English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ N ] / Nasılım

Nasılım traduction Portugais

35,021 traduction parallèle
Değişim konusunda nasılım biliyorsun.
Bem, sabes como eu sou com mudanças.
Sen çocuklarla ilgilen, ben de Seyyah Rick ile ısıtıcıyı, nasıl tamir edebilirizi, konuşayım.
Acalma os miúdos. Vou falar para Pilgrim Rick, ah, sobre, ah... sobre a fornalha.
Nasıl yapacağımı da biliyorum.
Sei como quero que seja.
- Şimdi tam kendimi veriyordum. - Baksana, yabancı çocuklarla dolu bir sınıfı şimdi ben nasıl etkileyeceğim, hem de kendi çocuklarım bile, ne iş yaptığımı bilmezlerken?
Como é que eu inspiro um auditório cheio de estranhos se a minha família não compreende o que eu faço?
Bir dahaki sefer "onları nasıl atlatacağımızı biliyorum." dediğinde, bırak da sen bizi bir çukura sokmadan önce kararını oylayalım.
A próxima vez que digas : "eu sei como escapar deles," vamos a votos antes de decidires conduzir-nos para uma vala.
Balım, gelecekte tattıracağın acı için endişe etmek yerine şu an sebep olduğun acıyı düzeltmeye çalışsan nasıl olur?
Em vez de te preocupares com a dor que podes causar, que tal amenizar a dor que estás a causar-Ihe agora?
Tanrım, bunu nasıl açıklayayım?
Como explico isto?
Bir sonraki Super Bowl'da puan dağılımı nasıl?
Qual é a melhor aposta para o próximo Super Bowl?
Aynanın karşısında poz verip nasıl durduğuna bakar mısın?
Posas ao espelho para ajustar a tua postura?
Ne... Josie ve ben nasıl bir arada olabilir aman Tanrım.
Como podes dizer "a Josie e eu"?
Kızlarımızı nasıl yetiştirsek diye karımla çok şey düşündük, inan buna. - Evet.
Eu e a minha mulher pensamos muito na forma como educamos as nossas filhas, acredite.
Karar vermeye çalıştığım şeyse senin akıbetinin nasıl olacağı.
Sendo assim, o que estou a tentar descobrir é... exactamente... o que devo fazer contigo?
Sadece bunun altından nasıl kalkacağımı düşünüyorum.
Eu não... eu não sei como vou fazer isto.
Nasıl yardım edebilirim?
Como posso ajudar?
En sonunda Bell'i aşabildiğine nasıl inanayım?
Porque devo acreditar que finalmente esqueceste a Belle?
Soracağım basit bir soruya nasıl cevap vereceğine bağlı.
Tudo depende da resposta a uma pergunta simples.
Bu yüzden lütfen, eğer onu nasıl durduracağımı biliyorsan şimdi söylemek zorundasın.
Se sabes como o impedir, tens de me dizer.
Nasıl başlayacağımızı söyleyeceğim.
Começaremos assim :
- M.A.P. değerleri nasıl?
- E a PAM dele?
Nasıl olduğunu anlamasan bile, hayatımızdaki sevdiğimiz insanlar ölür.
E se não ainda entendeste como, pessoas morrerão nas nossas vidas, pessoas que amamos.
Ben aradım onu. Nasıl?
- Eu telefonei-lhe.
Bizden tam olarak nasıl bir yardım istiyorsunuz?
Como podemos ajudar exactamente?
- Nadiren ortaya... ortaya çıkar ve bana bir hediye getirirdi, o hediyeyi açmazdım bile çünkü nasıl aldığını bilirdim.
E de vez em quando ela aparecia e trazia presentes que eu não abria porque sabia como é que ela os pagava.
Tek merakım nasıl patlatacaksınız?
Apenas... Como é que vais furar isso?
Nasıl bulacağımızı biliyorum.
Sei como conseguir isso.
Yediği sandviçin salatası, bıyığından aşağı sallanırken, bana işimi ciddiye almadığımı - nasıl olur da söyler?
