Gidip bakalım traduction Portugais
852 traduction parallèle
- Haydi, gidip bakalım.
- Vamos dar uma vista de olhos.
Gidip bakalım.
Vamos espreitar.
Hadi, gidip bakalım.
Venha, vamos ver.
- Gidip bakalım.
- Vamos ver.
Haydi hepimiz duvara gidip bakalım.
Vamos todas espreitar ao muro.
- Haydi, gidip bakalım.
- Isso eu quero.
Onu öldürdü mü gidip bakalım.
- Vamos ver se ele morreu.
Gidip bakalım.
Vejamos.
Gidip bakalım.
Vamos ver.
Gidip bakalım.
Veremos.
- O zaman gidip bakalım.
- Vamos descobrir.
Pekala. Haydi gidip bakalım.
Bem, vamos ver os barcos.
Hava aydınlıkken gidip bakalım.
Então deixe que lhe mostre enquanto há luz.
Hadi gidip bakalım.
Vamos lá ver.
Gidip bakalım!
Vamos ver.
Spock, Chekov, hadi gidip bakalım neden korkuyorlarmış.
Sr. Spock, Sr. Chekov, vamos lá ver do que têm eles medo.
Haydi canlarım, gidip bakalım.
Venham.
- Haydi gidip bakalım.
- Vamos lá vê-lo.
Gidip bakalım!
Vamos depressa!
Hadi gidip bakalım.
Vem mostrar-me.
Gidip Doktor Finley'yle konuşacağım, bakalım o ne karar verecek.
Vou falar com o Dr. Finley para saber a sua opinião sobre o que fazer.
Yürü hadi. Gidip başka bir yerde ağız dalaşı yapabilir misin bir bakalım.
Vamos ver se conseguimos arranjar uma discussão com mais alguém.
Gidip bak bakalım nalbant işi bitmiş mi?
Vai ver se o ferreiro já tratou dos cavalos.
Gidip bir bakalım.
Vamos ver.
- Gidip bir bakalım.
- Bem, vamos dar uma olhadela.
Haydi, gidip bakalım.
Vamos ver.
Hemen gidip, bana kartımı getirin bakalım.
- Não? E uma falta imperdoável da sua parte sendo eu um irlandês.
Bürona tıpış tıpış gidip onun aramasını bekle bakalım.
Por que não volta pra sua sala e espera suas ordens?
Gidip yiyecek bir şeyler bakalım.
Vamos arranjar comida.
Gidip kiraladığın şu arabaya bakalım.
Quero ver o carro que pedimos.
ikiniz de gidip yatın bakalım,
Para a cama os dois.
Hadi şu odaya gidip, bir bakalım.
Vamos lá ver esse quarto.
Becky'e gidip bir bakalım.
Vamos dar uma olhada na casa de Becky.
Gidip bir baksam iyi olur, bakalım doğru mu söylüyorsun.
Então talvez deva vê-lo. Assim talvez acredite que está a dizer a verdade.
O halde gidip bir bakalım.
É melhor ir ver o que eles querem.
Gel haydi gidip bir bakalım.
Vamos lá ver, força!
Hey, annecim haydi gidip bir de arka bahçeye bakalım.
Ei, coroa vamos dar uma volta e ver como é o fundo.
Gidip senin birliklerine bakalım.
Vamos ver a tua tropa?
- Gidip bir bakalım.
- Temos de ir. - Achas?
Gidip bir bakalım.
Vamos lá ver.
- Eski yere gidip bir bakalım.
- Vamos ver a nossa antiga casa!
Gidip George'un nasıl olduğuna bir bakalım.
Vamos ver como está o George.
Gidip bir bakalım var mıymış yok muymuş.
Vamos ver. Vamos ver se eles têm um bar.
Hadi gidip bir bakalım.
Vamos dar uma vista de olhos.
- Gidip eve bakalım.
- Vamos revistar a casa.
Evet, gidip bir bakalım.
Sim, vamos dar uma vista de olhos.
Tamam şimdi gidip yıkan bakalım.
Muito bem, vai-te lavar, já.
Gidip bakalım.
Quem na terra?
Hadi. Gidip Richie'ye bakalım.
Vamos ver como está o Richie.
Fort'a gidip, bize paket geldi mi diye bakalım.
Vamos ao forte ver se chegaram os nossos pacotes.
Hadi gidip bir bakalım.
Venham, vamos lá ver.