English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ Z ] / Zamandır

Zamandır traduction Portugais

18,042 traduction parallèle
- Kes şunu. Bana mutlu haplar veriyorsun. Seni uzun zamandır seviyorum.
Se me arranjares comprimidos, vou amar-te por muito tempo.
Rusya'da, geldiğim yerde uzun zamandır görmediğimiz bir arkadaşımızı gördüğümüzde hareket edemeyene kadar yiyip içmesini sağlarız.
Na Rússia, na minha terra, se víssemos um amigo com quem não estávamos há muito tempo, obrigávamo-lo a comer e a beber até que não se conseguisse mexer.
Şu kadarını söyleyeyim insanların içi epey bir zamandır rahat değil.
Será suficiente dizer que... já passou algum tempo desde que algum de nós... pode estar tranquilo.
Almanlardan ne zamandır kaçıyor?
Ele levou um tiro, saltou de uma ponte. Evitou alemães durante quanto tempo?
Başlamadan önce, eğer aramızda 30 günden az zamandır ayık kalan varsa ya da ilk defa bu toplantıya gelen varsa lütfen kendisini ya da hastalığını tanımlamada kendini rahat hissetsin.
Antes de irmos, se houver mais alguém que tenha menos de 30 dias de sobriedade ou está nesta reunião pela primeira vez, esteja à vontade de se apresentar e falar da sua dependência.
Bunca zamandır kalman için çok ısrar ettiğine bahse girerim, değil mi?
Aposto que ela foi insistindo para estares com ela até ao fim.
- Uzun zamandır olmak üzereydi.
- Já era de esperar. - Não sabia.
O cümleyi ne kadar zamandır düşünüyorsun? İlk olarak ne yapmak istiyoruz?
Quanto tempo estiveste a praticar essa deixa? - Olá. - Olá.
Uzun zamandır seni arıyordum.
Há muito que te procuro.
Bunu yapmak için uzun zamandır can atıyordum.
Há muito que anseio por isto.
O şeyi ne kadar zamandır kullanıyordun?
Então, há quanto tempo está a tomar essa coisa?
- Ne zamandır böyle sıkı dostsunuz siz?
Desde quando são melhores amigos?
Sonra gidersin tekrar, konuşursun sana bir kez yok çektiğini hatırlar. Sana der ki "bunca zamandır götümde dolanıyorsun."
Se voltares mais tarde e falares com ela outra vez, ela vai lembrar-se de quando te disse não e vai pensar que gostaste dela aquele tempo todo.
Uzun zamandır seni görmüyordum.
Não te vejo há muito tempo.
Bahsi geçmişken, senin adamın Kanan'ı ne zamandır görmüyorum.
Por falar nisso, não vejo o teu amigo Kanan há muito.
Uzun zamandır tanışıyoruz.
Conhecemo-nos há muito.
Seni uzun zamandır görmedim.
Há que tempos que não te vejo.
Katran Çukuru, Clay Stanley'nin peşinde. Stanley ise, CCPD'nin kiralık katil olduğundan şüphelendiği uzun zamandır takibe aldığı birisiymiş. Ama suçlama yapacak herhangi bir şey bulamamışlar.
- O Poço de Alcatrão andava atrás do Clay Stanley que, aparentemente, é um assassino que a polícia anda a tentar prender, mas não conseguiram encontrar nada de concreto.
- Ne zamandır Pineview'dasın?
Então, e há quanto tempo estás em Pineview?
Uzun zamandır böyle oluyor ve böyle de olmaya devam edecek bence.
É algo que acontece há muito tempo. Talvez ainda aconteça.
- Ne zamandır saklanıyorsun?
Há quanto tempo estás escondido?
Bizi ziyaret etmeyi ne zamandır planlıyorsun Horoz George?
Quanto tempo pensas estar de visita connosco, "Chicken" George?
- Adam ne zamandır çiftlikte?
Há quanto tempo é que ele está na tua quinta?
- Kayıp ihtiyar John'muş ~ - Buralarda değildim dedi uzun zamandır - Buralarda değildim dedi uzun zamandır ~
QUINTA LEA - 1816 10 ANOS MAIS TARDE
Ne zamandır Tanrı'ya inanıyorsun?
Desde quando é que és um homem de fé?
Bu orospu çocuklarının ne zamandır yanında olduğu umurumda değil.
Não me importa há quanto tempo é donos destes filhos da mãe.
Uzun zamandır Honest John'un adamı.
Há muito tempo na folha de pagamento do John Honesto.
Ne zamandır Transseksüelsiniz?
Há quanto tempo és transsexual?
Bahse girerim uzun zamandır, Beleşe böylesini görmedin değil mi?
Eu aposto que não vês um par destes, sem que precisasses de pagar, faz um bom tempo.
Ne zamandır bu işi yapıyorsun?
Há quanto tempo estás neste negócio?
Vatandaşlarım bana karşı bir suikastin ne zamandır planlanıp gerçekleştirildiğini bilmiyorum.
Meus compatriotas, já perdi a conta às vezes que planearam e executaram tentativas de me assassinar.
Bu işi uzun zamandır mı yapıyorsun?
Fazes isso há muito tempo?
Ne kadar zamandır boştu?
Há quanto tempo está vazio?
Çok uzun zamandır.
Há muito tempo.
Sence o eldiveni ne kadar zamandır takıyordur?
Quanto tempo achas que teve a mão na luva?
Ne zamandır?
Desde quando?
Uzun zamandır görüşmüyoruz.
Estivemos tanto tempo sem contacto.
Biz uzun zamandır bir aradayız, seviyorum bunu Wally de etrafımızda olursa çok daha güzel olur.
Tem sido eu e tu à muito tempo, adoro isso, mas ter o Wally por perto será ótimo também.
Uzun zamandır herhangi bir şey için mutlu olmamıştın.
Há muito tempo que não ficas feliz com nada.
Çok uzun zamandır seni bulmaya çalışıyorduk Dışlanmış.
Ha muito tempo que batalhava-mos por te achar, Outcast.
Uzun zamandır babamdan azar işitmemiştim.
Faz um tempo que o pai me deu uma reprimenda.
Çok uzun zamandır özür dileme fırsatı istiyordum üzdüğüm insanların gözüne bakıp...
Queria ter a oportunidade de pedir desculpas há muito tempo, olhar as pessoas que magoei nos olhos...
- Ne zamandır çıkıyorsunuz?
- Há quanto tempo estão juntos?
Uzun zamandır tanıyorum onu.
Eu conheço-a há muito tempo.
Ne zamandır o zaman?
Então desde quando?
Babanız uzun zamandır yoktu.
O papá esteve ausente muito tempo.
Shawn? Uzun zamandır seni görmüyordum.
Shawn?
Bak, sadece diyorum ki, ikimiz uzun zamandır birlikteyiz.
Ouça, estou apenas a dizer...
Uzun zamandır at üstündeyiz.
Cavalgaremos em força.
- Ne zamandır?
- Desde quando?
- Ne zamandır?
- Há quanto tempo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]