Ele tinha um bocado de salada de ovo presa no bigode e estava a dizer-me que eu não levo o meu trabalho a sério.
ve sonra annemle telefondayken, sohbetimiz oyun yazarlığıyla yaşamımı nasıl sürdüreceğimdi çünkü daha önceki konuşmalarımız hep hayatımdaki adamlar hakkındaydı,
Depois, estava a falar com a minha mãe e ela não se calava sobre eu não conseguir viver como dramaturga. E como o único outro assunto que discutimos é a minha vida amorosa, eu disse que namorava o Man-ny para a calar.
Ben de inanmamıştım, ama sonra bizzat bir şeyler görüp duymaya başladım. Nasıl şeyler?
- Quais tipo de coisas?
Nasıl olduğunu bir kenara bırakıp birinin neden Marjorie Webb'i öldürmek isteyeceğine odaklanalım mı?
Vamos deixar de lado a forma como isto aconteceu, e concentrar-nos na razão pela qual alguém ia querer a Marjorie Webb morta.
Nasıl yardım edecekmişsin peki?
Como é que vai fazer isso?
Fransızcada "Annenle yattım" nasıl denir?
Como se diz "fiz sexo com a tua mãe" em francês?
İnmemize nasıl yardım edebilirler?
Como é que eles nos vão ajudar a aterrar?
Rufus onunla nasıl tanıştığımızı sana anlatmış mıydı?
O Rufus já te contou como nos conhecemos?
Nasıl olduysa hiç şaşırmadım.
Isso não me surpreende.
Notta talimatları ve kodları açıkça yazdım, Mason Endüstri'deki ekibin kontrolü nasıl ele alacağını ve bizi uzaktan kontrolle eve nasıl döndüreceğini detaylarıyla belittim.
Deixei instruções específicas que explicam como a Mason Industries pode assumir o controlo e levar-nos de volta remotamente.
Açıkçası, geçtiğimiz 40 yılın en acı verici zamanı, bunlar olmasaydı hayatımızın nasıl olabileceğini düşündüğüm anlardı.
Mas, para ser honesta, o mais difícil nos últimos 40 anos foi... quando pensei o que as nossas vidas seriam se nada disso tivesse acontecido.
Daha önce nasıl anlamadım bilmiyorum.
Não sei por que não o vi antes.
Nasıl koruyayım?
- Damos-te cobertura como?
Yarın için alıştırma yapıyordum ve zamanın nasıl geçtiğini anlamadım.
Estava a praticar para amanhã e perdi a noção das horas.
Nasıl yapacağımı bilmiyorum.
- Não sei como.
- Nasıl şansımız yaver gidecek bizim?
- Como vamos ter sorte?
Nasıl soracağımı bilemiyorum ama... -... sen benim gerçek babam mısın? - Ne?
Não sei como perguntar isto, mas és o meu pai verdadeiro?
Nasıl istediğini söyle canım.
Diz-me como gostas, querido.
Ona nasıl yardım edeyim ki?
Como é que posso ajudá-lo?
Geleneğe aykırı olduğunun farkındayım fakat nehre doğru gitmek yerine rotamızı değiştirip kuzeye Megan'ın ilkokuluna doğru gitsek nasıl olur acaba?
Agora, sei que isto é contra a tradição mas pensei que, em vez de descermos pela ravina, podíamos mudar a direcção e ir para o norte, em direcção à escola da Megan.
Şimdi tüm bu saçma sapan bulut hikâyesini boş verip kardeşine saygımızı göstersek nasıl olur?
Então dá para parar com essa maluquice de nuvem e prestar condolências à tua irmã?
Nasıl yaptığımız o kadar önemli değil.
Como o fazemos não importa.
- Nasıl Instagram'a koyacağım bunu?
Como é que vou postar no Instagram?
- Nasıl yaptığımı göstereyim mi?
- Queres que te ensine?
Nasıl başa çıkacağımı bilmiyordum.
Não sabia como lidar.
- Jim nasıl? - Evden taşındım.
- Eu saí de casa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]