English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ S ] / Sen bir yazarsın

Sen bir yazarsın traduction Portugais

114 traduction parallèle
Sen bir yazarsın.
É um escritor.
Sen bir yazarsın değil mi?
Estou a mandar-te ires chamar alguém. - Então é escritor?
Sen bir yazarsın.
Você é escritora.
Sen bir yazarsın, tesisatçı değil!
És escritor, não canalizador!
Sen bir yazarsın.
És um escritor.
- Ama sen bir yazarsın.
- Es escritor e isso basta.
Sen bir yazarsın.
És escritora.
Sen bir yazarsın ve yazarlar sanatçıdır, ve bütün sanatçılar biraz delidir.
Sabes, é que tu és escritor, e os escritores são artistas. E a maior parte dos artistas são um bocado apanhados, sabes.
- Ray, yapma ama. Sen bir yazarsın.
És um escritor.
Sen bir yazarsın. Dizim bir numara.
De um programa de êxito.
Demek, sen bir yazarsın.
Então, tu és um escritor.
Evet. Sen bir yazarsın.
- É um escritor.
Sen bir yazarsın.
É escritor.
Ve sen bir yazarsın, Weldon.
Você é um escritor, Weldon.
O zaman sen bir yazarsın, değil mi?
Quando que tu eras o escritor.
Sen bir yazarsın, hırsız değil.
Você é um escritor, não um ladrão.
Dostum, sen hayalperestsin, bir yazarsın, şairsin.
Não me incomodes agora...
- Ama sen bir yazarsın.
- Mas você é um escritor.
Sen büyük bir yazarsın.
Quero conselhos. És um escritor importante.
Belki günün birinde sen de benim için bir şeyler yazarsın.
Talvez um dia componha alguma coisa para mim.
Sen harika bir yazarsın Garp.
És um escritor maravilhoso.
Sen önemli kurgular yapmış ünlü bir yazarsın.
Tens uma óptima reputação como escritor de ficção sério.
- İtiraf et, sen bir yazarsın.
Você é um escritor, confesse-o.
- Önemli olan, sen artık bir yazarsın.
- Não vês que és escritora?
Niçin? Sen bir yazarsın.
Não é escritora?
Sen bir yazarsın.
É escritora.
Sen iyi bir yazarsın.
Você escreve muito bem.
Sen bir yazarsın.
És escritor.
Hayır. Bence sen paragöz, şöhret meraklısı ve kusura bakma ama orta karar bir yazarsın.
Não, e tu és uma louca por dinheiro e fama e...
Bence sen paragöz, şöhret meraklısı ve kusura bakma ama, orta karar bir yazarsın.
És uma tarada por dinheiro e fama e perdoa dizer isto medíocre escritora, que tem um frigorífico no lugar...
"Raymond, sen mükemmel bir yazarsın, Sen şiir yazarı olabilirsin."
"Raymond, escreves lindamente, até podias escrever poesia."
Ray, sana söyledik, Sen iyi bir yazarsın... Yani sende iyi bir yazar olduğunu düşündün, değil mi?
Dissemos-te que escrevias bem para pensares que eras um bom escritor.
Çünkü sen çok iyi bir yazarsın, Ray.
És tão bom escritor, Ray.
Sen söyleyecek şeyi olan bir yazarsın. İnsanların duymasını istersin, değil mi?
É um autor que tem algo para dizer e quer que as pessoas o ouçam.
Sen çok iyi bir yazarsın.
És um grande escritor.
Sen harika bir yazarsın.
És uma excelente escritora.
Sen iyi bir yazarsın.
- Escreves bem.
Seminerdekiler senden nefret ediyorlar çünkü sen onların ileride olacaklarından on kat daha iyi bir yazarsın.
A malta do workshop detesta-te porque és agora 10 vezes melhor escritor do que alguma vez serão.
Artık, sen tam bir yazarsın. - Kitabın kapağını beğendin mi?
Agora és mesmo escritor...
Sen de bir yazarsın, eminin aşağılamak için söyledin.
Vindo de uma escritora, tenho a certeza de que é um insulto.
Yapmak zorunda olduğumdan daha çok zamana harcadım..... ama şimdi ihtiyacın olan bir takım elbise sen önemli bir yazarsın.
Gastei mais do que devia, mas um autor importante precisa de um terno.
Sen yetenekli bir yazarsın.
És um escritor talentoso, Will.
Sonuçta sen dost bir yazarsın.
Afinal, você também é um autor.
Bundan korkmana gerek yok sen iyi bir yazarsın.
Não tenhas medo disso. És um bom escritor.
Sen yeni bir yazarsın. Senin için riske gireceğiz.
Mas és uma nova escritora... e tomamos riscos por ti, e tens de ter isso em conta.
Belki bir gün, sen de nasıl utangaç kumral, Nancy Brown ile cesur sarışın, Barbara Novak arası biri olduğunu yazarsın.
Talvez um dia escrevas um artigo sobre como te tornaste alguém entre a tímida morena Nancy Brown e a implacável loura Barbara Novak.
Ben kanepede uyurum, sen de bana 80 bin dolarlık bir çek yazarsın.
Fazemos assim, eu durmo no sofá e tu passas-me um cheque de $ 80000.
Sen iyi bir yazarsın Jane.
Escreves muito bem, Jane.
Ve kendini bir halt sanırsın çünkü kahrolası listeyi sen yazarsın.
E lhw crêem o maximo porque anota o horário
Sen iyi bir yazarsın.
Você é um bom escritor.
Kesinlikle başaracaksın, çünkü sen muhteşem bir araştırmacı ve iyi bir yazarsın.
Você pode conseguir, pois você é um pesquisador fantástico. E um ótimo escritor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]