Söylemek zor traduction Portugais
906 traduction parallèle
Zor olacak ama söylemek zorundayım.
Isso vai ser difícil, mas tenho que fazer.
- Bir şey söylemek zor.
- É difícil de prever.
Ne yapacaklarını söylemek zor.
Não sei o que possam fazer-lhe.
Bir bardağı hareket ettirip bunun Mary Meredith olduğunu söylemek zor olmamalı.
Não seria difícil mover um copo de vinho e dizer "sou Mary Maredith". - O que acha você, Scott?
Bu aynalar varken söylemek zor.
Com estes espelhos, é difícil saber.
Bunu söylemek zor.
Não sei dizer.
Bunu söylemek zor. Ama sanırım istedikleri sensin, kocacığım.
É difícil de dizer... mas acho que é você, meu marido.
Kesin bir şey söylemek zor.
- É difícil de dizer.
Timmy'nin kime benzediğini söylemek zor.
Ele berra como um fuzileiro e come como um lenhador.
Bunu söylemek zor evlat.
Não sei. O presidente é que decide.
Eğer polisler onu tutuklarsa, ona yapabileceklerini söylemek zor.
Se a apanham, nem lhe digo o que lhe fazem.
Düşünmeden söylemek zor, ama oldukça fazla var.
É difícil, assim de repente, mas houve muitas.
Söylemek zor.
É difícil dizer.
Bir şey söylemek zor.
É difícil dizer.
Kimin kazandığını söylemek zor.
Foi difícil saber quem venceu.
Yanıkların ne denli derin olduğunu söylemek zor.
- É difícil dizer o grau da queimadura.
Durduk yere böyle bir fikre kapılmış. Bir şey söylemek zor.
O porquê dele de repente ter estas idéias estranhas é difícil de dizer.
Ulu tanrım, Bunu söylemek zor ama...
Meu Senhor Jesus, é muito dificil falar com o Senhor.
Hafif mi ağır mı olduklarını söylemek zor.
Não sei se são ligeiros ou pesados.
Şey, bunu söylemek zor.
Bem, é difícil dizer.
Bunu söylemek zor, ama senin vücuduna hayat vermek onu tüketiyor.
É difícil de dizer, mas dar vida ao seu corpo esgotou-a.
Kesin olarak söylemek zor komutanım.
É difícil dizer com certeza, sir.
Bu tür durumlarda bunu söylemek zor.
É difícil dizer nestes casos.
- Farkı söylemek zor.
Eu não as distingo.
Aslında, söylemek zor ama olay sırasında locanızda olduğunuza dair bir kanıt daha elde etmiş oluyoruz.
- Lamento ter de o dizer mas isto aumenta ainda mais a importância de encontrarmos maneira de confirmar que estava no estádio à hora do crime.
- Yaşını söylemek zor.
É dificil dizer a sua idade.
Hm... söylemek zor.
Hm... é dificil de dizer.
Buna bakarak Hunt'ın Colson için çalışıp çalışmadığını söylemek zor. Alabilir miyim lütfen?
Não se percebe se... o Hunt trabalha para o Colson.
Bunu söylemek zor, efendim.
É difícil dizer.
Söylemek zor.
Não se sabe.
Bir insana aşık olduğun o kesin anı söylemek zor.
É difícil dizer exatamente, o momento em que você se apaixona por uma pessoa.
Doğru kelimeleri söylemek gerçekten zor.
É difícil encontrar as palavras certas.
Bana söylemek değil onlara anlatmak zor.
É difícil dizer.
Bunu söylemek çok zor.
Seria difícil dizer.
Söylemek hala çok zor.
Ainda não sei.
Sana söylemek istediğim zor bir şey var.
Tenho uma coisa muito difícil para te dizer.
Bunu söylemek oldukça zor, ama bana inanmalısın ki...
Bem, é bastante duro, tem que acreditar em mim.
Sana onun zor zamanlar geçirdiğini söylemek istedim... -... lütfen yanında ol.
Queria te dizer, que é um momento difícílimo para mim por favor trata de estar perto Dele.
Adını söylemek çok mu zor? O Becky.
É assim tão difícil dizer o nome dela?
Ne düşündüğümü söylemek biraz zor, bayan.
É difícil dizer.
Benim için bunu söylemek çok zor.
É muito difícil para mim dizer isto.
Bunu söylemek biraz zor ama görevim olduğunu düşündüm.
Bem, é difícil dizer, mas achei que era meu dever.
- Bunu söylemek çok zor.
- É difícil dizer.
Bunu söylemek çok zor.
É difícil dizer.
Üç küçük çocuğa böyle bir şeyi söylemek çok zor olacaktır.
Vai ser difícil explicar algo horrível a três crianças pequenas.
Bunu size söylemek benim için çok zor fakat korkarım baştan beri bir yerlerde yanlış anlama oldu.
É difícil dizer-lhes isto... mas acredito que houve um mal entendido... - em algum momento. - É você, Pauline.
John, bu durumda doğruyu söylemek benim için oldukça zor.
John, é difícil para mim pôr o dedo na ferida.
Bunu söylemek benim için oldukça zor, Bay Willowby Çünkü tam da hanımları sevmeye başlamıştım...
É difícil para eu dizer isto, Sr. Willowby... porque passei a gostar muito das meninas...
En az 4 saat kendine gelemez. Gelse bile henuz tam hazir olacagini soylemek zor.
Bom, estará assim, pelo menos umas quatro horas.
Bunu söylemek çok zor ama seninle birlikte dans etmek konusunda fikir değiştirdim. Başka bir eş buldum.
É dureza, mas... não vamos mais dançar juntos.
Bunu söylemek biraz zor.
É difícil dizer.
söylemek zorundayım 27
söylemek zorunda değilsin 18
zorro 27
zorba 47
zorundasın 42
zorundayım 57
zorlama 27
zordon 39
zorunda 36
zorla 32
söylemek zorunda değilsin 18
zorro 27
zorba 47
zorundasın 42
zorundayım 57
zorlama 27
zordon 39
zorunda 36
zorla 32
zorundayız 21
zor mu 38
zordu 17
zor bir soru 21
zor bir durum 34
zor olacak 51
zor değil 47
zor iş 33
zor bir gündü 18
zor bir gün geçirdim 20
zor mu 38
zordu 17
zor bir soru 21
zor bir durum 34
zor olacak 51
zor değil 47
zor iş 33
zor bir gündü 18
zor bir gün geçirdim 20
zor durumdayım 18
zor olmalı 42
zor olduğunu biliyorum 40
söyle 2270
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
zor olmalı 42
zor olduğunu biliyorum 40
söyle 2270
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyleme 186
söyle bana 1105
söylemeyeceğim 91
söylemem 123
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söylerim 244
söyle bana 1105
söylemeyeceğim 91
söylemem 123
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyle ona 443
söylediğim gibi 241
söylediler 23
söylemem gerek 33
söyleyin bana 123
söyle bakalım 455
söylemedi 153
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyle ona 443
söylediğim gibi 241
söylediler 23
söylemem gerek 33
söyleyin bana 123
söyle bakalım 455
söylemedi 153