English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ Y ] / Ya çocuk

Ya çocuk traduction Portugais

1,255 traduction parallèle
- Ya çocuk sahibi olmak istersem?
- E se quiser ter filhos?
Ya çocuk?
E o rapaz?
- Ya çocuk?
- E o miúdo?
Peki ya çocuk?
E a criança?
- Ya çocuk, ne kaçık şeydi o öyle!
- E o miúdo, que anormal.
Ya çocuk ne olacak?
E o rapaz?
- Ya diğer çocuk?
- Como ficou o outro?
- Peki ya uslu bir çocuk olacak mısın?
- Consegues ser um bom rapazinho?
Öf ya, daha önce hiç çocuk eğlendirmemiştim.
Meu Deus! Nunca tive de entreter crianças antes.
Eğer şu teknisyenimiz duvarların içerisinden geçmiyorsa... ya da DRD'leri hipnotize etmediyse.. kötü çocuk aranızdan biri olmalı.
A menos que o técnico atravesse paredes... ou hipnotize robôs... o culpado tem de estar com um de vocês.
Bu arada lafı gelmişken, bu çuval dolusu çocuk mektuplarını Neptün'deki ölümcül kalesinde doğruca Santa'ya teslim edeceksiniz.
A propósito, vocês vão entregar este saco com cartas de crianças ao Pai Tanal na Fortaleza da Morte em Neptuno.
Hani dans ettiğim şu çocuk var ya?
- O quê?
Joe'ya da söylediğim gibi, çocuk yapabiliriz ya da üzerinde çikolata lekesi olmayan harika mobilyalarımız olur.
"E os filhos?" disse ao Joe : "Podemos ter filhos ou um tecido fantástico sem manchas de chocolate."
Mahkeme belki bir çocuk bakıcısı ya da "besleme" tayin edebilir.
Podia nomear uma babysitter ou uma ama.
Ev ya da çocuk gibi.
Como uma casa ou filhos.
Amerika ve Rusya 50 yıl boyunca Avrupa birliğine, Doğu'ya ve Batı'ya, istediklerini yaptırdı, ama bizler hala oyuncağı veya şekeri olmayan çocuk muamelesi görmekteyiz.
Mais de 50 anos da América e da Rússia a imporem a sua vontade à comunidade europeia, a oriente e a ocidente, e ainda nos tratam como miúdos mas sem os brinquedos nem o bombom de boa noite.
Bir katil ya da bir çocuk tacizcisi değil, ama bir tanıtımcı güzel aktrisler hakkında fantezileri olan.
Não um assassino ou molestador de crianças, mas um promotor... que tem fantasias com actrizes bonitas e novas.
Chicago'ya hoş geldin Dirk. Seni yaramaz aklı karışık çocuk.
Bem-vindo a Chicago, Dirk, seu rapaz maroto confuso.
Çocuk onu Fransa'ya götüreceğini söylemişti.
Ele disse que a levaria para França.
Ya onunla tanışmamış olan çocuk?
Ok. E quanto ao miúdo que nunca a viu?
- Hayır zeki çocuk. Ya telefonumu?
Suponho que meu celular tampouco.
Okulda bir çocuk kafasına bir silah dayadı ve ona... Tanrı'ya inanıp inanmadığını sordu.
Um miúdo na escola apontou-lhe uma arma à cabeça e perguntou-lhe se acreditava em Deus.
Anlarsın ya, küçük bir çocuk.
Eu era um garoto...
"Ya sen" - Doğru değil! aşırı kilolu çocuk "Mükemmellik" toplumunda
Mas quando se é uma criança obesa numa sociedade que exige perfeição,
Arz edilen konuda... 1941 tarihli Çocuk Yasasının 10. maddesi... bir ebeveynin Tanrı tarafından bahşedilmiş... temel hakkıyla çakışmaktadır... ve bu yüzden Anayasa'ya aykırıdır...
Sobre os fundamentos alegados... de que a secção 10, da Lei de Menores de 1941... viola o direito fundamental divino de um pai... de gozar a companhia dos seus filhos..
Biraz fevri bir çocuk ya. Yanlış anlayabilirdi.
Como ele é um pouco impulsivo, poderia não compreender.
Çocuk yola gelmez de Sibirya'ya kaçsa bile onu buluruz.
Se o rapaz quer jogar às escondidas, nós vamos encontrá-lo, nem que seja em Vladivostok.
Saint-Remo'ya kadar sürmeye devam et sert çocuk, ne olduğunu biliyorsun değil mi?
Que lugar-comum patético! Vais daqui e só paras em San Remo, valentão! - Sabes onde é San Remo?
