Sabahın 2 traduction Portugais
294 traduction parallèle
Sen dostumsun, ama Cinayet Masasından biri sabahın 2'sinde gelmişse, bence...
És um amigo, mas quando um tipo dos Homicídios me aparece às 2 da manhã...
Sabahın 2'sinde yerlerde sürünmeler.
Me arrastar pelo chão às duas da manhã.
- Sabahın 2'sinde mi?
- Às 2h00 da manhã?
Saat sabahın 2 : 00'si. Yarına...
São duas da manhã.
Sabahın 2 : 30'unda mı buradan geçiyordun?
Estava de passagem ás 2 : 30 da manhã?
Sabahın 2'si ve kızların hepsi gitti.
São duas da madrugada e as meninas já foram.
Saat sabahın 2 : 00'si ve kimseyi tanımıyorum.
São 2 : 00h e não conheço ninguém.
Sabahın 2'sinde bu kulübede ne dolaşıyorsunuz?
Que fazem numa manjedoura às duas da manhã? !
Sanırım, sabahın 2.30'unda polisten bir çağrı alsaydın... kocanı hayvanat bahçesinde çıplak halde... uyur bulduklarını söyleselerdi, sen de endişelenirdin.
Suponho que receber uma chamada da Polícia, às 2 : 30, a dizer que o marido foi encontrado a dormir despido... no Jardim Zoológico da cidade, deve ter-te preocupado.
Saat sabahın 2'si Slote, neden uyumadın?
Porquê, Slote, se são duas da manhã? Nunca dormes?
Şu Vali, beni sabahın 2'sinde arıyor.
O idiota do presidente da câmara telefona-me às 2 da manhã!
Dolunay, sabahın 2 : 00'si, votka, limuzin, müzik.
Lua cheia, duas da manhã, vodca, limusina, música.
Sabahın 2'sinde neden uyanık bu?
Mas o que é que ela está a fazer acordada às duas da manhã?
Sabahın 2'sinde penceremden bakınca onu gördüm.
Hoje, lá pelas duas da manhã, olhei pela janela e lá estava ele.
Sabahın 2.00 sinde millet ya pisletiyordur ya da temizliyordur.
Às duas da manhã as pessoas ou fazem porcaria ou limpam-na.
Tanrı aşkına, saat sabahın 2'si.
são 2 : 00 da manhã, meu Deus. Merda.
Baş dedektif olarak sabahın 2'sinde buraya gelmenizin önemli bir sebebi olmalı.
O Chefe dos Detectives. Deve ser importante. E é.
Sabahın 2 : 00'sinde kaç araba sattınız?
- Quantos carros vendes às 2 da manhã?
- Sabahın 2'si.
São duas da manhã.
Sabahın 2'si oldu.
São duas horas da madrugada!
Saat sabahın 2 si.
São 2 : 00 da manhã.
- Saat sabahın 2'si Ajan Mulder.
São duas da tarde, Agente Mulder.
Saat sabahın 2'si.
São duas da manhã.
Ne, sabahın 2'sinde mi?
O quê, ás duas da manhã?
Saat sabahın 2'siydi. Yazdığım bazı şeyler, bilirsin...
Eram duas da manhã, e algumas das coisas foram...
Ne çeşit bir insan sabahın 2 : 30'una kadar dışarıda kalıp... sonra da yaralı bir hergele gibi eve döner?
que tipo de homem fica fora de casa até as 2 : 30 da manhã... e chega a casa com a aparência de um anormal com negras?
Homer, saat sabahın 2'si.
Homer, são duas horas da manhã. O que aconteceu?
Sabahın ikisinde. Zil çaldı.
Morreu às 2 da manhã.
Sabahın 02 : 00'si!
2 horas da manhã!
Sabahın ikisinde, sandviç ve salata istemişti.
Às 2 da manhã mandou-me buscar cachorros e salada.
" 22 Ocak sabahı Zulu kralı Cetewayo'nun savaşçıları ile 24. Piyade Taburu 1. Batarya'dan 5 takımla 2.
" Lamento dar parte duma acção desastrosa que ocorreu na manhã de 22 de Janeiro entre os exércitos do Rei Zulu Cetewayo e a nossa Coluna Nº 3, composta por Cinco Companhias do 1 º Batalhão, 24º Regimento de Infantaria,
Elbette. yarın sabah 2'de tepelerine bineceğiz.
- Tens a certeza? - Claro. Amanhã invadimos A aldeia deles.
- Sabahın ikisi!
- São 2 : 00 da manhã!
