kalacaksın değil mi?
Esta noite ficará em casa, não?
- Beyefendi evde değil. - Değil mi?
O senhor não está em casa, menina Lara.
Evde olmak güzel şey, değil mi?
É bom estar em casa, não é?
Aynı evde oturuyoruz, değil mi?
A gente não vive na mesma casa?
Evde bir oğlan var, değil mi?
Há outro rapaz por lá...
Kocan hala evde yok, değil mi?
O teu marido ainda está fora, Não está?
Bütün gün o evde tıkılıp oturmaktan başka işin yok, değil mi Guzman?
Vais continuar mais um dia aí metido, Guzman?
Evde olsaydım böyle küçük bir dükkandan utanabilirdim. Ama burada öylesi gösterişi bırakmak zorundaydık. Sence de öyle değil mi Jozef?
De volta pra casa eu me envergonharia de tamanha barraca, mas aqui nó temos de desistir de muitas de nossas pretensões.
Şu kızlar, değil mi? Eski bir evde vakit geçirmek istemezler.
As meninas não querem ir para uma casa deserta.
Bir ayağım çukurda olduğuna göre, evde herkesin mutlu olması... karımın bana çok düşkün olması... öyle ki daha şimdiden yerime birini bulmuş olması benim için hoş şeyler değil mi?
Não é uma alegria, já tão próximo do fim... dispor de tão acolhedor lar? A minha mulher quer-me tanto que já pensa num sucessor!
Ama evde barut bulundurmak tehlikeli değil mi?
Não é perigoso guardar pólvora em casa?
Yeniden evde olmak harika, öyle değil mi Chief?
É bom voltar a casa. Certo, Chefe?
çocuklarından biri bu evde doğmuştu, değil mi?
Um dos seus filhos não nasceu naquela casa?
Evde fare olmayacak, değil mi?
Oh, não vais ter ratos na casa, pois não?
Sen onunla evde yalnız kaldın, değil mi?
Suponho que ontem não passaste a noite sozinha com ele naquela casa.
Annen evde değil, değil mi?
A tua mãe não está, pois não?
Benimle evde kalmak eğlenceli değil mi?
Ficar em casa comigo não é divertido?
Ablan yan evde oturmuyor değil mi?
A tua irmã não moraria aqui do lado, não é?
Evde olmak harika değil mi baylar?
Não é bom estarmos em casa?
Bu evde bundan iyisi olamaz, değil mi?
Nesta casa só há do bom e do melhor!
- Evde değil mi?
Enganei-te.
Evde olsaydın karın senden şüphelenmezdi, değil mi?
Se tivesses estado, a tua esposa não desconfiaria.
Evde bayağı yemek yapıyorsun, değil mi?
Cozinhas muito em sua casa, certo?
Evde de yapamıyor, burada da yapamıyor, değil mi?
Não pode estar em sua casa nem tampouco no hospital, certo?
Evde film yapılmıyor değil mi?
Os filmes não são feitos em casa, Ruth.
Dostum Rudy, ev planını çizecek. Her şey evde, değil mi?
Meu amigo Rudy aqui vá parar os planos,..... tudo isto está na casa, certo?
Annen evde ölmedi değil mi?
A tua mãe não morreu dentro de casa, pois não?
Evde erkek yok, degil mi?
Näo tem um homem cá em casa, pois näo?
Amcam bugün yüzecek mi? Amcanız evde değil efendim.
- o meu tio vem dar um mergulho hoje?
Bu eski evde ne güzel günler geçirmiştik. Öyle değil mi?
Passámos bons tempos aqui, não foi?
Komik posta kutulu evde yaşıyorsun değil mi?
Moras na casa com a caixa de correio engraçada, não é?
evde değil 72
evde değildi 16
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66
evde değildi 16
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil misiniz 34
değil mi evlat 40
değil mi hayatım 33
değil mi jack 21
değil miyiz 24
değil mi kaptan 17
değil mi oğlum 33
değil mi beyler 17
değil mi ya 25
değil misiniz 34
değil mi evlat 40
değil mi hayatım 33
değil mi jack 21
değil miyiz 24
değil mi kaptan 17
değil mi oğlum 33
değil mi beyler 17