English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ I ] / Içeri girmeme izin ver

Içeri girmeme izin ver traduction Portugais

63 traduction parallèle
Griff, lütfen içeri girmeme izin ver.
Griff, deixe-me entrar!
Onu görmeden edemedim, ve aralarda benim de içeri girmeme izin verdi.
Não conseguia... parar de a ver, e ela permitia-mo, entre os encontros com o outro.
Carly, içeri girmeme izin ver.
Carly, deixa-me entrar. Vamos.
Hayır. Cole, kapıyı açıp içeri girmeme izin ver.
Cole, abre a porta, e deixa-me entrar!
Paul, içeri girmeme izin ver.
Paul, deixa-me entrar!
Reese, lütfen içeri girmeme izin ver.
Reese, por favor, deixa-me entrar.
Lütfen içeri girmeme izin ver!
Agora, deixa-me entrar!
Adam, içeri girmeme izin ver.
Adam, deixa-me entrar.
O zaman içeri girmeme izin ver.
Então deixa-me entrar...
Sadece içeri girmeme izin ver tamam mı?
Deixa-me entrar, ok?
Tatlım lütfen içeri girmeme izin ver.
Querida, por favor, deixa-me entrar.
Şimdi gevezeliği bırak ve şu kapıyı açıp, içeri girmeme izin ver.
Pára de tagarelar, abre o portão e deixa-me entrar.
Haydi Kate, içeri girmeme izin ver!
Vá lá, Kate, deixa-me entrar.
Artık içeri girmeme izin ver!
Agora, deixa-me entrar!
Jenny, içeri girmeme izin ver.
Jenny, tens de me deixar entrar!
Olup biteni anlatabilmem için lütfen içeri girmeme izin ver.
- Deixa-me entrar, para eu explicar.
Sen sadece benim içeri girmeme izin ver.
Você só... Deixe-me em... você.
Lütfen içeri girmeme izin ver.
Deixa-me entrar, por favor.
Léo, içeri girmeme izin ver.
Leo, deixa-me entrar.
O halde içeri girmeme izin ver.
Então deixa-me ir lá.
Senin için geldim, içeri girmeme izin ver.
# Vou-te proteger, Deixa-me entrar #
Edward, Edward içeri girmeme izin ver.
Edward, deixa-me entrar.
Küçük domuz, küçük domuz, içeri girmeme izin ver.
Porquinha, porquinha. Deixa-me entrar.
Lütfen içeri girmeme izin ver.
Por favor, deixa-me entrar mesmo assim.
Hadi Lucas, içeri girmeme izin ver.
Vá lá, Lucas, deixa-me entrar.
İçeri girmeme izin ver!
Estás bem? Deixa-me entrar, Rick!
İçeri girmeme izin ver bakalım.
Vá, deixa-me entrar. Vá Iá...
İçeri girmeme izin ver.
Deixe-me entrar.
İçeri girmeme izin ver
Deixa-me entrar.
- İçeri girmeme izin ver!
- Deixa-me entrar!
İçeri girmeme izin ver.
Ei, meu! deixa-me entrar!
İçeri girmeme izin ver, yüz yüze konuşayım.
Deixe-me ir lá, falar com ele cara a cara.
İçeri girmeme izin ver.
Deixa-me entrar!
İçeri girmeme izin ver.
Mas deixa-me entrar!
İçeri girmeme izin ver!
Deixa-me entrar!
İçeri girmeme izin ver.
Deixa-me entrar.
- Ethan burada ne işin var? - İçeri girmeme izin ver.
- Ethan, o que estás aqui a fazer?
Neden bana Bay Stand diyorsun? İçeri girmeme izin ver! - Davy, Josh, bir masaya...
Deixe-me entrar!
Haydi, bebeğim. İçeri girmeme izin ver.
Anda lá, querido.
- İçeri girmeme izin ver, anne.
Deixa-me entrar, Mamã.
İçeri girmeme izin ver, anne.
Mamã? Por favor, deixa-me entrar, mamã.
Beş dakikalığına içeri girmeme izin ver, seninle konuşmak istiyorum.
Deixa-me entrar para conversarmos.
İçeri girmeme izin ver, lütfen.
Me deixe entrar, por favor.
- İçeri girmeme izin ver.
- Deixa-me entrar.
İçeri girmeme izin ver de konuşalım lütfen.
Por favor, deixa-me entrar para podermos falar.
- İçeri girmeme izin ver.
Posso ser útil.
İçeri girmeme izin ver ki ateşkesi konuşalım.
Deixa-me entrar e falaremos de tréguas.
İçeri girmeme izin ver.
Deixa-me entrar! Deixa-me entrar!
İçeri girmeme izin ver!
Deixem-me entrar!
- İçeri girmeme izin ver.
- O que estás a fazer? Deixa-me entrar.
- İçeri girmeme izin verin. Ben de içeriyi çabucak kolaçan edeyim ki bu iyi insanlara görülecek bir şey olmadığını söyleyelim. Herkes evine gitsin.
Porque não me deixa entrar, para dar uma vista de olhos, para podermos dizer a estas pessoas que não há nada para ver aqui, e todos vão para casa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]