Onlardan Hitler'in birliklerinin 5 Temmuz sabahı saat 2.30'da saldırıya geçmeyi planladıklarını öğrendik.
Por eles, soubemos que as tropas de Hitler planeavam iniciar o ataque às 2h30 da manhã de 5 de Julho.
- Uyuyabilsem sabahın ikisinde Tanrıya yakarır mıydım?
- Se pudesse... chamaria deus às 2 a.m.?
- Saat sabahın ikisi, ufaklık.
- São 2 horas da manhã.
Sabah saat 2 : 00 civarında, pencere sürgüsünün hafifçe açıldığını duydum.
Cerca das 2 da manhã ouvi um leve ruído de um trinco a ser corrido.
Hi, saat sabahın ikisi.
Hi, são 2 da manhã.
Bu Cavanagh'a ödül olarak yeter de artar. Piç herif, bütün sabah 2 tane salağın menziline girmesini beklemiş.
Ele tem estado ali à espreita, à espera que eles estivessem a jeito.
Şimdi, yeniden bu sabahın sorusu "1972'de vuruşu kaçıran iki Cubs oyuncusu kimlerdi?"
E a pergunta, mais uma vez : "Qual o nome dos 2 Cubs que lançaram jogos perfeitos em 1972".
Fred, sabahın ikisi.
Fred, são 2 : 00 da manhã.
Saat sabahın iki buçuğu. - Bunun farkında mıydınız?
Sabe que são 2 e 40 da manhã?
Anneni demek! Sabahın iki buçuğunda mı?
Estavas a ligar para a tua mãe às 2 : 30 da manhã.
Dün sabah, saat 2.41'de.... General Jodl... General Eisenhower'ın karargahında...
Ontem, às 2 : 41 da manhã... no quartel do General Eisenhower... o General Jodl... assinou o Acto de Rendição Incondicional... de todo as forças alemães na Europa, em terra, no mar e no ar... à Força Expedicionária Aliada... e simultaneamente ao Alto Comando Soviético.
Sadece kiracımızın her sabah kahvaltısından sonra istediği son 2 haftalık Daily Chronicle için endişelenmemiz lazım.
Precisamos nos dedicar ao Daily Chronicle, nas últimas duas semanas, que o nosso inquilino lê todas as manhãs, após o café da manhã. Por Deus!
Cumartesi sabahı Kenneth Michaels'la ana haber bültenine konuk olan Senatör Rumson, G.D.C. siyasi uzmanlarından Sydney Allen Wade'in Başkan'la yakın bir ilişki içine girmesinin, özellikle son iki aydan beri Beyaz Saray'ı rahatsız ettiğinin altını çiziyor.
Nas notícias de sábado, o Senador Rumson sugeriu que Sydney Ellen Wade, cuja relação íntima com o Presidente, provocou muitas dores de cabeça à Casa Branca nos últimos 2 meses, pode ter conseguido votos em troca de favores sexuais,
- Saat sabahın iki buçuğu.
- São 2 : 30 da manhã.
Sabah saat 2 : 00'de bir uydu yayınından çektiğini söylüyor.
Diz que tirou estas imagens da parabólica às duas da manhã.
Huan Minglu, cinayet sabahı yaklaşık olarak 2'de, telefon kayıtları gösteriyor ki kayıtsız telefonunuzla bir görüşme yapmışsınız.
Aproximadamente às 2 horas da manhã do crime, recebeu uma chamada de um telemóvel confidencial.
Yaşlı bir ayyaş, 2 ayyaş arkadaşına fıkralar anlatıyormuş, ve karısı da yukarıdaymış, ki, karısının, onun aksine, ertesi sabah gitmesi gereken bir işi varmış.
- Merda... Um tipo bêbado estava a contar anedotas aos dois amigos bêbados e deixou a mulher em casa que, ao contrário dele, tinha de ir trabalhar de manhã.
Saat sabahın 02 : 45'i.
São 2 : 45 da manhã.
20 milyon 19
2 dakika 25
22 00 23
20 mi 22
2 numara 37
2000 dolar 19
24 00 23
25 yaşında 21
2 mi 16
24 yaşında 19
2 dakika 25
22 00 23
20 mi 22
2 numara 37
2000 dolar 19
24 00 23
25 yaşında 21
2 mi 16
24 yaşında 19
2 dolar 23
2 milyon dolar 20
20 saniye 58
25 sent 20
20 yıl önce 30
20 yıl 34
26 yaşında 16
2261 yılıydı 19
2 milyon dolar 20
20 saniye 58
25 sent 20
20 yıl önce 30
20 yıl 34
26 yaşında 16
2261 yılıydı 19