English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ N ] / Nasılsa

Nasılsa traduction Portugais

2,499 traduction parallèle
Evet, haklısın galiba. Verdiğimiz vergiler seneler içinde bize geri dönecek nasılsa!
Acho que tens razão... talvez estes impostos retornem com o tempo.
Ava istediğini aldığında nasılsa postalayacak seni.
Ava vai te deitar fora mal consiga o que quer.
Salla gitsin. O seni gerçekten sevmedi nasılsa.
Ela nunca gostou de você mesmo.
O tren yolundan nasılsa yürüyeceğim.
Prefiro andar a viajar de trem.
Ava istediğini aldığında nasılsa postalayacak seni.
A Ava vai-te despachar mal deixe de precisar de ti.
Her nasılsa, sen diğer deneklerin hepsinden farklısın.
Por alguma razão tu és diferente de todas as outras cobaias.
Nasılsa o yöne gidiyoruz.
Estamos a ir para lá na mesma.
Bir şey yapmasak da edecekler nasılsa.
E se não fizermos nada, irão invadir-nos na mesma.
Hadi ama nasılsa bunu biliyorsun
Que te interessam esses parvalhões?
% 20 yapalım hediyem olsun.Bu işle fırsatlar nasılsa artacak
Sabes, façamos 20 %. Considera-o um presente, por me teres dado a oportunidade de fazer negócio contigo.
Er ya da geç nasılsa beni bulacak.
Ele vai acabar por me encontrar.
Nasılsa beni göremezdi.
Ele não me conseguiria ver.
Suikast silahları ile dört isabet ve her nasılsa Sugar hala nefes alıyor.
Quatro tiros de carabina automática e não sei como, o Sugar ainda respira.
"Sadece bir seferlik nasılsa çok da önemli değil" demiştim.
"Foi o primeiro que encontrei, não é nada de especial."
Korg. Yarın kazanırsak, nasılsa özgür kalacağız.
Se vencermos amanhã, seremos livres.
Yakında aranızda olmayacağım nasılsa.
Não vou estar por aqui muito mais tempo.
"Yakında aranızda olmayacağım nasılsa." ne demek oluyor?
Porque não vais estar por cá muito mais tempo?
Önünde sonunda onu ele geçirecek nasılsa.
Ele vai apanhá-la, mais tarde ou mais cedo.
Hayat nasılsa öyle gider tamam mı?
A vida é como é.
Beni bulmak istiyorsa, nereye kaçarsam kaçayım bulacaktır nasılsa.
Se ele me quiser, vai encontrar-me, não importa para onde fuja.
Yaşamak için hiçbir sebebim kalmadı nasılsa.
Seja como for, não tenho mais nada por que viver.
Pek konuşmadık nasılsa.
Não conversámos muito.
Nasılsa hedefte olacağız.
De qualquer modo, vai provocar demasiado brilho.
Her nasılsa, hiç yüzeyüstü değer alamıyoruz.
Nenhuma leitura do subsolo.
Nasılsa son şakamı yapacaktım!
Já estou na minha última piada.
İnsan gücünü nasılsa paylaşırız.
Podemos negociar a mão-de-obra a qualquer altura.
Eski dadın bile duyacak nasılsa.
Eu vou ver como é que isto soa nos lugares mais baratos de modo que até sua velha ama possa ouvir.
Beni duyamıyor nasılsa.
Ele não ouve mais.
Nasılsa öleceksin.
Sabe que vai morrer.
Nasılsa bir ara gelirim.
Voltarei aqui um dia.
Ağızlarını dolduracak birşey bulurum nasılsa konuşacak olurlarsa.
O que é que acham? Por que não? Mas se algum deles abrir a boca, eu mesmo a vou fechar...
Şehit olmayacaksın nasılsa!
Não sois nenhum mártir.
Ona rastlarız nasılsa.
Nós vamos encontrá-lo.
Parti devam ediyordu. Ben de vazoyu alıp, aşağıdaki banyoya götürdüm ve doldurdum. Sonra nasılsa elimden kaydı.
A festa estava a decorrer bem portanto levei o vaso ao lavatório do andar de baixo para encher e de repente escapou-se-me das mãos!
Onu nasılsa buluruz.
Encontrámos outra forma.
- Nasılsa hepimizi öldürecekler.
Eles vão matar-nos a todos, de qualquer maneira.
- Biraz bekletecekmiş İşe yarar nasılsa
Tornei-me útil de novo, por assim dizer...
Devam edecek nasılsa
Isso deixá-los-á colados aos assentos e será mais fácil apanhá-los. Como ratos numa armadilha.
Bunları nasılsa halledicez biliyorsun sen de
E para quê? Nunca irás utilizar essa língua.
Ben nasılsa kazanıcam
Se ele se recusar, vou-lhe tirá-la. Qualquer resposta, Dalton?
Nasılsa hiç de önemli değil.
Vai, isto não tem importância alguma.
Nasılsa buluruz.
Nós encontrá-la-emos.
- Rose'un ihtiyacı yok nasılsa.
A Rose já não precisa deles.
Sandalyeye mahkumum nasılsa.
Estou nesta cadeira.
Nasılsa, arada bir dövüşüyordum.
Enfim, eu lutei de vez em quando.
Her türlü biftek olacaktı nasılsa.
Em todo o caso dava bifes.
- Git, destek gelecek nasılsa.
Os reforços estão a chegar, fico bem.
Nasılsa boktan bişey yok Tek aklımdaki burda olmak unutma
Só me preocupo em estar aqui. Era com isso que devias estar preocupado.
Uzuyorlar nasılsa.
- Eles crescem logo.
Bir gün nasılsa ortaya çıkmak zorundaydı.
- Acabará por se saber.
Eskiden nasılsa, hâlâ öyle.
É o mesmo de sempre.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]