English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ V ] / Ve ondan sonra

Ve ondan sonra traduction Portugais

911 traduction parallèle
Sansin varsa 20 seneyle kurtarirsin... ve ondan sonra bana dönersin.
Bem se demorares demais, sairás de Tehachapi dentro de 20 anos... e então podes voltar para mim.
Açık hava partisinde buluşacaktık, akşamları beni arayacaktın... birlikte gezilere çıkacaktık, ve ondan sonra ikimiz...
Conhecíamo-nos numa festa ao ar livre, ele visitar-me-ia todas as noites... e iríamos passear juntos, e então depois iríamos...
Kısa bir bakış yakaladım ve ondan sonra kadın gitmişti.
Olhei de relance e ela tinha desaparecido.
- Ve ondan sonra Mısır'ı ben yöneteceğim.
- E logo reinarei no Egipto.
Ve ondan sonra da, salt kazanç gelecek.
E a partir daí é tudo lucro.
Sonra, onlar geri geldi - Calvera - ve ondan sonra her yıl.
E quando foram, o Calvera voltou, e vem todos os anos desde então.
Sen ikinciyi vur ve ondan sonra tersten vurun.
Tu atiras à segunda, e depois alternam.
Günün birinde başın belaya girecek ve ondan sonra ayıkla pirincin taşını.
Um dia encontra-se em sarilhos e vai ser o diabo saber quem foi.
On yaşımdayken annem öldü. Ve ondan sonra bana, Bayan Taylor baktı.
A minha mãe morreu quando eu tinha 10 anos.
Yani bu programa çıkmasına izin verecek ve ondan sonra onu yalnız mı bırakacaksınız?
Vamos deixá-lo entrar no programa e passar por tudo sozinho?
Ve ondan sonra seni, beni, her şeyi unutacaklar!
Eu e tu seremos esquecidos. Todos o serão!
Ve ondan sonra, pek bir şey bilmiyorum.
Depois, não sei o que aconteceu.
* Ve ondan sonra *
And after that
İyi ısın ve ondan sonra fırla.
Faça bem o aquecimento, e deixe o tiro libertá-lo.
Ağlamam için bana 15 dakika verdi, ve ondan sonra... bir daha ağlamamam gerekiyordu.
Deu-me 15 minutos para chorar e depois não podia chorar mais.
Sarı, turuncu ve az biraz kırmızı- - sarı ve turuncunun etrafında büyük birşey ve ondan sonra,
Amarelo, laranja e um pouco de vermelho... amarelo e laranja à volta da cena toda e depois, pomos castanhos e beiges no 3D.
Ama dışarıda her yerdeydiler. Ve ondan sonra gördüm.
Algumas pessoas gritaram e fugiram.
Ve ondan sonra sonsuza kadar mutlu yaşamışlar!
E viveram felizes para sempre!
Bize bir şeyler öğreten hayat ve ondan sonra yaşadığımız.
A vida com que aprendemos e a que levamos, depois disso.
Bence bir süre orada duracak ve ondan sonra yukarı tırmanacaksınız.
Penso que vai lá ficar por uns tempos e depois vai voltar a subir.
Hiç aklınıza geldi mi, belki de soyguncu telefonu ondan sonra kullandı ve sonra da onu silip temizledi?
Ocorreu-lhe alguma vez que o ladrão possa ter utilizado o telefone depois dela e que o tenha limpo depois?
Sonra belediye başkanı ile bir toprak parçası yüzünden kavgalı olan ve ondan nefret eden bir adamı gördüm.
Eu vi um homem que tinha tido uma discussão com o Presidente por um pedaço de terra e que o odiava.
"Saat tam 7 : 00'de telefon ederek randevumuzu iptal etti." - Siz de "tek başınıza bir yemek yediniz ve sonrasında bir şeyler okumak üzere küvete girdiniz." - Ondan sonra ben de - "
" Ela telefonou e cancelou o nosso compromisso, às 7 : 00 exactas.
Unutma, sabah ondan önce ve öğlen dört buçuktan sonra çalışmam.
Não trabalho antes das 10 nem depois das 16h30.
Çoğu insan böyle söyler ve sonra evlenir ondan sonra da mutluluk içinde yaşarlar.
Muita gente diz o mesmo e depois casa-se, e vive feliz para sempre.
Yani, sence George ve adamları... bu işi yapacaklar, George payını alacak... sonra da ben ondan alacağım.
Então pensas... digamos, que George e os seus amigos... Dão este golpe e George recebe a sua parte... Talvez eu pudesse tirar-lha, ahn?
O sırada babam ölüydü ve annem ondan sonra uzun süre yaşamadı, ve sonra benim gerçek kızkardeşim Joanna'yı alıp götürdüler, ve ben bundan mutlu değildim.
O pai tinha morrido e a mãe pouco mais viveu... Depois, levaram-me a minha verdadeira irmã. Fiquei muito infeliz.
Ayrıca yaklaşık bir milyon başka balık vardı ve beni yemeye çalıştılar. Onlara taş atmak zorunda kaldım. Ondan sonra bu iki yılan ve -
E havia um milhão mais de peixes... e todos queriam comer-me, e tive que jogar pedras neles... e depois vi duas cobras grandes e...
Ve şimdi bu gecenin öyküsünün kapanış sözleri, ondan sonra geri çekileceğim.
E agora, passamos ao epílogo da história desta noite, após o qual apressar-me-ei a regressar.
Ondan sonra sonsuza kadar mutsuz oldular, çünkü her seferinde pişman oldular ve ikinci iyiyi seçtiklerini düşündüler.
