Gitme vakti geldi traduction Portugais
316 traduction parallèle
Gitme vakti geldi.
Está na hora de ir.
Artık eve gitme vakti geldi diye düşündük.
Achamos que está na hora de regressar a casa.
Efendim, sizi rahatsız ettiğim için beni bağışlayın, ama çocuğun yatağa gitme vakti geldi.
Meu senhor, perdoe-me por o perturbar, Mas é hora do menino ir para a cama.
Sizin eve gitme vakti geldi.
Já era hora dos dois voltarem.
Gitme vakti geldi.
Está na hora de irmos andando.
Gitme vakti geldi.
Está na hora de partir.
Gel, gitme vakti geldi.
Vamos, são horas de partir.
Eve gitme vakti geldi.
É altura de voltar pra casa.
Eveeett sanırım gitme vakti geldi.
Bem... parece-me que está na hora de ir andando.
Eve gitme vakti geldi.
É tempo de voltar para casa.
Doğum odasına gitme vakti geldi.
Está na hora de voltar a sala de parto.
Zab, biliyorsun, artık gitme vakti geldi çattı.
Bom, Zab, sabes que está na hora de tomar a colina.
- Tamam. Sanırım gitme vakti geldi. - Tamam.
- Acho que chegou a hora de ir.
Artık gitme vakti geldi!
Está na hora, vocês devem partir!
Evet, Bay Albert. Gitme vakti geldi.
É isso mesmo, estae na hora!
Kızın olduğunu biliyorum, ama bence artık gitme vakti geldi.
Obrigado pela sugestão. - Para que servem os vizinhos? - O prazer foi nosso.
Christina, gitme vakti geldi.
- Christina, altura de vir para dentro.
- Sanırım eve gitme vakti geldi, değil mi?
- É hora de ir embora, certo?
- Evet. Gitme vakti geldi.
Está na hora de partirmos.
Gitme vakti geldi Roberto.
São horas de irmos, Roberto.
- Sanırım gitme vakti geldi.
- São horas de ir.
- Gitme vakti geldi.
- Está na hora de ir.
- Gitme vakti geldi. Haydi, kalk bakalım.
- Está na hora de sair daqui.
İkiniz de gitme vakti geldi, tamam mı? Hadi bizim eve gidelim.
Vá se foder, nego, é pros dois irem.
Neyse, işe gitme vakti geldi.
Está na hora de voltar ao trabalho.
Eve gitme vakti geldi.
Está na hora de ir para casa.
- Gitme vakti geldi Mattie.
- Está na hora de ir, Mattie.
Eve gitme vakti geldi.
Está na hora de voltar para casa.
Büyükelçi, gitme vakti geldi.
Embaixador, acho que temos de ir.
Buraya ait olmayanların gitme vakti geldi, Ben.
Está na hora daqueles que não pertencem aqui partirem, Ben.
Onun gitme vakti geldi.
Está na hora de sair.
- Kollarınızı uzatın, gitme vakti geldi.
Prepare-se para partir. Tem de ser já.
- Tamam, gitme vakti geldi.
- Certo. Está na hora.
Gitme vakti geldi.
É hora de irmos.
- Gitme vakti geldi.
Temos de ir.
Gitme vakti geldi.
Vamos embora.
Eve gitme vakti geldi.
- Horas de ir para casa.
- Debbie! Billy'nin eve gitme vakti geldi.
Debbie, está na hora do Billy ir para casa.
- Haydi gitme vakti geldi.
- Anda, estamos a chegar.
Eve gitme vakti geldi.
É hora de irmos para casa.
Hadi çocuklar, gitme vakti geldi.
Vá lá, está na hora de ir embora.
- Gitme vakti geldi...
- Está na hora...
Gitme vakti geldi.
Está na hora.
Gitme vakti mi geldi?
Já é tempo de ir?
Gitme vakti geldi!
Oxalá não seja tarde.
Gitme vakti geldi. - O hiçbir yere gitmiyor.
- Hora de partirmos.
Gitme vakti geldi.
Temos que ir embora.
Artık gitme vakti geldi çocuklar. - Seni seviyorum Annabelle.
- Eu adoro-te, Annabelle.
Gitme vakti geldi.
Vá, levante-se, são horas de ir.
Evet Boo, eve gitme vakti geldi.
Boo, está na hora de ir para casa.
İşe gitme vakti geldi.
Ao trabalho.
gitme vakti 96
vakti geldi 29
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldik 352
geldiğinde 28
geldiniz 33
geldik mi 60
vakti geldi 29
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldik 352
geldiğinde 28
geldiniz 33
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70
geldiğin için teşekkür ederim 61
geldiler 289
geldiğiniz için teşekkür ederim 70
geldiğiniz için teşekkürler 166
geldiğin için sağol 48
geldiğin için sağ ol 68
geldim işte 33
geldik sayılır 24
geldi mi 70
geldiğin için teşekkür ederim 61
geldiler 289
geldiğiniz için teşekkür ederim 70
geldiğiniz için teşekkürler 166
geldiğin için sağol 48
geldiğin için sağ ol 68
geldim işte 33
geldik sayılır 24