Hazır olacağım traduction Portugais
399 traduction parallèle
Beş dakikada hazır olacağımızı söyle.
Estamos prontos em 5 minutos.
- Sonra işe hazır olacağım.
- Depois, estou pronto para trabalhar.
10 dakika içinde hazır olacağım.
Estarei pronta em dez minutos.
- Hazır olacağım.
- Estarei à sua espera.
O gün geldiğinde ben hazır olacağım.
Quando esse dia chegar, estarei preparado.
Gelişimi biraz daha geciktirmek zorundayım... ama yakında serbest ve seninle buluşmaya hazır olacağım.
" Vou atrasar mais um pouco o meu regresso, mas não muito.
- Hazır olacağım.
- Estarei pronta.
Zamanında nasıl hazır olacağım?
Não sei como iremos conseguir.
Babana söyle, eğer gelirse hazır olacağım.
Diz ao teu pai se ele vier até aqui... que estarei preparado.
- Hazır olacağım.
- Vou estar preparado.
Sonra da meteorolog'dan bilgi almaya hazır olacağım.
E depois, estarei pronta para consultar o meteorologista.
- Hazır olacağım.
- Estarei pronto.
Hazır olacağım.
Estarei pronta
Eğer yaparlarsa, onlar için hazır olacağım.
Se o fizerem, estou preparado para eles.
Onlara söyle Kirk'e hazır olacağımızı söyle.
Diga ao Kirk que estaremos prontos.
Ona 55 dakika içinde tesisi kimyasalla doldurmaya hazır olacağımızı söyle.
Diga que inundaremos o complexo em 55 minutos.
Üçüncü gün... hazır olacağım.
Ao terceiro dia, estarei aperfeiçoado.
Bomba düştüğünde ben hazır olacağım.
Quando a bomba cair, estarei preparado.
Bu sefer ben de hazır olacağım.
Desta vez vou estar preparada.
Bak, sonum geldiğinde ben hazır olacağım, sen olmayacaksın.
Repara, quando acontecer, eu vou estar preparado e tu não.
Öğleden sonraki ufak aksilik için özür dilerim ama siz beni merak etmeyin, gelecek haftaya hazır olacağım.
Desculpem lá a escorregadela desta tarde. Mas não se preocupem comigo.
İlk işarette hazır olacağım, merak etmeyin.
Estou pronto a agir ao primeiro sinal, não se preocupe.
Tanrının önünde bu kutsal antla Reich'in ve Alman halkının Führer'i Adolf Hitler'e, Hitler gençliğinin Başkomutanı'na mutlak itaat edeceğime ve herhangi bir tehlike anında hayatımı seve seve vermeye hazır olacağıma yemin ederim.
Juro diante Deus... e com este solene juramento... dar ao Fuhrer... do Reich Alemão e ao seu povo, Adolf Hitler... o Comandante em Chefe da Juventude Hitleriana... obediencia total... e, em caso de qualquer perigo... estar preparado... para dar a minha vida.
O adamlar geri döndüğünde, hazır olacağım.
Quando aqueles tipos voltarem, estarei preparado.
Eminim ki ; ayrıldığımda toplumdaki yerimi almaya hazır olacağım.
Estou convencido de que, se sair, estarei preparado para ocupar meu lugar na sociedade.
Onun için hazır olacağım.
Estarei pronto para ele.
Buradan çıktığım zaman sağlıklı olacağım güçlü geri dönüşüm için hazır olacağım.
Quando sair daqui... vou estar saudável... forte... pronto para o meu retorno...
Birkaç dakika sonra hazır olacağım.
Só vai levar uns minutos.
- Anlaşıldı. Hazır olacağım.
- Tempo de aterragem : 12 minutos.
Herkes bana ne zaman hazır olacağımı söylemek istiyor.
Porque será que só os outros sabem quando estou preparada?
Eğer buraya gelirlerse hazır olacağım.
Quando vier, estarei preparado.
Ama gelirse, sana söz hazır olacağım.
Mas se chegar, prometo que vou estar preparado.
Bir başka sefere, hazır olacağım.
Estarei pronta para qualquer coisa da próxima vez.
Hazır olacağım, Vaughan.
Estarei pronto, Vaughan.
Çocuklar açken, yemeğin hazır olduğunu duyup güldüklerinde, orada olacağım.
Estarei nos risos das crianças quando têm fome e as chamam para jantar.
Şekillenmesine katkım olamayan olaylardan haz almam... ama göz kamaştırıp neşeli olacağım. İtaatkâr davranıp düzenli olarak mektup yazacağım.
Não devo tirar grande prazer de eventos aos quais não me adapto, mas estarei bonita e estarei alegre, e serei obediente e escreverei regularmente sobre a minha diversão.
Onlara Bay Tatum'un yarım saat içinde konuşmaya hazır olacağını söyleyin.
Diga-lhe o que Sr. Tatum estará pronto para falar daqui a meia hora.
Hazır olacağım.
Estarei pronta.
Birazdan hazır olacağım.
- Eu não demoro,
İş konuşmaya hazır olduğunda otelde olacağım, Kelly.
Quando quiser falar de negócios, Kelly, estou no meu hotel.
- Ben hazır olacağım.
- Estarei pronto.
Mel tamamen iyileştiğinde sizin desteğe hazır olacağınızı bilmek beni rahatlattı. Asıl tam o zaman yardıma ihtiyacımız olacak!
É bom saber que quando se recuperar... contará com sua ajuda!
Hazır olacağız. Gün batımı o zaman.
Ao pôr-do-sol, então.
Pekala, kümes hayvanları konusu üzerindeki düşünceme dönmeye her zaman hazırım, yanımdaki arkadaşımla seçeceğim kuşun kırsal cinsi olacağına dair beş dolara bahse girdik, değil mi, Watson?
Gosto sempre de provar que estou certo no que diz respeito a aves. Apostei cinco libras com o meu amigo em como o ganso tinha sido criado no campo.
"Hazır ol, nişan al, ateş!" diye bağıran ben olacağım.
Eu sou o que diz, "Prontos, apontar, fogo!"
Siz hazır olduğunuzda, ben hala burada olacağım.
Quando estiver pronto, eu ainda vou estar aqui.
Atlaşmanın neden olacağı trafiğe hazır mısınız Chicago?
Ei, Chicago, estão prontos para o tratado?
Travers, 10 dakika içinde yakıtımız doldurulacak ve gitmeye hazır olacağız.
Partimos dentro de dez minutos, sr. Travers.
- Hazır olacağım.
- Sim.
Tamam, orada olacağım. Hazır mısınız çocuklar?
Está bem, eu vou lá ter.
Daha iyi. Görevimin başında yarın hazır olacağım.
Também foi ele que fez os procedimentos de implante.
olacağım 136
hazır 1476
haziran 88
hazır mısın 1689
hazırım 712
hazırız 372
hazırlanıyorum 21
hazırlanıyor 24
hazırmısın 32
hazırlan 155
hazır 1476
haziran 88
hazır mısın 1689
hazırım 712
hazırız 372
hazırlanıyorum 21
hazırlanıyor 24
hazırmısın 32
hazırlan 155
hazırlar 37
hazırlanın 151
hazır mıyız 179
hazırla 22
hazır mısınız 587
hazırsın 36
hazır değil 19
hazır mı 131
hazır ol 454
hazır değilim 49
hazırlanın 151
hazır mıyız 179
hazırla 22
hazır mısınız 587
hazırsın 36
hazır değil 19
hazır mı 131
hazır ol 454
hazır değilim 49