Öyle miydim traduction Portugais
92 traduction parallèle
- Öyle miydim?
- Estava?
- Öyle miydim?
- Ai, fui?
- Öyle miydim?
- Fui?
Öyle miydim?
E era?
Öyle miydim?
Eu fui?
Öyle miydim?
Não estava?
- O gece çok komiktin. - Öyle miydim?
- Era muito divertido.
Öyle miydim?
Estava?
Öyle miydim?
Tinha? Tens a certeza?
Öyle miydim?
- Tinha? Tenho?
- Ah, şey, hepiniz sınıfınızın en küçüğüydünüz. - Öyle miydim?
Vocês eram todos os mais pequenos da sala.
Öyle miydim?
- Estive?
Her zaman öyle miydim?
Fui sempre reprimido?
Öyle miydim?
- Era?
- Öyle miydim?
- Era?
Öyle miydim?
- Tinha?
- Öyle miydim?
- Foi incrível.
- Cidden öyle miydim?
- A sério?
- Öyle olsa ona ihanet eder miydim?
Então, teria o traído?
Öyle değil miydim?
Não senti?
Şimdi kusura bakma ama ben öyle meblağların sorumluluğunu... üstlenebilir miydim sence?
Saberá que as cifras tornaram-se exorbitantes... Podia eu assumir a responsabilidade de pactuar com essa cifras? Não...
Ben size dememiş miydim? O kimseye benzemez, öyle değil mi?
Com os diabos, não te disse, é do caraças, não é?
Öyle miydim?
Era?
En azından hâlâ yaşıyordum. Öyle miydim?
Ou não?
Emrinizde çalışmaktan çok memnun olduğumu söylemiş miydim efendim? Öyle mi?
Já lhe disse que é um prazer trabalhar consigo?
Sen öyle rol yaparken seni terk edebilir miydim sanıyorsun?
Como se te pudesse deixar com os teus dramatismos.
Neysem öyle görünmediğimi söylememiş miydim?
Eu não lhe disse que não pareço o que realmente sou?
Öyle olsaydım, onları ele vermez miydim?
Então porque me acusam agora?
Öyle değil miydim?
- E não foi?
Vay canına. Öyle yaşıyor olabilir miydim?
Bem, podia ter vivido assim?
- Öyle miydim?
Tinha?
Öyle miydim?
Fui?
Eğer öyle bir şey bilseydim sizce bunu rapor etmez miydim?
Se eu soubesse de algo assim, não acha que já teria participado?
Öyle değil miydim?
Não era?
Ben öyle değil miydim?
Eu era?
Jared ve Greg'in birlikte yaptığından daha iyi iş çıkarabilir miydim, öyle mi?
Se acho que podia fazer um melhor trabalho do que o Jared e o Greg juntos? Pode apostar.
Öyle düşünmek isterim. Zaten seri katil olsam sana söyler miydim?
Bem, gosto de pensar que sim, mas... se eu fosse como o Ted Bundy achas que o diria?
Öyle bir şey olsa bunu rapor etmez miydim?
- Se assim fosse, estaria no relatório. - Pois é.
Öyle değil miydim?
Não é assim que me vês?
- Öyle miydim?
- Tinha?
Hey, sert ol. Şimdiye kadar öyle değil miydim?
Não tenho sido?
Sucre'nin telleri tekrar spreylemesini ister miydim? Evet. Öyle bir şansımız var mı?
Eu também gostaria que o Sucre tivesse jogado outro spray, mas não é uma opção.
Öyle olsaydı, son 4 haftamı seninle açıkdenizde geçirir miydim?
Se tivesse, achas mesmo que tinha passado as últimas quatro semanas no mar contigo?
Öyle mi, şehvetle göğüslerine bakıp boynunu sıkan ben miydim?
Pois. Era eu que me estava a babar pela magricela sem mamas?
Öyle olsam gümüş bıçakla bunu yapabilir miydim?
Se eu fosse algum deles, faria isto com esta faca de prata?
Öyle olsaydı, seninle telefonda konuşabilir miydim?
E eu estaria ao telefone com você?
Öyle olmasaydı, buraya gelir miydim?
Viria eu aqui para morrer se não pudéssemos vencer?
Öyle olmasa, sence buraya gelip operasyonu perde arkasından izler miydim?
Pensavas que eu voava até aqui, e conduzia esta operação, se não fosse o responsável?
Muhtemelen, ama öyle olsam bilebilir miydim?
Estás a ficar louco? Provavelmente. Eu saberia se estivesse?
Öyle olduğunu sana hiç söylemiş miydim?
Tenho-te dito isto ultimamente?
Bir doktorun David'e öyle bir şey yapmasına izin verir miydim bilemiyorum.
Não sei se deixaria um médico fazer isso ao David.
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102