English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ S ] / Saat 2

Saat 2 traduction Portugais

3,067 traduction parallèle
Saat 2 : 00'deki uçuş hakkında iyi bir şey var. Havaalanında trafik yok.
A melhor coisa de voar às 2 da manhã, é que não há tráfego até ao aeroporto.
Saat 2'de başlıyor, yani muhtemelen 1 : 30'da orada olmalıyız.
Começa às 2 : 00 por isso devíamos... Devíamos sair daqui há 1 : 30.
Saat 2'ye yaklaşıyor.
Estamos a chegar às 14 : 00.
Ve saat 2 : 00'de uzun bir uyku çekmeyi seviyor. Ama...
E gosta duma grande soneca às 14 : 00.
Tanya acele et.. Chirag Saree çekimi saat 2'de.
Tanya, tens uma sessão Chirag Saree às 14h00.
bazılarını saat 2'de arayabilirsin.
A alguns amigos podes ligar às duas da manhã.
Ve bazılarını da sadece saat 2'de arayabilirsin.
E há aqueles a quem ligamos só às duas da manhã.
Hadi, saat 2'de maç var.
Vá, tenho um jogo de squash às 14h.
1 2 saat içinde döneriz.
Voltaremos dentro de uma hora ou duas.
İnan bana. Memleketimde geçireceğin 24 saat, 2 yıla bedel.
Confia em mim. 24 horas na minha cidade natal parecem 2 anos.
Rica etmeniz için iki saat beklemeniz gerekiyor.
Lamento. Só daqui a umas 2 horas.
Biz... 2 gün 17 saat 35 dakika sonra özgür kaldığımızda aynısını yaparız.
- Nós... - Se calhar podíamos recriá-lo. Quando acabarmos a nossa seca, daqui a dois dias, 17 horas e 35 minutos.
2 gün 17 saat 34 dakika sonra gösterebilirim.
Ou posso mostrar-te, daqui a dois dias, 17 horas e 34 minutos.
Neden mandalina bulmanın 2 saat sürdüğünü bana söylemek ister misin?
Então queres dizer-me porque demoraste duas horas para encontrar tangerinas?
Neden mandalina bulmanın 2 saat sürdüğünü bana söylemek ister misin?
Queres contar-me porque demoraste duas horas a encontrar tangerinas?
ama sonra konuşmamız yaklaşık 2 - 3 saat sürdü.
Acabámos por falar umas duas a três horas.
Benimle iki saat içerisinde Vatikan'ın girişinde buluş.
Encontramo-nos junto aos portões do Vaticano, daqui a 2 horas.
Kimin umurunda? 2 saat sonra Afrika'ya uçuyorum.
Que se dane, tenho um avião para África dentro de duas horas.
Saat iki yönünde.
Às 2 horas em cima.
- Kızarıklık gelmeden 2 saat önce.
Duas horas antes de a erupção voltar.
İki saat önce, henüz iki yaşındaki bir oğlan çocuğu evinin ön bahçesinden kaçırıldı.
Há menos de 2 horas, um menino de 2 anos foi levado do jardim de casa.
2 saat 40 dakika mı?
Duas horas e 40 minutos?
Evet saat iki yönünde, ışık ya da başka bir şey tamir ediyor.
Sim, 2 horas, está a fixar as luzes ou qualquer coisa.
Onun ince bir kumaş hasarı bırakacağını ve 2 saat boyunca psikotropik dalavere olacağını söylemiştim ama artık temkinli olmanın bir faydasını göremiyorum.
Eu disse-lhe para fazer apenas estragos nos tecidos moles e usar psicotrópicos de manipulação nas primeiras 2 horas, mas não vejo mais razão nenhuma para ser tão cuidadoso.
İki saat sürdü, iki.
Levou 2 horas.
2 Saat sonra yeniden görüşücez
Não me importo, Karamveer. Vai lá, e se alguém tiver uma palavra sequer contra mim, vai e destrói-o.
