Istediğiniz zaman traduction Portugais
477 traduction parallèle
Byam, istediğiniz zaman gelin.
Apareça quando quiser.
Dönüşte istediğiniz zaman yola çıkarsınız.
Volte quando quiser.
Bir süre burda kalacağız, istediğiniz zaman gelip ziyaret edebilirsiniz. - Umarım gelirsiniz!
Vamos todos passar bastante tempo aqui, por isso apareça sempre que quiser.
O zaman zekam istediğiniz zaman emrinizdedir.
E pode usar da minha inteligência sempre que quiser.
İstediğiniz zaman başlayıp, istediğiniz zaman bırakabiliyorsunuz.
Pode pegar-lhes quando quiser.
Beni istediğiniz zaman arayın.
Chame-me a qualquer altura, dia ou noite.
Bay Hickok, lütfen istediğiniz zaman ziyaretimize gelin.
E, Mr. Hickok, por favor, sinta-se à vontade para aparecer quando quiser.
Bizi istediğiniz zaman çağırabilirsiniz.
Visite-nos quando quiser.
Feribot aşağıda sizi bekliyor istediğiniz zaman gidin.
A jangada está além agora mesmo, à vossa espera... a qualquer hora que queiram ir.
Onu istediğiniz zaman görebilirsiniz.
Vocês poderão vê-la todo dia, se ela não souber.
Dresden. Ama onu Doğu Berlin'e istediğiniz zaman getirebiliriz.
Dresden, porém podemos levá-lo a Berlin Oriental quando quiserem
Pekâla, ona istediğiniz zaman gelip görebileceğinizi söyleyebilirsin.
Escuta, diz-lhe que ela pode vir quando quiser.
Araba hazır, istediğiniz zaman gidebilirsiniz.
A carruagem está pronta. Podeis partir quando quiserdes.
Beni istediğiniz zaman arayabilirsiniz.
Pode ligar-me quando quiser.
Bölge güvenli istediğiniz zaman inebilirsiniz.
Segurança assegurada. Está autorizado a aterrar.
Tekrarlıyorum, istediğiniz zaman inebilirsiniz.
Repito. Autorizada a aterragem.
Bunun kimseye bir zararı yok. Çünkü istediğiniz zaman silebilirsiniz.
Não estragará nada porque se pode apagar.
İkiniz de istediğiniz zaman gelip, kalabilirsiniz.
Vocês as duas podem vir ficar comigo quando quiserem.
- İstediğiniz zaman beni arayın.
- Se quiserem lombriga, me chamem.
Ve eğer işler sizin istediğiniz gibi gitmezse, eğer biz kazanırsak işte o zaman geri dönerim.
E se as coisas não lhe correrem bem, se nós ganharmos, então eu volto.
- İstediğiniz zaman beni çağırabilirsiniz.
Estarei à sua disposição a qualquer hora, lembre-se.
- İstediğiniz zaman alın.
Ponha-a na prateleira. Estará lá quando a quiser vir buscar.
Yarın kendini iyi hissettiği zaman, bilmek istediğiniz her şeyi size söyleyecek.
Amanhã, quando se sentir melhor, diz-lhes tudo o que quiserem.
- İstediğiniz zaman.
- Sempre.
Haydi madam, hiç birisinden kurtulmak istediğiniz bir zaman olmadı mı?
Senhora, - alguma vez não quis liquidar-se a alguém?
İstediğiniz zaman el çantasını yapabilirim!
Posso mostrar a bolsa a qualquer momento.
- İstediğiniz zaman kullanabilirsiniz.
- Podes usá-la quando quiseres.
Eğer izniniz olursa, lütfen istediğiniz zaman uğrayın.
- Boa noite.
İstediğiniz zaman, Ekselans.
Ao vosso dispor, Majestade.
Şimdi gidin ve refaha kavuşun. İstediğiniz zaman gidin.
Bem, agora vocês vão e recebem ajuda... sempre que queiram.
İstediğiniz zaman gelip uçma...
- Quando lhe apetecer voar...