Foram infelizes para sempre, porque se arrependeram, sentindo que tinham optado por uma segunda escolha.
Ama Jocie'ye ve bana yaptıklarından sonra,.. ... işte o zaman ondan nefret etmeye başladım.
Mas depois do que ela fez à Jocie e a mim, foi aí que comecei a odiá-la.
- Sonra ölü Sezar'a yaşarken ondan esirgenen güç ve unvan verilmeli.
- E depois?
- Albay Ross'u ara. ve ondan seninle depoda buluşmasını iste. sonra oraya git.
- Telefone ao Coronel Ross e peça-lhe para se encontrar consigo no armazém, depois vá até lá que eu encontrar-me-ei consigo também.
Ondan sonra, tekrar tekrar kendini besleyebileceğini bize kanıtladı... ve böylece mevsimi geldiğinde onu en tehlikeli ve final testi için dışarı çıkardık.
Depois disso, ela provou que já estava preparada para a caça... e assim quando entrou no cio... levámo-la para o que se tornou o mais perigoso e teste final.
Bir kuyu bul ve adam gibi su, ondan sonra konuş.
Arranje-me um bom poço com água e depois pode falar.
Ondan sonra yeni sahibinin adını alacaksın,... ve madencilik bürosunda kayıtlara geçirteceksin.
Depois disso, recebe o nome do teu novo proprietário e regista-o no escritório das minas.
Calder ondan yakında bıkacaktır onu biraz kullandıktan sonra ve diğer 15 - 20 si de kullanır..
Ele vai fazê-la circular por todos. Assim que tiver terminado, a passará por 15 ou 20 de seus homens.
Bundan sonra programın tanıtım yazıları girdi, ondan sonra Biggles'ı, onu İspanyol sanan kendisine fahişe denmesini isteyen ama Biggles'ın orospu ve gecelerin kadını dediği sekreterine mektup yazdırırken gördük.
Depois disso, e de vermos o título do programa, vimos Biggles ditando uma carta à secretária, que pensava que ele era espanhol, e a quem ele chamou de meretriz e mulher da vida, embora ela preferisse ser chamada de cortesã.
Bir şey söylerlerse toplanır ve giderim. Ondan sonra kırık kolları ve bacakları kim iyileştirir? Yaralarıyla kim ilgilenir?
Se o fizessem, eu poderia ir embora, e depois, quem é que cuidava dos braços partidos e das pernas, e das suas dores e problemas?
Ve sen diyorsun ki, em, kardeşim ondan iki gün sonra öldü?
Não disse... que o meu irmão morreu dois dias depois disso?
Ondan sonra ne oldu... çığlık ve...
Podíamos vê-lo da varanda. Estava mesmo ali.
Ve Benny, ondan sonra seni arar buluruz.
- E Bennie... se demorar mais, iremos buscar-te.
Eğer Balinalar Koyu'nu bulursak ve Godi bizi oraya kadar izlemezse ondan sonra ne yapacağız?
Se acharmos a Baía das Baleias, e se os Godi não nos seguirem até aqui, o que faremos então?
Ondan sonra velayetin sende Kalmasını gerçekten istiyorsan o zaman mahkemeye gider ve canlarını okuruz. Tamam mı?
Depois disso... se estiver mesmo certo que quer manter a custódia do seu filho, entraremos ali e daremos cabo deles, está bem?
Ve ondan sonra Aşağı Britanya'dan geldiğini söyleriz, babanızı inandırmak için çok tanıdığım var, ona deriz ki... Bu kadın çok zengin biri!
Eu teria engenho suficiente para fazer vosso pai crer que era uma mulher rica...
Ondan sonra kendi başınasın. Uçurum ve kayalar da fiyata dahil.
Isso inclui os montes e as pedras.
Martin Luther, 1517'de kilisenin kapısına itiraz bildirisini çakarken... yaptığının anlam ve önemini o gün fark etmemiş olabilir. Ama 400 yıl sonra, Tanrı ondan razı olsun... benim Namı Kemal'in üstüne istediğim şeyi geçirebilirim.
Quando Martin Luther pregou o seu protesto na porta da igreja, em 1517, pode não ter compreendido o imenso significado do que estava a fazer, mas 400 anos mais tarde, graças a ele, eu posso pôr aquilo que quiser no meu John Thomas.
Ondan sonra üvey babam mesleğini Londra'da icra etmek için çalışmalarını bıraktı ve hayatımızı sürdürmek üzere bizi Stroke Moran'daki dedelerinden miras kalan evine getirdi.
Então o meu padrasto desistiu de se estabelecer como médico em Londres, e levou-nos para vivermos na sua casa ancestral em Stoke Moran.
Ondan sonra, biz ve paramız bir anı oluruz.
Depois disso, nós e o dinheiro seremos apenas uma recordação.
Çünkü insanı kendi geçmişinden ayırınca, ondan sonra onu kendi ailesinden, çocuklarından ve diğer insanlardan ayırabiliriz.
Porque quando podemos cortar o homem do seu próprio passado, podemos cortá-lo da sua família, das suas crianças, de outros homens.
Bu reçel kütükleri yüzünden daha fazla beyaz insan buraya gelecek ve dünyanıza girerek daha fazla ağaç kesecek ondan sonra sizin olan ne varsa hepsini alacak.
Por causa da barragem de troncos... mais homens brancos virão para cá... e entrarão no Mundo e vão cortar mais árvores... e vão levar o que é vosso.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]