English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ Ş ] / Şimdi gitmek zorundayım

Şimdi gitmek zorundayım traduction Portugais

71 traduction parallèle
Şimdi gitmek zorundayım...
Preciso partir agora, e eu não voltarei.
- Merhaba Harriet. Özür dilerim, şimdi gitmek zorundayım.
Desculpem, agora tenho de ir.
Ama şimdi gitmek zorundayım.
Agora tenho que ir.
- Şimdi gitmek zorundayım.
- Tenho de ir, agora.
Şimdi gitmek zorundayım.
Vou ter que me ir embora agora.
- Şimdi gitmek zorundayım ama Bayan Judd kalıp devam edecek.
Tenho que ir agora mas a Sra. Judd vai ficar.
Pekâla, şimdi gitmek zorundayım.
Bem, tenho que me ir embora.
Şimdi gitmek zorundayım.
Agora tenho de ir...
Şimdi gitmek zorundayım, şey...
Agora, tenho de ir.
Ooops, şimdi gitmek zorundayım. Sanırım yarın sabaha kadar yaşamana izin vereceğim
Tenho que ir, acho que te deixarei viver até amanhã.
Şimdi gitmek zorundayım.
Tenho que ir embora.
Şimdi gitmek zorundayım.
Eu tenho de me ir embora agora.
Şimdi gitmek zorundayım.
Ouçam, tenho que ir.
Ve şimdi gitmek zorundayım.
E... agora tenho que ir.
- Şimdi gitmek zorundayım.
- Eu tenho que ir embora.
Peki o zaman gelme. Şimdi gitmek zorundayım.
Muito bem então, não vás.
Kahve hazır, ben şimdi gitmek zorundayım!
O café está pronto, tenho que ir.
Theo, şimdi gitmek zorundayım.
Theo, tenho que desligar, agora.
Şimdi gitmek zorundayım.
Agora tenho que ir.
Şimdi gitmek zorundayım, Adam.
Tenho que ir agora, Adam.
- Tatlım, şimdi gitmek zorundayım.
- Querida, tenho de ir. - Papá.
Şimdi gitmek zorundayım.
Tenho de desligar.
Şimdi izninle, gitmek zorundayım.
Mas agora, perdoa-me, tenho de voar.
Hayır, benden başka kimse yok, ben de şimdi eve gitmek zorundayım.
Näo, só estou cá eu e vou para casa agora.
Şimdi gerçekten gitmek zorundayım.
Agora, tenho mesmo de me ir embora.
Onlara bir sürü yalan söyledim. Şimdi de beni bulamayacakları bir yere gitmek zorundayım.
Contei-lhes umas petas e vou fugir para onde não me encontrem.
Şimdi, ne yazık ki gitmek zorundayım.
Agora, lamentavelmente, tenho de ir.
Şimdi işe gitmek zorundayım.
Agora tenho de ir trabalhar.
Haydi, ben şimdi babanın organize ettiği şu toplantıya gitmek zorundayım.
Vamos, tenho de ir à reunião do teu pai.
Şimdi, gitmek zorundayım, çünkü bakım evinde akşam yemeği provam var.
Agora tenho que ir embora, porque tenho que organizar tudo para o jantar de Natal da casa de acolhimento.
Hemen şimdi kalkmalısın. İşe gitmek zorundayım.
Levante-se agora pois tenho que sair para trabalhar.
Şimdi mülakata uğursuz bir takımla gitmek zorundayım.
Agora, tenho de vestir um fato que não me dá sorte.
Şimdi şovda yerini almak için gitmek zorundayım... "benim" şovum!
Agora tenho que ir ocupar o teu lugar no show - -... meu show.
- Şimdi gerçekten gitmek zorundayım.
- Tenhoo mesmo que me ir embora.
Belki başka bir zaman, Kıaus. Şimdi gitmek zorundayım tamam mı?
Talvez noutra altura, Klaus.
Şimdi o kıllı feminist yarmalardan önce dükkana gitmek zorundayım.
Agora tenho de voltar à oficina antes que aquelas feministas de rabo peludo mandei o sítio abaixo.
Şimdi, işe gitmek zorundayım. Peki ya sen?
Agora, tenho de ir trabalhar.
Şimdi izninizle. Gitmek zorundayım.
Com licença.
( Bu gecenin özel olmasını istiyorum ) ( fakat şimdi anlatamayacağım nedenlerden dolayı ) ( Gitmek zorundayım. )
Queria que esta noite fosse especial, mas por razões que não posso discutir agora, tenho que ir.
Şimdi onunla randevuya gitmek zorundayım.
Agora tenho de sair com ele num encontro.
Harika. Şimdi çilingire gitmek zorundayım.
Óptimo, agora tenho de ir ao serralheiro.
Şey, bir bakıma gitmek zorundayım şimdi, değil mi?
- Agora tenho de ir.
Şimdi gitmek zorundayım.
- Tenho de ir para casa.
Ben şimdi gitmek zorundayım, tamam mı?
Tenho de desligar, está bem?
Şimdi derse gitmek zorundayım.
Vou dar a minha aula.
Şimdi arabaya gitmek zorundayım.
Vou ao carro agora.
- Bunlar için endişelenmeni istemiyorum. - Şimdi artık gitmek zorundayım!
- Vamos, eu tenho que ir.
Şimdi Uppercross'a gitmek zorundayım.
Irei a Uppercross agora.
Şimdi gitmek zorundayım.
Agora tenho de ir.
Şimdi gitmek zorundayım.
Tenho que ir agora.
Goril şimdi uyandı. Gitmek zorundayım.
O gorila acabou de acordar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]