2 saat sonra Mumbi uçağı hazır
Sim, quero.
2 litre lavaja başladım. Birkaç saat içinde de kontrol edeceğim.
Comecei com 2l de irrigação e daqui a algumas horas verifico-lhe a visão.
Sabah saat 1-2 gibi kapım çalındı...
Ele batia à minha porta às 2 ou 3 da manhã...
Ray Donovan ve Sydney Manning'in kendilerini Spokane'deki benzin istasyonuna kapamasının üstünden 2 saat geçti.
Passaram duas horas desde que Ray Donovan e Sydney Manning se trancaram nesta bomba de gasolina em Spokane.
İki saat içinde burada buluşalım.
Voltamos a nos encontrar aqui em 2 horas.
Diğerlerine 2 tane saat vermişim o yüzden çipin içerisindeki bilgi yarımdı.
Eu dei dois dos relógios a outros homens. É por isso que o ficheiro no chip do meu estava incompleto.
Kelly, 2 yıl önce bir saat için birinin buraya geldiğini söyledi.
A Kelly disse que alguém veio aqui a procura de um relógio há dois anos atrás.
Bugün saat başı aldığınız 2 sentin hakkını vereceksiniz.
Vocês vão ganhar dois cêntimos à hora, rapazes.
Reklam helikopterleriyle Mexico City en az 2 saat.
Helicópteros comerciais, estão pelo menos a duas horas da Cidade do México.
Muhtemelen bizden 2 saat önce çıktı.
Verifica os aeoroportos.
Aralarındaki bağlantı ne olursa olsun katiller, 24 saat içinde iki tacizciyi öldürdü.
Seja qual for a ligação, este assassino livrou-nos de 2 predadores em 24 horas.
O benim de oğlum, ama Gareth beni aramak için 2 saat bekledi!
E só me avisa após 2 horas!
TSUNAMiYE KALAN TAHMİNİ SÜRE : 2 SAAT 56 DAKİKA
PREVISÃO DE IMPACTO 2 HORAS E 56 MINUTOS
2 saat içinde yerdeyiz.
Chegamos daqui a duas horas.
2 saat olmuş.
Pronto, já passaram duas horas.
İki saat önce aileler fidye talepleri almaya başlamış. FBI aranmış ama sağ olsun Vali olaya el koymuş.
Há 2 horas, os pais começaram a receber exigências de resgate, o FBI foi chamado, mas a governadora interveio.
d Saat sabah 2, beni arıyor çünkü ben uyanığım d d "Hatamı bulmama yardım eder misin?" d d Onu sevmiyorum.
Duas da manhã e ela liga-me Porque ainda estou acordada Podes ajudar-me a perceber O meu último erro?
Ah, aah. 2 saat oldu mu?
Já se passaram duas horas?
İki saat önce kredi kartını kullanmış.
Usou o cartão há 2 horas.
Doktora gitmek için neden 2 saat bekleyemedi?
Porque não podia esperar duas horas para ir ao médico?
Her gün saat 15 : 00'da aynı şarkı çalıyor, çünkü Charlie Sparks her gün 14 : 30'da Sammy gelince CD'yi takıyor.
Às 3 : 00 toca a canção, a mesma todos os dias há mesma hora porque o Charlie Sparks põe o CD às 2 : 30 quando o Sammy chega.
Buraya yaklaşık 2 saat önce zor bir durumda geldi.
Chegou perturbado há cerca de duas horas.
İki saat kadar.
Cerca de 2 horas.
Den Helder sahili yakınlarında 2 saat önce tutuklandı.
Ele foi preso há duas horas... na praia de Den Helder.
Sizi şimdi havaalanına götürüyoruz. Uçağınız 2 saat sonra kalkacak.
Iremos levá-los ao aeroporto de Orly e o vosso avião sairá dentro de duas horas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]