Uzun bir yol traduction Portugais
756 traduction parallèle
Yine de otostop yaparak uzun bir yol kat ediliyor.
Mas é incrível o que avançamos apenas fazendo isto :
Salt Lake City den Elkville deki Boot Hill a kadar uzun bir yol var... ama sanırım duyabilir.
É um longo caminho de Salt Lake City até Boot Hill, em Elkville, mas, penso que ele pode ouvir.
Uzun bir yol, ama ilk adımı attık.
É um longo caminho, mas voltamos a caminhar.
Önümüzde uzun bir yol var.
Temos uma longa caminhada diante de nós.
Kesinlikle uzun bir yol geldik.
A viagem foi longa.
Jane, ne uzun bir yol kat ettin.
Você viajou um longo caminho.
Birlikte uzun bir yol geldiniz.
Têm feito uma longa carreira juntos.
Fazla uzun bir yol değil.
O trilho não é grande coisa.
Onu içeri atana kadar önümüzde çok uzun bir yol var.
Ainda tenho uma longa viagem até casa, tenho de prender este bobo.
Uzun bir yolu olmalı... uzun bir yol.
Ele deve ter percorrido um longo caminho... um longo caminho.
Vera Cruz'a kadar uzun bir yol var.
Há um longo caminho até Vera Cruz.
Dawson'a uzun bir yol var.
É um longo caminho até Dawson.
Irmağı geçince uzun bir yol olacak ve Canım yemek isteyecek.
O caminho será comprido depois de sairmos do rio, e eu gosto de comer.
Buraya kadar uzun bir yol katederek Washington'dan geldi.
Veio directamente de Washington.
Marsilya'ya çok uzun bir yol var.
É uma longa viagem até Marselha.
Önünüzde uzun bir yol var.
Têm uma longa viagem é vossa frente.
İçimden bir ses önümüzde uzun bir yol olduğunu söylüyor.
Creio que nos espera uma longa caminhada.
Hayır, çok uzun bir yol gitmeyeceğim zaten.
Não é que vá para muito longe.
Önünde çok uzun bir yol var.
Ele tem caminhos a seguir.
Şehir merkezine uzun bir yol var.
É um longo caminho até à cidade.
İngiltere'den buraya uzun bir yol, değil mi?
É muito longe de Inglaterra, não é?
Uzun bir yol geldiğinizden bunu konuşmada bir zarar görmüyorum.
Já que veio de tão longe, não vejo mal em discuti-la.
Sığır gütmek için uzun bir yol gelmiş.
Vem de bem longe para cuidar de gado.
Banka için uzun bir yol geldim.
Vim de longe até ao banco!
Bayağı uzun bir yol, değil mi?
É um caminho longo, não é?
- Çok uzun bir yol kat ettik.
- Concluímos muita coisa.
Çıplak kıçınızın üstünde uzun bir yol gideceksiniz.
Será uma longa viagem, sem protecção.
Daha önümde çok uzun bir yol var.
Bolas, foi um longo tempo
Uzun bir yol.
É uma longa caminhada.
Özgürlük, çok uzun bir yol.
Independence fica longe.
Önümüzde uzun bir yol var, evlat.
Nós temos um longo caminho a percorrer, filho.
Kazmak için uzun bir yol.
Longo para cavar.
Uzun bir yol. Ama başaracağız.
Está longe, mas vamos lá chegar.
Karşı tarafa giden lanet uzun bir yol. - Öyle.
O outro lado fica longe como um raio.
Oh, uzun bir yol.
Oh, é um longo caminho.
Uzun bir yol gibi görünüyor.
Parece que temos muito pela frente.
Çıplak kalçanızın üstünde uzun bir yol gidilecek.
Será uma longa viagem, sem protecção.
Ondan sonra da kanyona kadar çok uzun bir yol var.
E depois disso, vai ser uma longa caminhada até ao desfiladeiro.
Önümüzde uzun bir yol var, acele etsek iyi olur.
Fica bem longe daqui. É melhor irmos andando.
Amcam John'la birlikte uzun bir yol kat ettiniz, değil mi?
Tu e o Tio John percorreram um longo caminho juntos, não foi?
Uzun bir yol.
Um longo caminho.
Berlin'e uzun bir yol var.
Ainda é um longo caminho até Berlin.
Zaten uzun bir yol olacaktı.
Ainda é longo o caminho.
Bugün uzun bir yol aldık ve hiçbir iz yok.
Engoli tanto pó que nem posso cuspir.
Belki bu yol uzun ve zor ama... oraya ulaşacağız, daha iyi bir dünya olduğunu göreceğiz.
E por isso você não deve ter medo, Pina, jamais... aconteça o que acontecer. Não é?
Acaba dün ne kadar yol almışlardır? Bilmiyorum. Babam bir günde 15 milin bir sürü için uzun bir mesafe olduğunu söylüyordu.
O pai disse que seria umas 15 milhas por dia... é muito para uma boiada.
Uzun bir yol.
Isso fica muito longe. - Achas que conseguem?
Ve bu uzun koridor Pulitzer Ödülü'ne uzanan sihirli bir yol.
E este corredor é a minha estrada para o Pulitzer.
Ve yol... uzun bir yürüyüş olacak.
Protestem se quiserem, mas eu preciso das vossas armas.
Çok uzun yol kat edilen bir yerden geliyoruz biz.
Duvido que conheçam... Fardas.
Çok uzun bir yol ama.
Mas nós estaremos a ir pelo caminho mais longo.
uzun bir yolculuktu 18
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun bir zaman 22
uzun bir gündü 31
uzun bir süre 39
uzun bir gün oldu 24
bir yolunu buluruz 32
bir yolu var 41
bir yolunu bulurum 26
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun bir zaman 22
uzun bir gündü 31
uzun bir süre 39
uzun bir gün oldu 24
bir yolunu buluruz 32
bir yolu var 41
bir yolunu bulurum 26
bir yolunu bulacağız 18
bir yolu olmalı 48
bir yolunu bulacağım 26
yolanda 37
yoldayım 53
yolun açık olsun 53
yoldaş 232
yolunda 84
yolda 98
yolculuk 18
bir yolu olmalı 48
bir yolunu bulacağım 26
yolanda 37
yoldayım 53
yolun açık olsun 53
yoldaş 232
yolunda 84
yolda 98
yolculuk 18
yoldayız 37
yoldaşlar 278
yolcu 30
yolunuz açık olsun 26
yolla 17
yolculuk nereye 42
yoldalar 39
yoldan çekil 147
yolun sonu 43
yollar 24
yoldaşlar 278
yolcu 30
yolunuz açık olsun 26
yolla 17
yolculuk nereye 42
yoldalar 39
yoldan çekil 147
yolun sonu 43
yollar 24
yolumuz uzun 30
yolu yok 35
yoldaş stalin 26
yola devam 17
yoldaş general 60
yolumu kaybettim 18
yolculuk nasıldı 39
yoldan çekilin 174
yoldaşlarım 16
yol ver 17
yolu yok 35
yoldaş stalin 26
yola devam 17
yoldaş general 60
yolumu kaybettim 18
yolculuk nasıldı 39
yoldan çekilin 174
yoldaşlarım 16
yol ver 17