English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ I ] / Izin ver gideyim

Izin ver gideyim traduction Portugais

76 traduction parallèle
Anne lütfen izin ver gideyim!
Mamã, deixa-me ir, por favor.
lütfen, Stefan, ya da her kimsen, izin ver gideyim.
Por favor, Stefan, ou quem quer que sejas, deixa-me ir.
Lütfen, izin ver gideyim.
Por favor, deixe-me ir.
Bekle. Lütfen izin ver gideyim.
Por favor deixem-me ir.
- Lütfen, izin ver gideyim.
- Por favor, deixa-me ir.
Lütfen izin ver gideyim.
Solta-me, por favor. Acho que isto foi um erro.
Izin ver gideyim.
Deixa-me ir.
Kesinlikle. Krieg, izin ver gideyim. Onun bizi çocuğa götürmesini sağlarız.
Krieg, deixa-me ir e vamos fazer ela levar-nos até ele.
İzin ver önden gideyim.
Eu vou lá.
Tanrım, izin ver de daha da ileri gideyim.
Oh não, Deus, se é que também vão, deixe-me distinguir-me.
İzin ver gideyim.
Larga-me.
- Pete Boggs nerede? - İzin ver gideyim!
- Onde está Pete Boggs?
İzin ver ben gideyim.
Posso ir ter com eles?
- Ben Hood'un arkasından gideyim izin ver. - Yaptığın herşeyi yok edecek - Thunderbird'lerin uğruna savaştığı herşeyi
Deixe-me ir atrás do Carapuço, ou ele destruirá a sua obra, Pai.
- Buna karışma! - İzin ver gideyim!
Não te metas.
İzin ver gideyim. "
Deixe-me viver! "
- İzin ver gideyim.
- Não! Deixe-me!
Lütfen, izin ver, onu görmeye gideyim.
Por favor, deixe-me ir falar com ele.
- İzin ver gideyim!
entra para aqui!
Beni durdurmaya çalışma.İzin ver gideyim
Raja, tu estás cheio de raiva. Ouve-me!
- İzin ver gideyim!
Larga-me!
İzin ver gideyim!
Deixa-me! Ali!
İzin ver gideyim!
Deixa-me ir!
- Gitmeme izin ver! - Peşinden koşacağım ve beni öldürecek. - Bırak beni gideyim!
Ele mata-te, e depois mata-me também!
İzin ver gideyim.
Deixe-me ir.
İzin ver kendim gideyim.
Tu tens de deixar que eu me afaste, pai. Por favor.
İzin ver gideyim.
Solta-me.
Sanırım bir şov hazırlıyor. İzin ver de benimle hiçbir alakası olmadığı halde... yükü üzerime alayım ve komutanlarımın belediye konseyinden gördüğü baskının üzerine gideyim.
Acho que vai montar um espectáculo, dar a volta à questão para me culpar de algo que nada teve que ver comigo, mas com a pressão a que a Câmara submeteu os meus comandantes.
"İzin ver gideyim."
"Deixe-me ir"
İzin ver onunla gideyim...
Deixa-me andar com ele, por favor.
- İzin ver ben gideyim.
Deixa-me ir.
İzin ver sırayla gideyim, tamam mı?
Vamos directos ao assunto, ok?
İzin ver gideyim.
Me deixe ir.
İzin ver gideyim!
Deixa-me sair daqui!
İzin ver gideyim.
Deixa-me ir.
İzin ver gideyim, Peter.
Deixa-me ir, Peter.
İzin ver gideyim.
Deixa-me sair daqui.
Izin ver Cin ´ e gideyim ve hayallerimi gerceklestireyim.
Deixe-me ir à China e concretizar o meu sonho.
izin ver bu yere saldırı timiyle gideyim.
Deixe-me tomar o lugar dele na equipa de assalto.
İzin ver gideyim yoksa çok geç olacak.
Deixe-me ir ou vai ser tarde demais.
İzin ver gideyim, adamım.
Ouve, meu...
İzin ver önden gideyim, Nick.
Deixa comigo, Nick.
Lütfen. İzin ver onlarla gideyim.
Por favor, deixe-me ir com eles.
İzin ver gideyim.
Deixa-me fazer isto.
İzin ver yanına gideyim.
Deixa-me ir até ela.
- İzin ver onu çıkartıp gideyim.
- Deixa-me tirá-la daqui e sair.
İzin ver gideyim.
Solte-me.
İzin ver gideyim, Amadeo. Öldüreceğim seni.
Solta-me, Amadeu, solta-me que o mato.
İzin ver evime gideyim. Annemi görmek istiyorum.
Quero ver a minha mãe.
İzin ver gideyim, dostum belki birlikte çalışabiliriz, takım oluruz?
Deixa-me ir, quero dizer, ei, talvez pudéssemos trabalhar juntos, trabalho de equipa?
İzin ver gideyim!
Deixe-me ir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]