Zamanın doldu traduction Portugais
230 traduction parallèle
Zamanın doldu.
O teu tempo acabou.
Bir an için, James, ama senin zamanın doldu.
Por um instante, James, mas o teu instante está a acabar.
Tamam zenci! Zamanın doldu!
preto.
Zamanın doldu beyaz uşağı.
Pai Tomás, esgotaste o teu minuto.
- Zamanın doldu. - Hayır!
- O teu tempo chegou ao fim.
Zamanın doldu, MichaeI.
- Acabou o tempo, Michael.
Zamanın doldu mu?
- Chegou a hora?
Zamanın doldu!
Acabou o tempo! .
Evet, zamanın doldu. Şimdi iyi dinle.
Mas acabou o teu tempo, por isso ouve-me bem.
Ooh! - Zamanın doldu, Serçe.
Acabou o tempo, Sparrow.
Zamanın doldu, Herb yanıtını istiyorum.
Acabou o tempo. Preciso da sua resposta.
Zamanın doldu,... ve ceza almayacaksın.
O seu tempo acabou... e vai embora sem nada.
- Üzgünüm, zamanın doldu.
Não, acabou-se o tempo.
Zamanın doldu Neech!
Acabou-se o teu tempo, Neech.
Zamanın doldu.
Acabou o seu tempo.
Zamanın doldu.
Seu tempo acabou.
- Zamanın doldu, Marcus.
Acabou-se o tempo, Marcus.
Sanırım zamanın doldu.
Pensei que tinha acabado.
- Zamanın doldu dokuz numara.
- Acabou o tempo, número nove.
Benim zamanın doldu.Parçalandım.
Já toquei no fundo.
Zamanın doldu, Londo.
Está a ficar sem tempo, Londo.
zamanın doldu.
Acabou o teu tempo.
4,3, 2,1 zamanın doldu.24 saat içindeki yeni işimizi bana soyleyecekmisin.
Quatro, três, dois, um. Acabou o seu tempo. Disse que em 24 horas divulgaria qual é o próximo trabalho.
- Zamanın doldu.
O seu tempo acabou.
Zamanın doldu.
É a tua vez, meu.
Oh. - Oh... - Zamanın doldu.
Cabina de portagem.
Zamanın doldu!
Acabou o tempo.
Artık zamanın doldu!
O teu tempo acabou!
Ve zamanın doldu.
E diria que o teu tempo acabou.
Zamanın doldu.
A tua vez chegou.
Kasım'ın zamanı doldu, Lawrence.
Lawrence, a hora do Gasim chegou.
- Zamanınız doldu efendim.
- Acabou-se o tempo.
Sizin zamanınız doldu ve kanlı öleceksiniz.
O vosso tempo acabou e vão mesmo morrer.
Maalesef zamanınız doldu.
o tempo acabou.
Tamam, Coimbralar, zamanınız doldu!
Ei, Coimbras, os 2 minutos já passaram.
Ve iyi ruh hali. Zamanınız doldu.
Precisamos de paciência, Josef.
Zamanın çölde doldu.
O teu tempo acabou no deserto, e ainda te devemos essa, sacana.
O halde zamanınız doldu.
O teu tempo acabou.
Üzgünüm ama zamanınız doldu.
Lamento, mas o vosso tempo esgotou-se.
Zaman doldu. Kapağı açın.
O tempo acabou.
Zaman doldu, azgın boğa.
Okay, okay. Acabou o tempo, garanhãozinho..
Zamanın doldu.
Acabou-se o tempo!
Gitmek zorundasın. Hoo! Zaman doldu.
Esperem!
Ancak bu eski canlıların zamanı doldu.
Mas estas criaturas antigas têm os dias contados.
Senatör Marshall sizin zamanınız doldu.
Congressista Marshall, acabou o seu tempo.
Zamanın doldu.
O seu tempo esgotou-se!
Zamanınız doldu.
Seu tempo acabou.
Tamam zaman doldu, kalemleri bırakın.
Tempo esgotado.
Fakat senin şansın kalmadı ve benim de zamanım doldu.
Mas agora não tens sorte, e eu não tenho tempo.
Ve zamanınız doldu, Bay Wilder. Kalemi bırakın.
E o tempo acabou, Mr Wilder pode pousar o lápis.
Zamanınız doldu, üzgünüm.
O teu tempo acabou, desculpa.
doldur 179
doldu 21
doldurun 40
doldurayım mı 30
doldur şunu 17
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
doldu 21
doldurun 40
doldurayım mı 30
doldur şunu 17
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanlama 22
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37
zamanımız azalıyor 34
zamanım var 22
zamanım olmadı 22
zaman geldi 92
zamanlama 22
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37
zamanımız azalıyor 34
zamanım var 22
zamanım olmadı 22
zaman geldi 92