Kendim için traduction Portugais
2,405 traduction parallèle
Sence kendim için mi çalışıyorum?
Acha que me esforcei tanto para mim?
Bunu kendim için, Tirzah için değil, oğlum için istiyorum.
Não é por mim nem pela Tirzah que te peço isto, é pelo meu filho.
Kendim için seninle dövüşmek istiyorum.
Quero lutar contigo por mim.
Kendim için yaptığımı mı?
Não acha que o faço por mim?
Yalnızca kendim için en iyisini istiyorum.
Só estou a tentar descobrir o que é melhor para mim.
Ama kendim için yaptım.
- Fiz isto a pensar em mim
Bir kere olsun kendim için yapacağım bir şeye ihtiyacım var.
Preciso de ter algo de mim que possa mostrar, para variar.
Bu sefer kendim için bir şeyler yapabilirim ve belki bir şeyleri değiştirme şansım vardır.
Podia fazer alguma coisa por mim desta vez, e talvez ter uma hipótese de fazer uma mudança.
Ben kendim için yaptım.
- Eu só queria salvar-me.
Bu hayatta kendim için yaptığım tek şey bu, biliyorsun. sadece yapmak istediğim için.
Sabes, a primeira coisa que fiz na minha vida só para mim, só porque eu queria.
Kendim için kurduğum bir hayat.
Uma vida que construí para mim.
Sonra da oturup kendim için yeni bir rol yazmaya başladım.
Então, sentei-me, e comecei a escrever um novo papel que seria só meu.
Kendim için değil.
Não para mim.
Ben kendim için kaydoluyorum.
Vou-me inscrever a mim.
Şimdi kendim için pişirdim.
Estava a fazer um para mim.
Onları kendim için saklıyorum.
Eu tenho-os guardado para mim.
Hayır, kendim için değil.
Não, não é para mim.
Sadece kendim için korkmuyordum.
Não fiquei com medo apenas por mim.
- Hayır, kendim için.
- Não, para mim.
Kendim için değil.
Não é para mim.
Kendim için geldim.
Vim aqui por minha conta.
Kendim için
Para mim.
Ama bu akşamdan sonra kendim için doğru kararları vermem gerekecek.
Mas depois desta noite, percebi que preciso de começar a fazer o que está certo para mim.
Ve ben kendim için konuşurum.
E falo por mim mesmo.
Ben sadece kendim için yaptım.
Fiz isto por mim.
Bunu sadece kendim için yaptım.
Fiz isso apenas por mim.
Kendim için yaptım.
Fiz isso por minha causa.
Resmi kendim için yapıyorum. Kiramı ödemek içinse şehrin sokaklarında çekçek sürüyorum ki çağdaş bir evsiz olmayayım.
Quer dizer que pinto para mim mesmo, e pago a renda, a levar o carrinho pelas ruas da cidade, como um vagabundo da era moderna.
Bunu kendim için mi yapıyorum sanıyorsun?
Achas que estou a fazer isto por mim?
Yani, bir kerecik bile olsa, Jules'in kendim için bir şey yapmak istememi anlamasını isterdim...
Por uma vez, gostava que a Jules percebesse quando preciso de fazer algo por mim...
Kendim için çift kimlik oluşturdum.
Criei uma dupla identidade para mim própria.
Clark, senin hayatından kendim için çaldığım her dakika kurtarılması gereken insanlardan çaldığım dakikalar.
Clark, cada momento da tua vida que eu tiro para mim... estou a roubá-lo às pessoas que precisam de ajuda.
Galiba kendim için.
- Para mim, suponho eu.
Menüden istediğin bir şey varsa, senin için kendim pişireceğim.
Qualquer coisa no menu, eu próprio o cozinho.
Kendim ve adamlarım için imzalanmış ve noter tasdikli af belgesi istiyorum.
Quero acordos de amnistia assinados e autorizados para mim e para os meus homens.
Archie, Kendini ve herkesi yoketmeden önce, Kendim ve herkesin iyiliği için Babamı ikna etmek zorundayım.
Archie, tenho de convencer o meu pai, para o bem dele e para o meu, que o caos e a destruição são contraproducentes.
Nihayet benden ben olduğum için hoşlanan birini buldum ve ben kendim bile değilim.
Finalmente conheço um tipo que gosta de mim pelo que sou e eu nem sou eu.
Ben kendim istediğim için buradayım.
Se estou aqui é porque vim de livre vontade.
Sadece kendim ve bu iş için izninizi istiyorum.
Peço unicamente autorização... para mim e para a Obra.
Şimdi arabaya bineceğim ama kendim istediğim için sen söyledin diye değil.
Vou entrar, mas porque eu quero, não porque me mandou.
Kendim için değil.
É para a Steph
Kendim olduğumu kanıtlamak için sana ihtiyacım var.
Preciso que você me ajude a provar quem sou eu.
Kendim için gelmedim, teşekkür ederim.
Chamo-me Emily Bronte.
Ve seninle konuşmak için harcayacağım zamanı... nesneyi kendim bulmak için harcarım.
E eu vou usar o tempo que perdi a falar contigo, para encontrar eu mesmo o item.
- Tüm ihtiyacım olan, kendim ve kız kardeşim için beş yumurta.
Tudo o que preciso são cinco ovos para mim e para a minha irmã.
Bunların geri dönmek için beyhude uğraşlar olduğunu söyledi ben de cevapları kendim buldum.
Ela disse que é inútil voltar, que eu mesma encontraria as respostas.
Onu ehlileştirmek için bir ay vaktin var yoksa kendim götürürüm.
Tens um mês para treiná-lo ou eu mesma o levo de volta.
Kendim ve Brookside Lisesi'ndeki tüm son sınıflar için.
Para mim e para todos os finalistas da Brookside High.
Adil olması için hiç kimse çalışacağı kişiyi seçemeyecek. Çiftlere kendim karar verdim.
Para ser mais justo não vão escolher o amigo com quem vão trabalhar decidi ser eu próprio a formar as equipas.
Kendim istediğim için dönüyorum.
Só porque eu quero.
Çok acıyacağını bildiğim için kendim yapamıyorum.
Não posso dar-ma sozinho, sei que vai doer.
kendim için değil 44
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
içine gir 16
kendine iyi bak 816
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
içine gir 16
kendine iyi bak 816
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendinize dikkat edin 70
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendinize dikkat edin 70