Maskeli çocuk Zabuza'ya ne yaptı?
O que fez o miudo mascarado com o Zabuza?
Ya o gece bir çocuk yapmasaydık?
E se nunca tivéssemos feito um filho naquela noite?
Ya da öyle olduğunu farz ederiz ve sen ergen bir çocuk gibi hareket edebilirsin. - Bir dakika...
Ou podemos continuar a fingir e podes continuar a agir de forma imatura.
Kendini ya da bebeği tehlikeye atarsan, Aile-Çocuk Hizmetleri değil onu ben alırım.
Se te colocares a ti ou a ele em perigo não é a Segurança Social que o leva. Levo eu.
Telefon şirketinde çalışan yakışıklı çocuk Henrik var ya?
Lembram-se daquele rapaz giro, o Henrik, da companhia dos telefones?
Bugün ya tek bir çocuk kaybedersiniz, ya da ikisini de.
Podem perder um rapaz aqui hoje, ou os dois.
Üzerine işediğin çocuk var ya, Donny K.
Sabes o miúdo em quem mijaste? Donny K?
Ya onu bir çocuk parkında yürürken, elindeki silahı da bir çocuğa doğrultmuş durumda görsen, o zaman ne kadar korkardın?
Mas se o visse dirigir-se a um parque e apontar a arma a uma criança, quão assustada ficarias nessa altura?
Ya sonra adam tetiği çekip çocuğu vursa, sonra bir başka çocuk daha... Ne yapardın?
E se o visses premir o gatilho e matar uma criança...
Peki, Tanrı biliyor ya, Vernon'un yardıma ihtiyacı var. Aklı yerinde değil, ah o çocuk.
Deus sabe que o Vernon precisa de ajuda.
Çocuklar, yan odadan geçiyordum ve... hani şu okuldaki sürekli uçabildiğini söyleyen garip çocuk var ya.
Olá, malta. Estava à porta do quarto ao lado... e sabem aquele puto estranho lá da escola que está sempre a dizer que consegue voar?
Ev içi şiddet ya da çocuk tacizi geçmişi de mi yok?
Não há historial de violência doméstica e sobre a criança?
Atlanta ya da Phoenix'de kayıp çocuk ihbarlarıyla karşılaştıracağım.
Vou comparar com miúdos desaparecidos em Atlanta ou Fénix.
Kasauli Tigers, paslaşarak ilerlemeye devam ediyorlar. Etrafları sarılmış durumda. Ama bu çocuk ilerliyor ve topu alıp Rohit Mehra'ya veriyor.
Os tigres de Kasauli vão para a frente, passando a bola entre eles... estão cercando os adversários... mas este menino voa, apanha a bola e passa a Rohit Mehra... e Rohit Mehra marca mais um cesto!
- Ya zavallı çocuk? - Çocuk mu?
- E aquele pobre rapaz.
- Ya, Siz ikiniz hala çocuk yapma hakkında mı konuşuyorsunuz? - Shh.
- Então, vocês os dois ainda estão a pensar em ter um bebé?
Ya da sizin ürünlerinizle sadece geçen yıl sakat kalan yüz bin erkek kadın ve çocuk.
O número de homens, mulheres e crianças que ficaram incapacitados pelos vossos produtos, só no ano passado : "Cem mil."
Bisikletimi yere bıraktım ellerim ve dizlerim üstüne eğildim ve aşağıya baktım. Benim yaşımda bir erkek çocuk vardı.
E pousei a minha bicicleta e pus-me de gatas e olhei lá para baixo, e lá estava um rapaz da minha idade.
Ben de büyük bir aileden gelen bir çocuk tanıyordum... 10 ya da 12 kişiydiler.
Conheci um tipo que veio duma maior - -- 10 ou 12.
Senden çocuk sahibi olmak istiyorum. Ya da...
Ter um filho teu...
"Şu babasının kucağında hoplayan çocuk var ya... "... o beni çok tahrik ediyor " dedi.
"aquele rapazito ali, a saltar no colo do seu pai está a deixar-me excitado."
Bunu anlamak zorundasınız, bu henüz 19 yaşında bir çocuk, insanoğlunun bildiği en iğrenç ithamla karşı karşıya ve bütün dünya yavaş yavaş da olsa ona karşı cephe almaya başlamış.
Tens de compreender que este é um rapaz de 19 anos e ele está agora a enfrentar a mais grave acusação para o Homem e toda a gente no mundo devagar mas seguramente, estavam a revoltar-se contra ele.
Amerika'ya dönüşünden sonra çocuk peşinden mi gelmiş?
O rapaz seguiu-o para a América?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]