Tïp traduction Portugais
5,125 traduction parallèle
Bu tip şeyler parası ve kaynakları olan biri için çok da zorlayıcı şeyler değillerdir.
Esse tipo de coisas nao sao especialmente dificeis para alguem com dinheiro.
- Kaçak bir tip olduğunu söylemiştim.
- Disse que ele ia fugir.
İhtiyar güreşçiler, eski tip robotlarla tekerlekli sandalye kullanımına uygun güreş ringinde dövüşecek.
Lutadores idosos contra os robots de outros tempos num ringue adaptado a cadeiras de rodas.
Kontrol ediyoruz ama, bu tip olaylarda kanıtlar en iyi şartlarda bile ikinci dereceden oluyor. - Tabii ya.
Estamos a verificar, mas num caso destes, a prova é circunstancial, se tiver sorte.
Bu tip bir morarma birine yumruk attıysam ve biri bana engel olduysa oluşur.
Este tipo de ferimento ocorreria se eu... Se desse um soco e fosse bloqueada pelo braço de alguém.
Bu tip acil durumlarda BreakWire'daki bütün dosyaları korumaktan ben sorumluyum.
Sabes que sou o responsável em proteger os ficheiros... na BreakWire neste tipo de situação.
- Hangi tip?
- De que tipo?
Tip 2'nin belirtileri nelerdi?
- Sim. - Quais são os sintomas?
Hiçbiri bu tip bir dalavere için kurnazlığa sahip değil.
Nenhum deles possui sofisticação para esse truque.
O biraz korkutucu bir tip.
Ele assusta-me um bocado.
Wade Burke düzgün, onur öğrencisi bir tip.
Wade Burke era o tipo de aluno exemplar.
O zaman muhtemelen bu tip başka davalar vardır.
Então provavelmente têm mais casos como esse.
Evet çocukları cezbedecek bir tip değil.
Sim, não é mesmo um rosto que atrai as crianças.
O tip şeylere inanmıyorum.
Não acredito nessas coisas.
Bay Barrington, torununuz öyle baş belası bir tip değil, değil mi?
Ei, ouça, Sr. Barrington, a sua neta não é nenhuma chata, certo?
Kadın ve uyuşturucu ticareti, bu tip şeyler.
Prostituição, drogas, todas coisas boas.
Artık yönetim kuruluna ne sıkıcı bir tip olduğunu söyleyebilirim.
Agora já posso dizer à administração que ele é um chato.
Ve babam, pek dekor kullanan bir tip değildi.
E o pai não gostava de decorar.
Hangi tip? Kasada bir kaç tane sıradan silah olacak.
Tenho duas pistolas no cofre.
2. tip acil tıbbi destek ve enkazı kaldırmak insan gücü gerekiyor. - Anlaşıldı.
Dê-me um plano de emergência e duas empresas de camiões extras para mão de obra.
Biz raporlarda o tip şeyleri yazmıyoruz, efendim.
Não colocamos no relatório este tipo de coisas, senhora.
Bu, o tip bir parti değil, Amirim.
Não é esse tipo de festa, comandante.
Zoya işe başlar başlamaz bu tip şeyleri almaya gider.
E assim que a Zoya começar, ela pode ajudar a recolher todo este material.
Koalisyona adım atmadan önce, bu tip sözde kanıtların doğrulanması lazım, elbette.
Qualquer prova disso vai ter de ser verificada antes de tomar as medidas para formalizar a aliança.
Okuldayken acayip sağlam bir oyuncu vardı. Tam gösterişçi bir tip.
Na escola, tivemos um grandalhão, um verdadeiro craque, sabia?
Bu tip bir kahramanlığı kimse anlamaz.
Mas ninguém percebe esse heroísmo.
Bir tip olduğunu her zaman biliyordum.
Isso prova-o. Sempre soube que eras do tipo.
Bir tip...
Um tipo?
Ama tabii, Tanrı'nın bu tip hareketlerini öngörmek imkânsızdır.
Claro, prever os actos de Deus é impossível.
Bu tip yaratıklar Darwin konusunda şüphe uyandırır.
Tais criaturas deixariam o próprio Darwin cheio de dúvidas.
Doğu tarafında bu tip saldırıların çok yaygın olduğunu söylediler.
Disseram que este grupos de atacantes são comuns no lado Este.
Belli ki, hoşlandığım bir tip varmış.
Aparentemente, tenho queda para um género.
Meğerse gerçekten hoşlandığın bir tip varmış.
Parece que tens mesmo queda para um género.
O biraz eski tip adamlardan.
Ele é antiquado.
Evet, adım Tip Gilbert.
Sim, sou Tip Gilbert.
- Danny, ben Tip.
- Danny, é o Tip. Temos a localização da carrinha.
Tam olarak bu tip şeyler için eğitildiler.
Têm treinado para este tipo de situações.
- Sadece Portage'deki üst düzey bir büfede çalışıyor. - Al sana cinayet nedeni işte.
Apenas um trabalho de gestão da Tip Top Buffet, em Portage.
Üst düzey büfenin talihsiz müşterilerinden çalınan kartları tabii.
Roubado, sem dúvida, a partir dos patronos infelizes da Tip Top Buffet.
Bu tip konuşmalarına bayılıyorum.
Adoro quando fala mal.
İlk başta 20'li yaşlarındaki sarışın kadınları hedef alıyordu ama ama kurban tip seçimini genişletiyor.
Inicialmente, visava mulheres brancas perto dos 20 anos, mas está a alargar as suas escolhas.
Fakat güvenlik tipik bir Hamptons olayı çıkabileceğini düşünüyor. Bu tip bir şey gelecekteki bir başkan adayı için çok nahoş olur o yüzden girişlere portatif metal detektörleri X-ray tarayıcıları yerleştireceğiz.
A segurança é aceitável para uma típica festa nos Hamptons, mas pouco adequada a um futuro candidato presidencial, por isso detectores de metais e Raio X serão colocados em todas as entradas.
Buranın yerlisi sonuçta. Bu tip şeylere alışkındır.
Ela é de lá, provavelmente está acostumada a estas coisas.
Normalde bu tip hareketler anında iptal edilmene sebep olurdu.
Normalmente, tais acções eram razão para o cancelamento imediato.
Ben pek emir dinleyen bir tip değilim.
Nunca fui de seguir o que os outros fazem.
Demek istediğim bu tip bir adam tek kurbanla yetinmez.
Um tipo destes não deve ter tido só uma vítima.
Çünkü biliyorum, bu tip bağları kesmek çok zor olur.
Porque sei como pode ser difícil cortar laços.
- Ben evlenecek tip değilim.
Eu não sou do género de casar.
Şansa ihtiyacım olmayan bir tip olduğumu söylediğini sanıyordum.
Tu disseste que eu não precisava de sorte. Lembras-te disso?
Bir sürü ezik tip var.
Está cheia de perdedores.
Bu tip işlerde fiyat artabilir.
Estas coisas acontecece.