English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ N ] / Nasılmış

Nasılmış traduction Portugais

1,764 traduction parallèle
Sevgilim nasılmış bakalım?
Como está a minha miúda?
- Nasılmış dölün tadı bakalım?
- Que gosto tem esse sêmen?
Profesyonel dedektif olmak nasılmış bakalım?
Então, como te sentes sendo uma detective profissional?
Son zamanlarda nasılmış bizim Tommy?
E como está o Tommy?
Papa'ya bağlılığı nasılmış?
Se é honesto? Se tem ambições de ser Papa?
Nasılmış benim ufaklığım?
Como está o meu amor?
Nasılmış benim kızım?
Como está a minha miúda?
Nasılmış benim küçük bebişim?
H Como está o meu bebé?
- Ziad bugün nasılmış bakalım?
Como está hoje, Ziad?
Mezarlıkta durum nasılmış merak ettim.
Estava a pensar, como estão as coisas na mortuária?
Nasılmış bakalım?
Que tal te sentes?
Birisinin seni dürtüklemesi nasılmış?
E como te sentes quando alguém te aponta?
Nasılmış, kaltak! Değil mi?
Agora gostas de mim, galdéria?
- Bebeğim nasılmış bakalım?
- Como está a minha menina?
Bakalım durum nasılmış.
Vejamos se está progredindo.
Nasılmış peki?
Então é o quê?
- Onun tipi nasılmış?
Qual é o género dele?
Nasılmış benim yıldızım?
Como estás, meu querido?
- Doktor Stone nasılmış?
- Como está o Dr. Stone?
- Bugün iyi doktorumuz nasılmış?
- Como está o bom doutor?
Küçük aşüftemiz nasılmış?
Como está a minha pequena depravada?
Nasılmış benim en sevdiğim ajanım, bakayım?
Como está o meu agente secreto favorito?
Nasılmış benim oğlum? Nasılmış oğlum?
O que está ele a fazer?
- Nasılmış benim güzel kızım?
- Como está a minha pequena! ?
Elena, birlikte gidip nasılmış baksak ya?
Helena porque não vamos lá para conhecer e tal?
Adamım nasılmış bakalım?
Então, como vai o meu rapaz?
Bana insanlığın başından beri olan bu çatışmanın çözümü nasılmış söyler misin?
Lembre-me de como se resolve um conflito que existe desde o início da raça humana.
En sevdiğim torunumumun, doğum günününde keyfi nasılmış bakalım?
Então, como está o meu neto favorito no seu aniversário?
- Bebeğim nasılmış bakalım?
Como está a minha bebezinha?
Nasılmış bu yol?
- Como?
Nasılmış?
Como é que se sente?
Nasılmış, Ramon?
- Como te sentes, Ramon?
Ne nasılmış?
- Como assim, como me sinto?
Hey, Clarence ile konuşuyorsan, annesi nasılmış diye sorsana.
Se for a Clarence, pergunta-Ihe como é que está sua mãe.
18,000 dolarlık depozitosu, geçtiğimiz haftalarda hesabına geri yatırılmış.
Os depósitos feitos na sua conta somam USD $ 18,000 nas últimas semanas.
Nasılmış bakalım Neil Kenny?
Como está o Neil Kenny?
Nasılmış?
Como está?
Sen oradayken, Lois nasıl kaçırılmış olabilir ki?
Como Lois pôde ser seqüestrada com você lá?
Nefes aldığı sürece, sürekli üzgün, acınası yürüyemediği için turundan atılmış önemsiz bir adam olarak kalacaksın.
Enquanto ele estiver a respirar, vais continuar a ser o mesmo pequeno, triste, e patético homem que foi expulso da excursão de deambular dele porque não conseguias andar.
Fakat buradaki düğüm, bu işin nasıl yapılacağını bilmeyen biri tarafından atılmış.
Mas este aqui, foi feito por alguém que não faz ideia de como se fazem.
Ayrıca aynı kurumlardaki yüz yıllardır kontrol edilmediği için yayılmış olan sayısız ihmalkarlığı, bozulmaları, şeytani uygulamaları yolsuzlukları listeliyor.
Assim como elenca os inumeráveis casos de negligência, corrupção, mau exercício e fraude as quais têm prosperado, descontroladas, e em alguns casos por centenas de anos, nas mesmas instituições.
Vatikan Gazetesinde falan haberi yapılmış.
Apareceu nas notícias do Vaticano e tudo.
Cehennemin derinliklerinden, en karanlık ve kötü ruhların ellerinde yapılmış bir ruh taşıyıcısı.
Um recipiente, feito à mão nas profundezas da perdição da iniquidade e do desprezo.
Kym nasılmış? " Yeniden doğmuş gibi oluyor.
Como está Kym? " ressuscita-o.
Çöl Fırtınasından sonra liyakatsızlıktan ötürü askeriyeden uzaklaştırılmış.
e está preparado para isto.
Dante, cehennemin kapılarında durdu. Kapıların üzerine yazılmış uyarıyı okudu :
Dante ficou nas portas do inferno... e leu o aviso escrito acima deles.
Onun nedeni kortizondu. Ama enfeksiyon beyin omurilik zarlarına da yayılmış.
Bom, isso é pela cortizona, mas produziu-se uma metástase nas meninges.
Çünkü önceden yazılmış, çok bilmiş kelimelerle konuşuyorum.
Isso é porque eu falo nas entrelinhas, piadas de inteligente-para-inteligente.
Kadının yedizleri varmış gibi ya da siz nasıl diyorsanız artık. Ve bebeklerin hepsi, sanki annenin yanına yayılmış yatıyor ve onları filme alan baba kameranın arkasından ses çıkartıp duruyor ve o ne zaman ses çıkarsa bebeklerin hepsi birden kıkırdamaya başlıyor ve aynı anda kıkırdamayı kesiyorlar.
Uma mãe e seus os seis filhos, ela tem séptuplos, se é assim que se diz, e eles estão à volta dela, e o pai é que está a filmar, fica a fazer um barulho atrás da câmara,
1000 yılı aşkın süredir Tibet'in uzak köşelerinde bu anlayış doğal yaşam için faydalı eylemlere dönüşmüş ve tüm topluma yayılmış.
Nas remotas terras do Tibete, por mais de 1.000 anos este conceito tem sido traduzido em benefícios práticos para a vida selvagem, e ele começa literalmente sobre a sua porta.
Kudretli beyaz yönün nasılmış bakalım.
- É muito nobre da tua parte.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]