Orada değil mi traduction Portugais
988 traduction parallèle
Orada değil mi?
Não está?
Jersey tepelikleri orada değil mi?
As colinas de Jersey estão além ao longe, não estão?
Orada değil mi?
Não está aí?
Orada değil mi?
Não estava lá?
- Orada değil mi?
- Não está lá?
Orada değil mi?
Ele não está?
Ee orada değil mi?
E não está aí?
Oyuncu ikram etmek orada yasak değil mi?
Mas não é proibido os jogadores beberem bebidas alcoólicas?
Evet, orada kalsam, kırda bir gece geçirmenin ne masumca bir şey olabileceğini gösterirdin bana, değil mi?
Sim, só pensaste que, se eu ficasse lá, me mostravas exactamente como uma noite no campo pode ser inocente, não foi?
Ama orada balık avlayamayız, değil mi?
Mas não há pesca por lá, pois não?
Orada degil mi?
Não está ai?
- Orada iyi görünüyor, değil mi?
- Ele fica lá bem, não fica?
Bu öğlen orada değildiniz, değil mi, Kenneth? Hayır.
- Estiveste la hoje, Kenneth?
Orada bir arkadaşın var değil mi?
- Não tem lá um amigo? - Um conhecido.
- Orada olacaksın, değil mi?
- Vais lá estar, não vais?
Eğer krallığımdaki bütün evlenmemiş genç kızlar da bir şekilde orada olursa, onlardan birine ilgi duyabilir, öyle değil mi?
Se todas as donzelas elegíveis do meu reino estiverem presentes, é provável que ele mostre interesse por alguma delas, não?
Enişten orada olacak, değil mi?
O seu cunhado vai lá estar?
Orada, değil mi?
- Está lá, não está?
Orada kilitli kalacaksın, değil mi?
Você tranca a porta lá em baixo, está bem?
- Orada durumu idare ettim, değil mi?
- Resolvi tudo lá, não foi?
Evet ama haplarının orada olduğunu bilmesi, eşini iyi hissettirecek, değil mi?
Sim, mas ela vai-se sentir melhor sabendo que ele está lá.
Birayı orada sakladığını ona hiç söylemedin, değil mi?
Nunca lhe chegaste a dizer que guardas a cerveja lá em baixo?
Orada ne aradığından haberiniz yoktu, Bayan Chaundry, değil mi?
Sabe, por acaso, o que é que ele estava a fazer por lá, S.ra Chaundry?
Onu orada cızlamı çekmiş olarak Bıraktın, değil mi?
Deixou-o lá atirado, não?
Orada hamal olarak çalışıyorsun, öyle değil mi?
É porteiro, lá, não é?
Anahtarim orada degil mi?
A minha chave não está aí?
Orada bayağı meşgulsünüz, değil mi?
Vocês estão muito ocupados lá em cima, não é?
Bütün sabah orada kalamazsın! Haydi, uyku hastalığına tutulmadınız, değil mi?
Não podes ficar aí a manhã toda!
Orada mutluluk daha az düşünülür olaylar kendi kendine gelişir, değil mi?
Talvez lá seja mais feliz... As coisas têm que seguir seu caminho, não? Estou equivocada?
Sadece altı haftadır orada ve olayı bir hastane çalışanına kadar indirgemiş durumda, değil mi?
Ele está lá há seis semanas... e já sabe que foi um funcionário do hospital.
Orada kangurular gibi dolaşmalarına izin veremeyiz değil mi?
Nao podemos deixa-los la em cima pulando feito cangurus.
Öyleyse orada olmamalı, değil mi?
Então não deveria estar aí, pois não?
Orada olacaksın değil mi?
- Vais lá estar, não vais?
- Orada bir hayli sessiz, değil mi?
Está muito quieto lá.
- Hala orada yaşamıyorsun, değil mi?
- Ainda vives lá?
Hey, gece boyunca orada değildiniz, değil mi?
Ei, não ficou aí em cima toda a noite, não?
Ama Romalılar ve Galyalılar orada barış içinde yaşarlar değil mi?
Mas os romanos estão em paz com os gauleses. Mas aos seus olhos, com meu aspecto vivo e astuto, eu era um espião. Sim.
Her neredeyse orada kalmalı, değil mi?
Esteja onde estiver, não devia de là sair.
Orada öyle kalmasına göz yumacaksın değil mi?
Deixarias aí pendurado, não é?
Orada, oldukça garip oyunlar oynanıyor değil mi?
Jogam lá uns jogos bastante engraçados, não achas?
Patron gibi orada oturuyorsun, değil mi?
Continuas sentado no teu pedestal?
Merak etme. Orada olacağız. Değil mi?
Não se preocupem, a gente volta.
Orada bir penguen olması çok garip, değil mi?
Engraçado, aquele pinguim estar ali, não é?
Orada TV, dergi falan vardır, değil mi?
Tenho revistas e a televisão.
Eğer fare gerçekten orada olsaydı, ona vururdun değil mi?
Se a ratazana estivesse de verdade aqui a espantarias, decerto.
Ama orada, değil mi?
Ela está aí, não está?
Orada daha iyi, değil mi?
- Isto aqui é melhor, não é?
Şimdi, orada mı değil mi?
- Ele está aí ou não?
Senin o boğayla uğraşırken, orada olacaksın değil mi Buck?
Estará lá quando eu lidar com esse seu touro, não é, Buck?
Orada da hesabın var değil mi?
Também tem uma conta ali, não?
Orada iki yıl bulundunuz doğru değil mi?
Passou dois anos lá, verdade?
orada değil 122
orada değildim 51
orada değildin 19
orada değildi 46
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil misin 154
orada değildim 51
orada değildin 19
orada değildi 46
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi ya 25
değil mi çocuklar 56
değil mi efendim 66
değil misiniz 34
değil mi evlat 40
değil mi jack 21
değil mi hayatım 33
değil miyiz 24
değil mi oğlum 33
değil mi ya 25
değil mi çocuklar 56
değil mi efendim 66
değil misiniz 34
değil mi evlat 40
değil mi jack 21
değil mi hayatım 33
değil miyiz 24
değil mi oğlum 33