İstediğiniz zaman doktor gelebilir.
O médico vem quando ele puder.
İstediğiniz zaman onu görmeye gelebilirsiniz.
A senhora poderá vir visitá-lo tantas vezes quanto desejar.
O zaman bu konuda benden yardım istediğiniz için çok memnun olduğumu söyleyeyim.
E se é algo bom, preferia que não o dissesse.
İstediğiniz zaman ne kadar yardımcı olduğunuzu biliyorum.
Sei que, quando quer, pode ser muito útil.
İstediğiniz zaman, hanımefendi...
Quando quiser, minha senhora.
Bayan Hobbs, size her hafta prime-time zamanında yayınlanan ve istediğiniz propagandayı yapmanızı sağlayacak bir program öneriyorum.
Miss Hobbs estou a oferecer uma hora no horário nobre durante toda a semana, na qual poderá meter toda a propaganda que quiser.
İstediğiniz zaman başlayabiliriz.
Quando quiser.
İstediğiniz zaman benimle konuşmaya gelebilirsiniz, tamam mı?
Se quiseres conversar, vem quando quiseres.
Eğer çok sayıda yıldız arasından istediğinizi seçebilir ve onlara uzaydaki istediğiniz herhangi bir gözlem noktasından bakabilirseniz,... aradığınız şekillere benzeşmeyi her zaman bulabilirsiniz.
Se a partir de um grande número de estrelas se puder escolher, as que são vistas a partir de qualquer ponto estratégico no espaço, pode-se sempre encontrar uma semelhança com os modelos que se procura.
İstediğiniz zaman başlayabiliriz.
Estou pronta!
O zaman demek istediğiniz...
Não está certamente a dizer que...
Bilseydim istediğiniz şeyi söylerdim bayan. Ama ben bir kediyim ve bir kedi hiçbir zaman hiçbir şekilde direkt bir cevap vermez, ha har.
Dizia-te o que queres saber se pudesse, dona, mas sou um gato, e nenhum gato, em lado algum, deu a alguém uma resposta directa.
- İstediğiniz zaman gelebilirsiniz.
- Serão sempre bem-vindos.
Bu da gösteriyor ki, iyi bir harita sizi gitmek istediğiniz yere her zaman götürür.
É só para vos mostrar que um bom mapa leva-nos sempre onde queremos ir.
İstediğiniz zaman uğrayın.
Apareçam sempre que quiserem.
Tarif ettiğim mektubu muhtevasıyla birlikte, meşhur yeteneğinizi kullanarak bulursanız, o zaman ülkenin takdirini kazanacaksınız. Bizim inisiyatifimizde olan, istediğiniz herhangi bir ödülle de mükafatlandırılacaksınız.
Se as qualidades que diz possuir lhe permitirem encontrar o envelope, juntamente com o seu conteúdo, terá prestado um grande serviço ao país e receberá qualquer recompensa que esteja ao nosso alcance conceder.
Eğer o yapmamı istediğiniz role bürünürsem hasta rolü oynarsam, o zaman sorumlusu ben olmam.
Se desempenhar este papel, que todos parecem querer, se fizer de doente, não serei responsável.
İstediğiniz zaman gelin, tamam mı?
Voltem sempre que quiserem, sim?
... istediğiniz zaman arayabilirsiniz.
... dia ou noite, fins de semana e feriados.
Elbette. İstediğiniz zaman.
Sempre que quiserem.
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanlama 22
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamanın var mı 17
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanlama 22
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamanın var mı 17
zamana ihtiyacım var 37
zamanım var 22
zaman geldi 92
zamanımız azalıyor 34
zamanı gelince 71
zamanım olmadı 22
zamanın var 16
zamanımız tükeniyor 18
zamanını boşa harcıyorsun 43
zamanı geldi 236
zamanım var 22
zaman geldi 92
zamanımız azalıyor 34
zamanı gelince 71
zamanım olmadı 22
zamanın var 16
zamanımız tükeniyor 18
zamanını boşa harcıyorsun 43
zamanı geldi 236